Birgün yöneticileri mahkemedeydi: Bunlar hakaret değil, politik eleştiri
'Cumhurbaşkanına hakaret' suçlamasıyla yargılanan Birgün gazetesi yöneticileri bugün hakim karşısındaydı.
Birgün gazetesinin ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ ile suçlanan ve haklarında dörder yıla kadar hapis cezası istenen üç yöneticisi bugün hakim karşısına çıktı.
Birgün gazetesi, ‘cumhurbaşkanına hakaret’ suçlamasıyla yapılan tutuklamalara tepki olarak gazetenin 17 Şubat 2015 tarihli sayısını "Katil ve Hırsız Erdoğan" yazılı manşetle yayınlamış; bu nedenle gazetenin yazı işleri müdürü Berkant Gültekin, sorumlu müdür Can Uğur ile yayın danışmanı Barış İnce hakkında bir yıldan dört yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı.
Bugün İstanbul 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen bu davanın ilk duruşmasına yargılanan üç gazeteci de katıldı.
'BUNLAR POLİTİK ELEŞTİRİLERDİR'
Duruşmada iddianamenin okunmasının ardından savunmasını yapan Berkant Gültekin, yargılanmalarına neden olan sloganın Cumhurbaşkanının izlediği politikalar nedeniyle ortaya çıktığını söyleyerek, "Sanki ülkede her şey güllük gülistanlıkmış gibi kriminalize edilmeye çalışılıyor. Sanki bu ülkede yolsuzluklar olmamış, gençler ölmemiş gibi. Bu sloganı milyonlar sokakta haykırmıştır. Bunlar politik eleştirilerdir” dedi.
'ÖLDÜRÜLEN ÇOCUKLARIN SESİNİ DUYURMAK İÇİNDİ'
Gazetenin sorumlu yazı işleri müdürü Can Uğur da savunmasında, “Eleştirilerimizin maddi temelleri vardır. Suçlamaya konu olan manşet 14-15 yaşında öldürülen çocukların sesini duyurmak için atılmıştı. Bugün de bu olaylara ilişkin soruşturmaların yerinde sayması eleştirilerimizin ne kadar haklı olduğunu ortaya koyuyor” diye konuştu.
'TARİKAT BİLMEYİZ, BARİKAT BİLİRİZ'
Birgün yayın danışmanı Barış İnce ise şunları söyledi: “Bu günler gerçekten zor günler. Geçen hafta bu binada meslektaşlarımız tutuklandı. Can Dündar ve Erdem Gül’e selamlarımı iletiyorum. Tahir Elçi’yi saygıyla anıyorum. Bizler bu sloganı manşetimize yazarak bu sloganın söylenebileceğini gösterdik. AKP içinden bazı isimler de yolsuzlukları kabul etti. Daha sonra bu işleri bir tarikat yapmış dediler. Biz tarikat bilmeyiz, bizim bildiğimiz bir tek barikat var.”
'TCK 299 YOK HÜKMÜNDE'
Gazetecilerin savunmalarının ardından söz alan Birgün’ün avukatı Tolgay Güvercin de “Şunu baştan belirtmek gerekir; TCK 299 yoktur. Bu maddenin aleyhinde AİHM ve Anayasa Mahkemesi tarafından verilmiş birçok karar vardır. Söz konusu kararlarda görevi nedeniyle hiç kimseye ayrıcalıklı bir kanun maddesinin uygulanamayacağı anlatılıyor. Bu kararlar devlet başkanına özel koruma sağlanamayacağını söylüyor.”
Savunmaların ardından kararını açıklayan hakim davayı 10 Aralık’a erteledi.
Üç gazeteciye destek için CHP milletvekilleri Ali Şeker, Onursal Adıgüzel, Aykut Erdoğdu, Mahmut Tanal ve Eren Erdem, Cumhuriyet yazarı Ceyda Karan, Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, gazeteci İrfan Değirmenci, sanatçı Pınar Aydınlar, ÖDP Eş Genel Başkanı Alper Taş, karikatürist Serkan Altuniğne, Yordam Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Hayri Erdoğan, TGS İstanbul Şube Başkanı Gökhan Durmuş ve Yurt gazetesi Yazı İşleri Müdürü Sibel Köklü’nün de aralarında olduğu çok sayıda kişi sabah saatlerinden itibaren Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi'nde buluştu.
'Cumhurbaşkanına hakaret' suçlamasıyla yargılanan Birgün gazetesi yöneticileri bugün hakim karşısındaydı.
Birgün gazetesinin ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ ile suçlanan ve haklarında dörder yıla kadar hapis cezası istenen üç yöneticisi bugün hakim karşısına çıktı.
Birgün gazetesi, ‘cumhurbaşkanına hakaret’ suçlamasıyla yapılan tutuklamalara tepki olarak gazetenin 17 Şubat 2015 tarihli sayısını "Katil ve Hırsız Erdoğan" yazılı manşetle yayınlamış; bu nedenle gazetenin yazı işleri müdürü Berkant Gültekin, sorumlu müdür Can Uğur ile yayın danışmanı Barış İnce hakkında bir yıldan dört yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı.
Bugün İstanbul 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen bu davanın ilk duruşmasına yargılanan üç gazeteci de katıldı.
'BUNLAR POLİTİK ELEŞTİRİLERDİR'
Duruşmada iddianamenin okunmasının ardından savunmasını yapan Berkant Gültekin, yargılanmalarına neden olan sloganın Cumhurbaşkanının izlediği politikalar nedeniyle ortaya çıktığını söyleyerek, "Sanki ülkede her şey güllük gülistanlıkmış gibi kriminalize edilmeye çalışılıyor. Sanki bu ülkede yolsuzluklar olmamış, gençler ölmemiş gibi. Bu sloganı milyonlar sokakta haykırmıştır. Bunlar politik eleştirilerdir” dedi.
'ÖLDÜRÜLEN ÇOCUKLARIN SESİNİ DUYURMAK İÇİNDİ'
Gazetenin sorumlu yazı işleri müdürü Can Uğur da savunmasında, “Eleştirilerimizin maddi temelleri vardır. Suçlamaya konu olan manşet 14-15 yaşında öldürülen çocukların sesini duyurmak için atılmıştı. Bugün de bu olaylara ilişkin soruşturmaların yerinde sayması eleştirilerimizin ne kadar haklı olduğunu ortaya koyuyor” diye konuştu.
'TARİKAT BİLMEYİZ, BARİKAT BİLİRİZ'
Birgün yayın danışmanı Barış İnce ise şunları söyledi: “Bu günler gerçekten zor günler. Geçen hafta bu binada meslektaşlarımız tutuklandı. Can Dündar ve Erdem Gül’e selamlarımı iletiyorum. Tahir Elçi’yi saygıyla anıyorum. Bizler bu sloganı manşetimize yazarak bu sloganın söylenebileceğini gösterdik. AKP içinden bazı isimler de yolsuzlukları kabul etti. Daha sonra bu işleri bir tarikat yapmış dediler. Biz tarikat bilmeyiz, bizim bildiğimiz bir tek barikat var.”
'TCK 299 YOK HÜKMÜNDE'
Gazetecilerin savunmalarının ardından söz alan Birgün’ün avukatı Tolgay Güvercin de “Şunu baştan belirtmek gerekir; TCK 299 yoktur. Bu maddenin aleyhinde AİHM ve Anayasa Mahkemesi tarafından verilmiş birçok karar vardır. Söz konusu kararlarda görevi nedeniyle hiç kimseye ayrıcalıklı bir kanun maddesinin uygulanamayacağı anlatılıyor. Bu kararlar devlet başkanına özel koruma sağlanamayacağını söylüyor.”
Savunmaların ardından kararını açıklayan hakim davayı 10 Aralık’a erteledi.
Üç gazeteciye destek için CHP milletvekilleri Ali Şeker, Onursal Adıgüzel, Aykut Erdoğdu, Mahmut Tanal ve Eren Erdem, Cumhuriyet yazarı Ceyda Karan, Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, gazeteci İrfan Değirmenci, sanatçı Pınar Aydınlar, ÖDP Eş Genel Başkanı Alper Taş, karikatürist Serkan Altuniğne, Yordam Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Hayri Erdoğan, TGS İstanbul Şube Başkanı Gökhan Durmuş ve Yurt gazetesi Yazı İşleri Müdürü Sibel Köklü’nün de aralarında olduğu çok sayıda kişi sabah saatlerinden itibaren Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi'nde buluştu.
