Cinsel Organdaki Kanser Ve Cinsel Yaşam By: Buse44 Date: January 03, 2016, 11:30:47 PM
Kadınların döl yolu, döl yatağı ağzı, döl yatağı veya yumurtalık kanserleri kadının cinsel yaşamını kanserin ilerleme durumuna göre tümüyle etkiler veya hiç etkilemez. Burada önemli olan kadındaki kanserin erken teşhisidir. Kadında en çok görülen kanser döl yatağı ağzı kanseri veya serviks kanseridir. Fakat bu kanserin gelişip herhangi bir klinik belirti vermesi için hücresel seviyedeki gelişmede genelde sekiz - dokuz yıl geçmesi gerekir. Ancak ilk belirtilerden biri cinsel birleşme sırasında kan gelmesidir. Fakat kadınlar bir bakıma şanslı sayılırlar. Çünkü hücresel düzeyde bir değişiklik olsa da, PAP-smear (okunuşu: smir) denen bir yöntemle altı ayda yaptıracakları basit bir muayene ile kanser erken safhada yakalanacak ve hasta ameliyatla % 100 şifa bulacaktır. Böyle erken devrede saptanmış bir ameliyat sonrası kadın cinsel yaşamına eski düzeyde devam edebilecektir. Eğer kadın 6 ayda bir böyle bir kontrol yapmazsa kanser ortaya ağır belirtilerle çıkacaktır. Yapılacak ameliyatlara rağmen kanser çevreye yayıldığından cinsel birleşme olanağı kalmayacaktır. Bazı vakalarda ameliyattan sonra şua tedavisi uygulamak gerekecek ve oluşacak birtakım şua nedbe dokuları cinsel birleşmeye verdiği acılar nedeniyle imkân vermeyecektir. Bazı hekime geç giden vakalarda cinsel birleşme zaten hasta için eziyet haline dönüşmüştür. İlerlemiş vakalarda hastanın en fazla beş yıl kadar yaşama şansı vardır. Ve cinsel yaşam diye bir şey kalmamıştır. Görüldüğü gibi aradaki fark çok acımasız olmaktadır kadın için.
