Arşiv Anasayfa Kitaplar Hakkında Bilgi ve Özetler
Sayfalar: 1
Güneydoğu’dan Öyküler 1 - Hakan Evrensel By: By.CeZa Date: July 22, 2008, 11:34:13 AM
KİTABIN ADI
Güneydoğu’dan Öyküler 1
KİTABIN YAZARI
Hakan EVRENSEL
YAYINEVİ VE ADRESİ
Ümit Yayıncılık Ltd.Şti.Konur Sok.27 / 1 06640 Kızılay / ANKARA
BASIM TARİHİ
MART 1999
KİTABIN YAYIM MAKSADI
“Güneydoğu’dan Öyküler” Türkiye’nin en büyük sorunun bir yönünü bizzat yaşamış yüzbinlerce insanın yüzbinlerce anılarından sadece bir kaçını içermektedir. Büyük çoğun- luğu hala devlet memuru statüsünde otuzdan fazla güvenlik görevlisiyle yapılan söyleşlirde, anı sahiplerinin isteği üzerine, olaylarda geçen kişilerin kimlikleri ve olayların geçtiği yerler belirtirmemiştir. Anılar, sıkıntılı anların yaşandığı söyleşilerin ardından, anı sahiplerinin onayı ile, bir yılı yakın süren bir çalışma sonunda öyküleştirilmiştir. Olayların asıllarına sadık kalınmıştır.

KİTABIN ÖZETİ :
GÜNEYDOĞU
Kitabın bu bölümünde Güneydoğu Anadolu bölgesinde görev yapan bir subayla yapılan söyleşi anlatılmaktadır. Bu söyleşide ismi geçmeyen subay anılarını anlatırken belkide bütün söyleşi boyunca anlatılmak isteneni bir cümle ile özetlemektedir. Cümlesinde “ÇATIŞMA BİR ADAMIN BAŞININ ÜSTÜNDEN MERMİ GEÇMESİ DEMEKTİR” Sözü ile çatışmanın ehemmiyetini diğer bir cümlesinde ise “BELKİ ANLATABİLİRİM AMA TAHAYYÜL EDEMEZSİNİZ. BUNDA SİZİN YA DA BENİM SUÇUM YOK. YAŞAMAYAN BİLMEZ.” Sözleri ile de oradaki çalışma kurallarını, moral durumunu bütün bunları da içine alan askerlik sanatının gerçeklerini özetlemektedir.
Mülakat bölümünün devamında Güneydoğuda teröristlerle yapılan mücadelede bilinen klasik savaş metotlarının veya hayal ürünü sinema senaryolarının dışında, birçoğu taktik kalıba sığmayan metotlarla mücadele edilmektedir. Askeri birlik her tarafta, teröristlerin ise her hangi bir yerde olması durumunun nekadar zor olduğunu özetlemektedir.
Teröristlerle temas, tesadüfen veya yeri ve sayısı bilinen bir grubu yakalamaya giderken timlerin pusuya düşebilecekleri, sıcak temas anında ise teröristlerin mevzi gerisinden düzenli bir sistem halinde saldırmadıkları vur kaç taktiği uygulayarak arazi şartlarının elverişsizliğinden yararlanarak kaçtıklarını, bu durumun ise timlerimizin işini daha da güçleştirdiğini belirtmektedir. Teröristlerin tepeci olarak adlandırdıkları üç beş kişilik guruplarla birliklere büyük zayiat verdirebildikleri anlatılmaktadır. Bölgenin arazi yapısı zaman zaman sarp, kayalık, uçurum bazen dere yatağı bazen de dağlar üzerinde düz bir yayla olarak uzanmakta. Bu gibi arazi şartlarında ise timlerin mutlaka hakim tepelerde bulunması gerektiği belirtilmektedir.
Bu bölümde anılarını anlatan subaya; subay, astsubay, erbaş ve er aile yapıları sorulur. Subay ve astsubaylar orduda eskisine oranla daha bilgili ve kültürlü yetiştirilmekte olduğunu, eski bir komutanın onlarla diyalog kurmakta zorlandığını, zamanla onları tanımak içim uğraş vererek onlara verilen emirlerin neden ve niçinler hakkında bilgilendirerek eğitildiğini, aynı zamanda yeni gelen genç personelinde taze bilgilerinden istifade edildiği anlatılmaktadır. Erlerin mutlaka eğitildiğini, belli bir eğitimden sonra operasyonlara katılmalarına müsaade ettiklerini anlatmaktadır. Bazı basının ve aydın görünen bazı cahillerin Güneydoğudaki PKK olaylarını bilmeyerek veya kasıtlı olarak yanlış yaklaşması sonucu 1992’de iyice zayıflayan PKK örgütünün elebaşısının yaşadığı yere kadar gidilerek röportaj yapılmasının hatta mecliste dahi PKK’yı öven şekilde konuşmalar yapılmasının devlete ve millete büyük zarar verdiği belirtilmiştir. Nitekim o tarihlerde birlikler basının bu demeçleri yüzünden rehavete kapıldığını ve bunun sonucunda 33 askerin Bingöl-Elazığ yolunda şehit edildiği belirtilmiştir. Birliklerin psikolojik durumu ve Güneydoğu sendromu sorulduğunda sendrom kelimesi Amerika’nın Vietnam’a operasyon ve savaş için asker göndermesi ile doğmuştur. Burada her Amerikan askeri için halk devlet aleyhine ayaklanmış hatta savaştan dönen askerlerin psikolojik durumları bozulduğundan onlara iyi davranmayıp aralarına almamışlardır.


SiteMap - İmode - Wap2