Hitler'in Suçsuz Bakanı Rudolf Hess By: Mesut19o7 Date: July 12, 2008, 01:38:04 AM Rudolf Hess, 26 Nisan 1894 yılında İskenderiye’de doğdu. Çok başarılı bir tüccar ve katı bir disiplin sahibi olan babası Fritz Hess,oğlunu disiplini az olduğu gerekçesi ile protestan mektebi yerine özel hocalarla okuttu. Genç Hess babasının aksine,kendine güveni olmayan,çabuk sıkılan,yanlızlığı seven ve kesinlikle disiplinsiz biriydi. Kendisinin Astornomi veya Fizik eğitimi almak istemesine karşın,babası onu ticaret okuluna gönderdi. Çünkü babası oğlunun kendisi gibi iyi bir tüccar olmasını istiyordu.
1908 yılında ailesi Almanya’ya taşınma kararı alınca Hess İsviçre’deki Ticaret Okulu’na yatılı olarak başladı. 1914 yılında Birinci Dünya Savaşı patlak verince Hess bu vatani görev için orduya gönüllü katıldı ve 7.Bavyera Sahra Topçu Alayın’da piyade olarak görev aldı. Burada çok cesur ve başarılı işler çıkarttığı için İkinci Derece Şeref Madalya’sı aldı.
Savaş sırasında iki defa ciddi şekilde yaralandı ve daha güvenli olacağı düşüncesiyle İmparatorluk Hava Kuvvetlerine başvuruda bulundu. İlk talebi reddedilmesine karşın yılmadı ve ikinci başvurusunda İmparatorluk Hava Kuvvetlerine katıldı. Burada kısa süre görev alabildi çünkü savaş bitmiş ve Almanya teslim olmuştu.
Savaştan sonra Münih Üniversitesi'ne başvuruda bulundu fakat ülkenin o yıllardaki karışıklığından ötürü başvurusu kabul edilmedi. Tamamen boşta kalan Hess bir anda kendisini Freikorps’ların içinde buldu. Münih Birahane Darbesine kadar NSDAP’nin içerisinde normal görevler aldı. Fakat adını Hitler’le beraber hapis yatması ile duyurdu. Hitler’in Kavgam (Mein Kampf) kitabının yazım ve düzenleme işlerini Rudolf Hess yürütmüştür. Nazi Partisi İktidara gelince Reich Savunma Bakanı oldu.
Savaşın başlamasıyla beraber yapısı itibariyle gördüklerinden çok etkilendi ve bu savaşın gereksiz olduğunu düşünmeye başladı. Elbette bu görüşü kendisi ve birkaç yakını dışında kimse bilmiyordu. 1941 kendisinin kullandığı Messerschmidt Bf-110 uçağıyla Hitler’e ihanet edip barış görüşmeleri için İngiltere’ye gitti. Amacı İskoçya’ya inip,1936 yılındaki Berlin Olimpiyatlarında tanıştığı ve ileriki yıllarda Hamilton Dük’ü olacak Clsdesdale Markisi’ni görmekti. Markisi’nin kendisini Chirchill ile görüştürebileceğini düşündü. Fakat çok büyük bir hayal kırıklığı Hess’i bekliyordu. Markisi değil görüşme ayarlamak,kendisinin Olimpiyatlarda görüşrüğünü inkar edip Hess’i hapse attırdı ve Hess savaşın bitmini İngiltere’deki hapishanede bekledi. Nürnberg Mahkemesinden sonra Almanya’daki Spandau hapishanesinde ömür boyu hapis cezası aldı. 1987 yılında kendini asarak intihar etti.
Bu konun en üzücü yanı,Rudolf Hess’in Nazi Hiyerarşisinde hiçbir aktif rol oynamamasıdır. Ne Yahudi politikası ne de Toplama Kampları konusunda fikir sahibi olmamıştır. 1950’lerden ölümüne kadar,Hess’in suçsuz olduğunu ispatlamak adına sayısız gösteri yapılmıştır fakat İngiliz yönetimi yaşayan bir Nazi olarak gördükleri Hess’i Nazi Almanya’sının bütün politikalarından sorumlu tutmuştur. İşin en üzücü kısmı ise 1966’dan itibaren Spandau Hapishanesindeki tek mahkumun Hess olmasıydı. Ölümünden sonra bu hapishane kapatıldı.
Şüphesiz en suçsuz kişi olan Hess,sırf barış istediği için hayatının büyük bir bölümünü tutsaklık altında geçirmişti. Barış istemek her zaman yarar sağlamıyordu.
