Arşiv Anasayfa Tarih
Sayfalar: 1
Osmanli Sanati Nda Bir Doruk: Hat Sanati By: Mesut19o7 Date: July 12, 2008, 12:42:42 AM
Kelime anlamı ‘çizgi’ demek olan ‘hat’ ve ‘çizgi sanatı’ anlamına gelen ‘hat sanatı’nın tarifini eski hattatlar yani hat ustaları şöyle yaparlar: “Cismanî aletlerle meydana getirilmiş ruhanî bir hendese”... İslâm kültüründe, estetik kurallara sadık kalınarak güzel yazı yazma sanatına ‘hüsn-ü hat’ yani ‘güzel yazı’ denilir...
Çivi yazısından sonra ilk alfabenin M.Ö. 1200 yılında Fenikeliler tarafından kullanılmasının ardından hızla gelişen yazının tarihi, başlı başına bir konudur. Biz ise, Popüler Tarih’teki geniş dosyamızda, İslâm dünyasında Arap harfleriyle daha çok dinî amaçlı yazı sanatını anlatmakla başladık Türk Hat Sanatı’nın öyküsünü...
Bu arada, Osmanlı hat sanatının nasıl bir ‘doruk’ olduğunu da, Ahmet Soysal’ın geçen yıl yayımlanan ‘Hüsnühat’ isimli kitabından okumakta fayda var:
“Hat’ta yeni bir birlik anlayışı vücuda gelmiştir Şeyh Hamdullah’la beraber. Biçimsel yaratı, hizmetinde olduğu kutsal metin düzeyinde bir yetkinliğe ulaşmıştır; yazı, sadece okunmak için değildir burada, ama sadece gözlere bir haz vermek için de değildir, taşıdığı birlik kendi kendine üstün bir anlama sahiptir -bu mürekkep maddeli harfler dünyası insana bir konum, bir ‘ev’ sunar, onun dengeli ritminde bir an var olmak mutluluk verir. Osmanlı sanatı böyle bir doruğa nadiren erişmiştir.”
Bu arada, şunu da vurgulamak gerekir ki, Osmanlı döneminin son yıllarında hat sanatına büyük katkıları olan Sami Efendi’nin öğrencisi İsmail Hakkı Altunbezer ve öğrencisi Mustafa Halim Özyazıcı ile Kâmil Akdik, Macid Ayral ve Hâmid Aytaç, Cumhuriyet döneminde de Türk Hat Sanatı’nın yaşaması için çalışmışlar ve Osmanlı ile Cumhuriyet arasında bir köprü kurmayı başarmışlardır.
Harf devrimi ile hat sanatı kesilmemiş, Osmanlı dönemindeki ustalarından el alan hattatlar, eserler vermeye, öğrenciler yetiştirmeye önem vermişler ve hat eğitimine devam etmişlerdir.


SiteMap - İmode - Wap2