Arşiv Anasayfa Edebiyat
Sayfalar: 1
Atatürk Ve Edebiyat By: [MasaL] Date: August 03, 2008, 09:26:02 PM
ATATÜRK VE TÜRK DİL KURUMU


1931 yılının ilkbaharında Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün özlemlerinden biri olan Türk tarihini inceleyecek bir kurum gerçekleştirilmiş Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti kurulmuş (15 Nisan 1931) ve ertesi yıl da ilk bilimsel toplantısını düzenleyerek bilim dünyasına ayak basmıştır (2-11 Temmuz 1932). Toplantının son gecesinde tarihimizle olduğu kadar dilimizle de ilgilenen bu cemiyetin bazı üyeleri Gazinin koruyucu başkanlığı altında toplanacak ve su kutsal buyruğun doğrultusunda ikinci bir “Cemiyet”in kuruculuğuna öncülük edecektir:
“Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti gibi bir de ona kardeş bir dil cemiyeti kuralım. Adi Türk Dili Tetkik Cemiyeti olsun.”


Ertesi gün (12 Temmuz 1932) İçişleri Bakanlığına verilen kuruluş dilekçesinde Samih Rıfat başkan Ruşen Eşref [Ünaydın] sekreter Celâl Sahir [Erozan] ve Yakup Kadri [Karaosmanoğlu] üye olarak görülüyordu. Mustafa Kemal’in ikinci özlemi de gerçekleşiyordu. Artık Türk Dili Tetkik Cemiyeti de kurulmuştu. Bu gün uzun yıllar boyunca kuruluş günü olarak kutlanır. Son kutlanışı ise 12 Temmuz 2001’dedir. (bk. Türk Dili 2000 / II 596 Ağustos 2001).
O günkü adıyla “nizamname” olan tüzükte Kurumun amacı ortaya konulurken bu amaca ulaşmak için tutulacak yol da belirtiliyordu. Bu yollardan dördüncüsünde söyle deniliyordu: “Cemiyet mesaisinin semerelerini her türlü yollardan nesre çalışmak.”


Bu arada ilk Türk Dili Kurultayı’nın toplanması kararlaştırılmış ve bir tarih belirlenmiştir: 26 Eylül-5 Ekim 1932.
Bu ilk kurultayda kabul edilen yedi maddelik çalışma programının besinci maddesi de söyle idi; “Kurum organı olarak bir derginin yayımlanması.”


Üç ayrı dönemde yayımlanan Türk Dili adli derginin ilk sayısı Nisan 1933 tarihini taşımaktadır. Ocak 1938’e kadar 33 sayısı çıkacak olan derginin tam adi Türk Dili / Türk Dili Tetkik Cemiyeti Bülteni (sonradan Türk Dil Kurumu Bülteni adıyla)’dır. Bu sayılar daha sonra Seri I olarak anılacaktır.
Bazen iki bazen üç aylık olarak yayımlanan bu dönem dergilerinin ilk sayısında yer alan “Baslarken” başlıklı yazıda söyle denilmektedir.
“Türk Dili adındaki bu bültenimiz ilk Dil Kurultayı’nın yüksek bir kararından doğdu. Bu karar Kurultayı Umumî Merkez Heyetine direktif olmak üzere verilmiş çalışma programının altıncı maddesinde söyle yazılıdır: Cemiyet gerek kendisinin gerek dışarıda Türk dili isleriyle uğraşanların tetkiklerini bir mecmua ile neşretmelidir. Türk Dili’nde su bahisler bulunacaktır.”


Burada dergide yer alacak konular 15 başlık altında sıralanıyordu.
Derginin yayınına iki yıl ara verildikten sonra Ocak 1940’ta yeniden başlanılır; yeni ad ise Türk Dili / Türkçe-Fransızca Belleten’dir. Aralık 1943’e kadar yayımlanan ve Seri II olarak belirlenen bu dönemde 20 sayı (1-20) çıkartılmıştır.
Bir buçuk yıl ara verildikten sonra dergi Haziran 1945’te Seri III olarak yayınına devam eder. Ocak 1950’de sona erecek olan bu dönemde Türk Dili Belleten adıyla 15 sayı (1-15) yayımlanır.
Böylece Türk Dili dergisi üç kısa dönemde (Nisan 1933-Ocak 1950) 68 sayılık bir toplama ulaşır.
20 aylık bir aradan sonra dergi yeniden yayın hayatına geçirilir. Adi Türk Dili / Aylık Dil ve Edebiyat Dergisi’dir. Bu dergi günümüzde de büyük bir basari ile yayın hayatini sürdürmektedir ve Eylül 2001’de 597. sayıya ulaşmıştır.

ATATÜRK'ÜN EDEBİYATLA
İLGİLİ GÖRÜŞLERİ

Atatürk'ün her türüyle üzerinde durduğu bir sanat dalı da edebiyattır.
Edebiyatın tanımını yapan Atatürk der ki:
Edebiyat denildiği zaman şu anlaşılır: Söz ve manayı yani insan dimağında yer eden her türlü bilgileri ve insan karakterinin en büyük duygularını bunları dinleyenleri veya okuyanları çok alakalı kılacak surette söylemek ve yazmak sanatı.Bugün içindir ki edebiyat ister nesir halinde olsun ister nazım şeklinde olsun tıpkı resim gibi heykeltıraşlık gibi bilhassa musiki gibi güzel sanatlardan sayıla gelmektedir.
Bu tanımdan sonra edebiyatın amaç ve hedefini çizmiş.
beşeriyette en müspet ilim ve en ince teknik esaslarına dayanan hayatla ve kanla karşılaşmak kendileri için alında yazılı olan askerlik gibi yüksek bir idealist meslek dahi kendini içinde bulunduğu topluma anlatabilmek ve bu büyük insanlık ve kahramanlık yolculuğuna hazırlayabilmek için uyandırıcı hedefleyici yürütücü ve nihayet fedakar ve kahraman yapıcı vasıtayı edebiyatta bulur.
Bu cümlede üzerinde kısaca da olsa durulması gereken bazı önemli konulara yer verilmiştir. Bir kere Atatürk için edebiyat geçirilmesi güç zamanlarda uyandırıcı hedeflendirici ve yürütücü bir vasıtadır. Ancak dikkat olunacak husus bu vasıtanın yıkıcı değil fedakar kahraman ve yapıcı bir vasıf taşımasıdır. Sonra Atatürk'ün milli daha dorusu hamasi bir edebiyat zevk ve anlayışı olduğu ortaya çıkmaktadır.
Yine bu cümlenin devamında Atatürk'ün edebiyatı cemiyetin hal ve istikbalini koruyan ve daima koruyacak olan bir terbiye ve eğitim aracı saydığı da ortaya çıkmaktadır.
Şair Halit Fahri Ozansoy'a 29 Ağustos 1928 akşamı Dolma bahçe Sarayı'nda Türk inkılabı şairinin nasıl olması gerektiğini şu şekilde açıklamıştır.
Mutlak dahil olduğun parlak Türk devrinde şair olduğunu ispat edeceksin. Şiirlerin şen şatır fakat Türk milletinin sürur şetaret faaliyet his ve hareketlerini terennüm edecektir. Buna mevcudiyetini hasredeceksin.

Ynt: Atatürk Ve Edebiyat By: RiZeLi_MeHMeT Date: November 21, 2008, 09:25:49 PM
ellerine sağlık
Ynt: Atatürk Ve Edebiyat By: [-By*FoR1cİn-] Date: May 17, 2009, 08:45:09 AM
emeğe saygı
Ynt: Atatürk Ve Edebiyat By: DeLy* Date: June 09, 2009, 05:24:31 PM
BiLgiLer İçin TşkrLr
Ynt: Atatürk Ve Edebiyat By: melek_03 Date: June 23, 2010, 08:22:35 PM
Teşekkürler..
Ynt: Atatürk Ve Edebiyat By: grkm Date: May 31, 2011, 10:19:42 PM
Teşekkürler
Ynt: Atatürk Ve Edebiyat By: korkuluk Date: March 20, 2012, 01:41:14 PM
güsel paylaşm saol
Ynt: Atatürk Ve Edebiyat By: deniizzzz Date: June 15, 2012, 08:05:19 AM
Teşekkürler
Ynt: Atatürk Ve Edebiyat By: hastugber Date: October 24, 2012, 06:57:18 PM
teşekkürler
Ynt: Atatürk Ve Edebiyat By: egeli82 Date: November 10, 2012, 11:30:50 PM
Atatürk çok iyi bir okuyucuydu

SiteMap - İmode - Wap2