Arşiv Anasayfa İlginç - Garip Şeyler
Sayfalar: 1
Bitmiş Pilleri Neden Çöpe Atmamalıyız? By: Bendis Date: June 24, 2015, 11:36:30 AM
BİTMİŞ PİLLERİ NEDEN ÇÖPE ATMAMALIYIZ?
Günümüzde kullanılan en önemli araçlardan biri olan pil, 1800 yılında tesadüfen bulunmuştur. Elektriğe ilişkin bilgiler, M.Ö. 6. yüzyıl yıllarına kadar gitmekle birlikte, bilimsel olarak ilk defa 17. yüzyılda ele alınmıştır. Ancak 19. yüzyıla kadar bilinen elektrik türü, bir kumaşa sürterek elde edilen ya da yıldırım elektriği olarak bilinen statik elektriktir. 19. yüzyılda buna elektrik akımı eklenmiş ve sürekli elektrik akımını mümkün kılan pil icat edilmiştir. Bu dalda çalışmaları başlatan kişi, ünlü kurbağa deneyiyle tanınan Luigi Galvani (1737-1798)’dir.
1780 yılında yaptığı deneylerin sonuçlarını 1791’de açıklayan Galvani, “hayvansal elektrik” teorisini ortaya atmıştı. Bu teorisini, rastlantı sonucu ölü bir kurbağanın bacağındaki sinirlerin neşterle kesildiğinde kasıldığını gözleyerek oluşturmuştu. Buna göre canlıları oluşturan hücreler elektrik içermekteydi.
1793’de Galvani’nin deneylerine devam eden Alessandro Volta (1745-1827) kurbağa bacağı kasılmalarının farklı iki metalden kaynaklandığını bulmuştu. Bacağın uyarılması, birbirine benzemeyen iki farklı metalden ve hücrelerin sıvı içermesinden kaynaklanıyordu. O hâlde elektrik elde edebilmek için iki farklı metale ve sıvıya ihtiyaç olmalıydı. Bundan yararlanarak bakır ve çinko madenleri alarak aralarına tuzlu suya batırılmış süngerler yerleştiren Volta, elektrik akımını elde etmeyi başardı. Böylece 1800’de “Volta Pili” adı verilen pili buldu.
Pilleri genel olarak iki ana gruba ayırmak mümkündür. Birincisi, içerisindeki kimyasal enerji tükendiğinde şarj edilemeyen kuru piller pillerdir. İkinci tip pillerse şarj edilebilirler. Bunlar akümülatörlerdir. Halk dilinde pillerle ilgili bir başka ayrım daha vardır: El feneri ve saat gibi cihazlara takılan yuvarlak pillere “pil” denirken 1990’lı yıllardan itibaren cep telefonu ve benzeri cihazlara takılan farklı şekillerdeki pillere İngilizceleşme etkisiyle “batarya” denmektedir.
Bu önemli buluşun gündelik hayatımızda oldukça geniş bir kullanım alanı bulunmaktadır. Ancak içeriğinde cıva, kurşun, lityum, mangan, nikel, kobalt ve kadmiyum gibi kimyasal maddeler bulunan pillerin insan sağlığına ve çevreye çok büyük zararları vardır. Bu nedenle atık pillerin çöp yerine pek çok yere yerleştirilen dönüşüm kutularına atılmaları konusunda tüketiciler uyarılmaktadır.
Bu pillerin gelişigüzel çöplere atılması, doğrudan veya dolaylı olarak alıcı ortama verilmesi çevre açısından büyük tehlikeler yaratır. İçeriğindeki metaller toprağa ve oradan da yer altı sularına karışabilir. En başta toprak kullanılmaz hâle gelir ve metallerin yarattığı su kirliliği sudaki ekosistemi altüst eder. Etkilenen sadece su ekosistemi değil, aslında tüm ekosistemdir.
Zamanla bu etkiler insanlar üzerinde de görülür. Atık pillerin neden olduğu hastalıkların başında nörolojik bozukluklar, merkezi sinir sistemi hastalıkları, kanser, böbrek ve karaciğer hastalıkları gelir. Pillerdeki tüm kimyasal maddelerin zararı kimi zaman öldürücü boyutlara ulaşabilir. Maddeler toprağa karışarak hayvanların yediklerinden ya da sulardan insan vücuduna karışır.
Durumun ciddiyetini kavramakta şu örnek sanırım yeterlidir; bir küçük kalem pil dört metrekare toprağı kirletip kullanılamaz hâle getirir. Bu yüzden piller özel yöntemlerle imha edilmelidir. Pek çok ülkede çöpe pil atmak suçken maalesef ülkemizde bu konuya yeterince önem verilmemektedir.


SiteMap - İmode - Wap2