Günebakan Çiçekleri Gibidir Aşk By: By.CeZa Date: August 07, 2008, 06:46:07 PM Çağdaş Alman Edebiyatı'nın ustalarından Martin Walser, Aşk Zamanı adlı romanında ileri yaşlardaki bir filozof ile genç bir kızın ilişkisini anlatıyor.
Alman yazar Martin Walser, Yamalı Evlilikler'den başlayarak bütün romanlarında ilişkilerin ne kadar yapay, evliliklerin tatminsiz olduğunu irdelemeye başlamıştı. Birbirimiz Olmadan'da evliliğin kadın ve erkek üzerinde yarattığı tahribatın altını çizmiş, Av'da da bu konuyu cinsellik, yaşam ve ölüm gibi kavramlarını da çemberine alarak derinleştirmişti. Aşk Zamanı'nda da kaldığı yerden devam ediyor anlatmaya... Üstelik bu sefer kahramanlar, bize hiç yabancı değil. Av'da kaybolan kızının peşine düşerken tanıdığımız Gottlieb Zürn ve Eleştirmenin Ölümü'nde silüetiyle karşımıza çıkan Beate Gutbrod, Aşk Zamanı'nı sırtlayan karakterler oluyor. Yaşamının son demlerinde bir filozof ile gençliğinin baharında bir doktora öğrencisinin yolu, 'La Mettrie' üzerine konuşmak için kesişiyor. Zürn'ün terasında bir fincan kahve eşliğinde başlayan sohbetin varacağı sonu, her ikisi de kestiremiyor. Emlakçılık yapan karısı Anna ile dingin bir hayat geçiren, hesap kitap ve ev işleriyle oyalanan Zürn, La Mettrie hakkında takma isimlerle yazdığı makalelerle dikkatini çekiyor Beate'nin. Anna ise kocasının bu takma isimlerini hiç bilmiyor. La Mettrie'nin Almanya'da neden geç tanındığı konusunda bir tez yazan genç kadın, günebakan çiçekleriyle geliyor eve ve adamın hayatını bu çiçekler gibi kaplıyor. Telefonlar ve mektuplaşmalar zamanla yetersiz kalıyor. Genç kadın, adamı yanında istiyor. Adamsa "Evet," demeden önce "Neden?" diyor. Genç bir kadının; çekici, zengin, esprili ve yakışıklı olmadığı halde ve sarsıcı derecede vasatken neden kendisiyle ilgilendiğini bilmek istiyor adam: "İki bilinmeyenli bir denklem. Bilinmeyenler, sen ve ben. Bunu çözmeni bekliyorum senden. Sadece denklemi çözersen gelebilirim." Gottlieb Zürn ve Beate Gutbrod , birbirlerine sadece rüyalarını anlatarak devam ediyorlar aşk oyunlarına... Birlikteyken yapabilecekleri her şeyi hayallerinde yaşıyorlar. Mektuplara müstehcenliğin ucundan dönmüş resimler de ekleniyor bazen... Sonunda adam Berkeley'de bir kongreye katılma bahanesiyle kendisinden 10 saat uçuş uzaklığındaki kadının yanına geliyor. Tutku dolu anlar, adamın ansızın geri dönmek istemesiyle sona eriyor. Evine döndüğünün ikinci haftasında da hatasını anlıyor. Her aşk masalında olduğu gibi oyun oynanıyor, oyuncak kırılıyor ve sona eriyor.
