Dans edelim
En son ne zaman iyi olmamayı da göze alarak yeni bir şey öğrendiniz? Kendinizi kıpır kıpır hissettiniz, kahkaha attınız?
En son ne zaman yetiştirmeniz gereken iş planını, sevgilinizle yaptığınız tartışmayı, ülkenin siyasi durumunu tamamen unutarak kendinizi yaptığınız şeye bıraktınız?
En son ne zaman iyi olmamayı da göze alarak yeni bir şey öğrendiniz? Kendinizi kıpır kıpır hissettiniz, kahkaha attınız?
İş, okul, aile, aşk. Her gün kalkıp bu alanların hepsinde birden savaşıyorsunuz. Birinin derdi bitse öbürü başlıyor. Üstelik akıllı telefonlar sağolsun, sadece kendinize ait, rahat olduğunuz, başkalarını unuttuğunuz bir an bile yok. Banyoda, filmde, sporda, yemekte kafanız hiç durmuyor, rahatlayamıyorsunuz.
Bugün, size bütün bu karmaşa ile baş etme yöntemlerinin en eğlencelisini öneriyorum. Dans etmek.
Grup halinde, çift olarak, tek başınıza olabilir. Anadolu, Yunanistan, Latin Amerika ezgileri ile, rock , indie , techno ile olabilir. Bir kursta, bir barda ya da evinizin salonunda olabilir. Dans etmeye başladığınızda, aldığınız keyif dışında bir sürü psikolojik kazancınız olacağını göreceksiniz. İşte bunların birkaçı:
Daha az stresli olacaksınız
Farklı dans türleri ile yapılan bilimsel çalışmalarda, dansın stres hormonlarını azalttığı, depresyon ve anksiyete (kaygı) belirtilerine iyi geldiği gösterilmiş. Dans etmek birkaç hafta içinde gerginliğinizi azaltabilir, veya zaten bir depresyon tedavisi alıyorsanız bu tedavinin daha iyi etki etmesini sağlayabilir. Hem eğlen, hem tedavi ol. Ne güzel iş!
Dikkatiniz, belleğiniz gelişecek
Yeni dans adımlarını öğrenmeye, karşınızdaki kişinin hareketlerini yapmaya çalışırken, beyninizin hareket, denge, planlama ile ilgili bir çok bölgesini çalıştırıyorsunuz. Zihinsel esnekliğinizi geliştirmek ve demansı (bunamayı) geciktirmek için dans birebir.
Daha çok kendinize güvenecek ama daha az kibirli olacaksınız
Dans insanın kendine, vücuduna güvenini artırıyor. Burada daha iyi görünmekten değil, vücudunuza söz geçirebildiğinizi ve her gün daha iyiye gidebildiğinizi görmenin verdiği bir kendine güvenden bahsediyorum.
Öte yandan dansın psikolojik açıdan en güzel taraflarından biri şu: Bir hareketi ilk kez öğrenirken herkes hata yapıyor Üstelik çoğu zaman başka insanların önünde, biraz sarsak, beceriksiz hatta komik görünmeyi göze almadan ilerleyemiyorsunuz. "Ben en iyi olmadığım şeyi yapmayı denemem bile!" kibrine dans öğrenirken yer yok. O kadar iyi olmadığımız bir konuda başkalarının yanında hata yapmayı göze alabilmek hepimizin ihtiyaç duyduğu bir psikolojik beceri değil mi?
Daha mutlu olacaksınız
Mutluluk ile ilgili son çalışmalar, "akış" (flow) kavramının üzerinde çok duruyor. Bir uğraşa kendini kaptırarak, zamanı bile unutarak haz aldığımız durumlara "akış yaşantısı" diyoruz. Başta da söylediğimiz gibi teknolojinin etkisiyle sürekli dikkatimiz dağıldığı için bu "akış" durumunu her geçen gün daha az yaşıyoruz. Yüzme, koşma gibi aktivitelerden farklı olarak, dans ederken kendinizi tamamen yaptığınız işe kaptırmanız çok daha kolay. Bu da daha mutlu hissetmeniz sağlıyor.
Biliyorum, dans pistlerinde, dans derneklerinde bu işi fazlaca ciddiye alan, birazcık daha uzun süredir dans çalışıyor diye kendini üstün gören insanlar da var. Bu kişiler yüzünden dansı yapılması zor, mutlaka mükemmel olunması gereken, ancak yetenekli üç beş kişinin yaptığı bir şey gibi algılamaya gerek yok.
Dansa çok emek verip kendinizi geliştirebilir, hatta profesyonel olabilirsiniz. Ya da odanızda dans etmekten öteye gitmeyebilirsiniz. Önemli olan, sevdiğiniz bir ritm bulup, ona ayak uydurmak, bunu sık sık tekrarlamak ve keyif almak.
Dans edin. Kafanızdaki kuruntuları, nasıl göründüğünüzle ilgili kaygılarınızı biraz susturun, ritme uyun ve kendinizi akışa bırakın. İnanın dünya, dans ederek ve dans eder gibi yaşandığında daha güzel bir yer olabilir.
En son ne zaman iyi olmamayı da göze alarak yeni bir şey öğrendiniz? Kendinizi kıpır kıpır hissettiniz, kahkaha attınız?
En son ne zaman yetiştirmeniz gereken iş planını, sevgilinizle yaptığınız tartışmayı, ülkenin siyasi durumunu tamamen unutarak kendinizi yaptığınız şeye bıraktınız?
En son ne zaman iyi olmamayı da göze alarak yeni bir şey öğrendiniz? Kendinizi kıpır kıpır hissettiniz, kahkaha attınız?
İş, okul, aile, aşk. Her gün kalkıp bu alanların hepsinde birden savaşıyorsunuz. Birinin derdi bitse öbürü başlıyor. Üstelik akıllı telefonlar sağolsun, sadece kendinize ait, rahat olduğunuz, başkalarını unuttuğunuz bir an bile yok. Banyoda, filmde, sporda, yemekte kafanız hiç durmuyor, rahatlayamıyorsunuz.
Bugün, size bütün bu karmaşa ile baş etme yöntemlerinin en eğlencelisini öneriyorum. Dans etmek.
Grup halinde, çift olarak, tek başınıza olabilir. Anadolu, Yunanistan, Latin Amerika ezgileri ile, rock , indie , techno ile olabilir. Bir kursta, bir barda ya da evinizin salonunda olabilir. Dans etmeye başladığınızda, aldığınız keyif dışında bir sürü psikolojik kazancınız olacağını göreceksiniz. İşte bunların birkaçı:
Daha az stresli olacaksınız
Farklı dans türleri ile yapılan bilimsel çalışmalarda, dansın stres hormonlarını azalttığı, depresyon ve anksiyete (kaygı) belirtilerine iyi geldiği gösterilmiş. Dans etmek birkaç hafta içinde gerginliğinizi azaltabilir, veya zaten bir depresyon tedavisi alıyorsanız bu tedavinin daha iyi etki etmesini sağlayabilir. Hem eğlen, hem tedavi ol. Ne güzel iş!
Dikkatiniz, belleğiniz gelişecek
Yeni dans adımlarını öğrenmeye, karşınızdaki kişinin hareketlerini yapmaya çalışırken, beyninizin hareket, denge, planlama ile ilgili bir çok bölgesini çalıştırıyorsunuz. Zihinsel esnekliğinizi geliştirmek ve demansı (bunamayı) geciktirmek için dans birebir.
Daha çok kendinize güvenecek ama daha az kibirli olacaksınız
Dans insanın kendine, vücuduna güvenini artırıyor. Burada daha iyi görünmekten değil, vücudunuza söz geçirebildiğinizi ve her gün daha iyiye gidebildiğinizi görmenin verdiği bir kendine güvenden bahsediyorum.
Öte yandan dansın psikolojik açıdan en güzel taraflarından biri şu: Bir hareketi ilk kez öğrenirken herkes hata yapıyor Üstelik çoğu zaman başka insanların önünde, biraz sarsak, beceriksiz hatta komik görünmeyi göze almadan ilerleyemiyorsunuz. "Ben en iyi olmadığım şeyi yapmayı denemem bile!" kibrine dans öğrenirken yer yok. O kadar iyi olmadığımız bir konuda başkalarının yanında hata yapmayı göze alabilmek hepimizin ihtiyaç duyduğu bir psikolojik beceri değil mi?
Daha mutlu olacaksınız
Mutluluk ile ilgili son çalışmalar, "akış" (flow) kavramının üzerinde çok duruyor. Bir uğraşa kendini kaptırarak, zamanı bile unutarak haz aldığımız durumlara "akış yaşantısı" diyoruz. Başta da söylediğimiz gibi teknolojinin etkisiyle sürekli dikkatimiz dağıldığı için bu "akış" durumunu her geçen gün daha az yaşıyoruz. Yüzme, koşma gibi aktivitelerden farklı olarak, dans ederken kendinizi tamamen yaptığınız işe kaptırmanız çok daha kolay. Bu da daha mutlu hissetmeniz sağlıyor.
Biliyorum, dans pistlerinde, dans derneklerinde bu işi fazlaca ciddiye alan, birazcık daha uzun süredir dans çalışıyor diye kendini üstün gören insanlar da var. Bu kişiler yüzünden dansı yapılması zor, mutlaka mükemmel olunması gereken, ancak yetenekli üç beş kişinin yaptığı bir şey gibi algılamaya gerek yok.
Dansa çok emek verip kendinizi geliştirebilir, hatta profesyonel olabilirsiniz. Ya da odanızda dans etmekten öteye gitmeyebilirsiniz. Önemli olan, sevdiğiniz bir ritm bulup, ona ayak uydurmak, bunu sık sık tekrarlamak ve keyif almak.
Dans edin. Kafanızdaki kuruntuları, nasıl göründüğünüzle ilgili kaygılarınızı biraz susturun, ritme uyun ve kendinizi akışa bırakın. İnanın dünya, dans ederek ve dans eder gibi yaşandığında daha güzel bir yer olabilir.
Ynt: Dans Edelim By: BÖRÜLCE Date: April 27, 2015, 09:49:49 AM
Kitap okumak da aynı etkiyi yapıyor ben de ama biraz hareket iyi olur.Birazdan müziği açıp,kahvaltıyı hazırlarken dans edeceğim
