Arşiv Anasayfa Tarih
Sayfalar: 1
130 Çocuklu Padişah Adlı Söylentiye Cevaptır By: Mesut19o7 Date: July 12, 2008, 12:02:06 AM
Köle ve cariye hür bir insanın malı olan, kendilerine ait hakları yok denecek kadar kısıtlı bulunan kadın (cariye) ve erkek (abd) insanlardır.. Kölelik ve cariyelik İslam'dan çok önceki devirlerden beri vardır. İnsanların köle ve cariyelere bakışı, onlara tanıdıkları haklar ve muamele biçimleri de değişik olmuştur. İslam geldiğinde dünyada ve Arabistan'da kölelik çok yaygın bulunuyordu. Köleliğin birden kaldırılması sosyal ve ekonomik birçok probleme yol açacaktı; köle sahiplerinin ekonomik ve sosyal hayatları kölelerin varlığı üzerine kurulmuştu. Hayatlarında hürriyeti tanımamış ve tatmamış olan köleler de birden serbest bırakıldıklarında ne yapacaklarını şaşıracak, belki eski efendilerine başvurarak köle olmaların isteyeceklerdi. Bu yüzden İslam, köleliği birden kaldırmak yerine önce kölelerin durumunu ıslah etmeyi, onlara -kendi iradeleriyle çalışıp bedellerini ödeyerek hür olmak dahil- bir takım haklar tanımayı tercih etti. Zaman içinde köleliğin tamamen ortadan kalkması için de tedbirler aldı, kurallar koydu.
Kölelerin durumlarını ıslah için alınan tedbirlere bazı örnekler vermek gerekirse: Kölelere hakaret ve işkence etmek yasaklanmış, sahipleri ne yiyor ve giyiyorlarsa onlara da onların yedirilip giydirilmesi istenmiş, güçlerinin yetmediği veya zorlanacak işlere koşulmamaları, koşulurlarsa sahiplerinin onlara yardım etmeleri emredilmiştir. Bu haklar o kadar geniş tutulmuştur ki Cevdet Paşa bu yüzden şu vecize cümleyi ifade etmek durumunda kalmıştır: "İslam'da köle almak, köle olmak demektir."
Zaman içinde köleliğin tamamen ortadan kalkmasına yönelik tedbirler içinden şu kadarını hatırlatalım:
a) Bir köle bedelini ödeyerek hür olmak isterse -kölenin durumu müsait olduğu takdirde- sahibi bu teklifi kabul edecek ve ona bazı günler bu maksatla çalışması için izin verecektir.
b) Kölelerin bedelleri ödenerek azat edilmeleri için zekat bütçesine ödenek konmuştur.
c) Sahibi, kadın köle ile karı koca hayat yaşar da cariye çocuk doğurursa bu çocuk hür olduğu gibi anasının da statüsü değişmekte, "ümmü'l-veled" adını alan cariye artık alınıp satılır olmaktan çıkmaktadır.
d) Devamlı köleleştirmenin kaynakları ortadan kaldırılmış, geçici olarak ve daha ziyade misilleme zorunluluğu yüzünden savaş esirlerinin köle olarak gazilere dağıtılması uygun görülmüştür. Bunun dışında hür bir insanı köleleştirmek şiddetle yasaklanmış, Hz. Peygamber (s.a.) "Bunu yapanlar kıyamette karşılarında dâvacı olarak beni bulacaklar" buyurmuştur. Harp esirlerine yapılacak muamele hakkında karar vermek devletin yöneticilerine bırakıldığı için yöneticilerin "karşılıksız salma, bedel ile serbest bırakma, müslüman esirler ile değişme" gibi bir karar vermeleri halinde köleliğin hiçbir meşru kaynağı kalmamış olacaktır.
e) Yemin edip vazgeçme, Ramazan orucu tutarken cinsel temas yaparak oruç bozma, kaza yoluyla adam öldürme gibi birçok durumda kölesi olana köle azat etme mecburiyeti getirilmiştir. Böyle bir mecburiyet olmadığı halde köle azat edenlere büyük mükâfatlar vadedilmiştir....

İslamın köleliğe bakışına baktıktan sonra Osmanlıda cariyeliğe gelelim

Osmanlıda köle ve cariyeler yabancı ülkelerden esir,vergi ve hediye gibi alınıyodu.Örneğin Eflâk ve Boğdan yani romayadan fatih bir çok savaş esiri köle ve cariye almıştır.Bunların bir çoğu daha çocuk yaşta idi.Bu çocuklar yetiştirilip devletin bazı kademelerinde görevlendiriliyordu.Buna Devşirme sistemi deniliyordu.Hatta kazıklı voyvoda'nın kardeşi de bu esir kölelerden biridir.
Esir alınan kadınların bazıları Hareme yerleştirliyordu.Bunlar Dünyanın en yalnız insanı olan padişahın hizmetine bakar ve istek dahilinde bazıları padişahla birlikte olurdu.Bu tamamen İslama uygun bir şeydir.Yani padişahlar zina yapmıyorlardı.
Zamanla yaşlanan cariyeler hayalarının sonuna kadar yetecek bir mal varlığıyla sayaryda ayrılıyorlardı.Padişakla birlikte olmayanlar bir başkasıyla evlenme hakkına sahiptiler.

Diğer uluslara bakılırsa Osmanlıda haremin en insancıl olanı olduğunu göreceksiniz.

Şimdi gelelim Murat arkadaşımızın 130 çocuklu padişah yazısına.

Öncalikle harem 1850 li yıllara kadar hiç bir zaman açılmamıştır.Yani haremle ilgili bir çok yazılıp çizilen bilgi tamamen varsayımdır.Muratın yazısında yer alan "Babası II.Selim’in hamamda cariyeleri kovalarken ölmesi üzerine tahta geçen Sultan Murat, dedesi Kanuni yerine babasının yolunu seçmişti" sözü ve diğerleri tamamen aşağılama amacıyla yazılmış saptırılmış sözlerdir.Hiç bir doğruluk payı yoktur. 3. Muratın kardeşlerini bebek yaşta boğduruduğu doğrudur.Malesef 3. Murat padişahlar arasında bu özelliğiyle öne çıkmaktadır.

Osmanlı padişahları iyi yada kötü iyi bir islam eğitimi alırlardı.Bu nedenle "Avradın en değerli olduğu devir,III.Murat devridir.Padişahın fikrinde ve zikrinde hep kadın vardı" ve "İçki, kadın ve sefehate düşkün padişahı en iyi tanıyanlardan biri Sadrazam Sinan Paşa III. Murat’a İncili Köşk ve Bahçe kapısında bir köşk yaptırmıştı." sözleri ne kadar gerçeği ifade eder tartşılır.Arkadaşımız hangi kaynaktan bunları aldığını çok merak ediyorum.Çünkü hiç bir Osamanlı kaynağında bunların yazdığı düşünüümyorum.Bulan varsa hemen yollasın.

Şimidiye kadar bazı iddaları ceavplamaya çalıştım.Asıl mesele ise şu:
Tarih iyisiyle kötüsle vardır.Benim amacım Osmanlı'yı körü körüne savunmak değil.Şu kabul etmek gerekir ne olursa olsun Osmanlı bizim tarihimiz. Ve tarihimiz hakkında konuşurken biraz daha saygı çerçevesi içinde kalmalıyız. Gerçekleri konuş ama "Babası II.Selim’in hamamda cariyeleri kovalarken ölmesi üzerine tahta geçen Sultan Murat, dedesi Kanuni yerine babasının yolunu seçmişti" gibi aşağlama ve iftira etme. İngiltere zalim krallar gördü ama orda hala kraliyet var ve halk müthiş dercede saygı gösteriyor. Çağdaş olucaz diye tarihe sövülmez.Tarih o günkü şatlar içinde değerlendirlir. Bu nedenle bize garip gelen bir çok şey o zaman içinde normal bir şey olabilir.Öyle her şeye şaşırmayın.


"BİZİM MİLLETİMİZ DERİN BİR MAZİYE MALİKTİR... TÜRK ÇOCUGU ECDADINI TANIDIKÇA DAHA BÜYÜK İŞLER YAPMAK İÇİN KENDİNDE KUVVET BULACAKTIR."


SiteMap - İmode - Wap2