O yeniden beyazperdede
Stephen King’in bin 200 sayfalık hacimli gerilim klasiği O, yeniden beyazperdeye uyarlanıyor. Yeni versiyonun çekimleri haziranda, New York’ta başlayacak.
Gelmiş geçmiş en başarılı ve en ünlü korku-gerilim yazarlarından biri sayılan Stephen King’in ünlü romanı O (It), yeniden filme çekilecek. Daha önce 1990 yılında sinemaya uyarlanan O’nun yeni versiyonunun çekimleri haziranda, New York’ta başlayacak. Filmin yönetmenliğini ise True Detective dizinden tanıdığımız Cary Fukunaga üstlenecek.
Filmin kadrosu henüz belli değil. 2016’da vizyona girmesi beklenen filmin iki ya da üç bölümlük bir seri olma olasılığı yüksek.
Tam metni bin 212 sayfa
Kaleme aldığı 64 roman bugüne kadar dünya çapında 350 milyondan fazla satan King’in romanı O’nun bin 212 sayfalık tam metni geçtiğimiz aylarda ilk kez Türkçeye çevrilmişti.
Romanda, Maine şehrinde yeraltında yaşayan ve şehirdekilere korku salan bir yaratık vardır. Tam olarak belli bir formu olmayan bu yaratık 27 yılda bir uykusundan uyanır ve zaman zaman kanalizasyon deliklerinden şehrin üstüne çıkar. Sokaklara çıktığında ise kendine kurban olarak çocukları seçer. Çocukların kollarını bacaklarını koparıp sonra da sokağa atan bu yaratık, insanların korkusunu kullanarak karşısındakinin en korkacağı şekle bürünür. Bu da Pennywise isimli palyaçodur. 1958 yılının ekim ayında ise George Denbrough’un kâğıt gemisi bir kanalizasyon mazgalına düşer. O, çocuğun gemisini almaya gelmesini bekler ve gelir gelmez kolunu kopartıp küçük George’u sokağın ortasına atıverir. Şehirdekilere yeniden dehşet saçmaya başlamıştır.
Kendilerine Kaybedenler Kulübü ismini takan bir grup çocuk yani Bill, Eddie, Mike, Beverly, Stanley, Richie ve Ben ise bu yaratığı fark edip onun peşine düşer. Bu grubun lideri ise George’un kardeşi Bill’dir. İlk seferinde O’nu alt etmeyi başarırlar ve O, 27 yıllık uykusuna geri döner. Grubun üyeleri kasabadan uzaklaşır ve bir daha uyanırsa geri döneceklerine söz verirler. 1985 yılına geldiğimizde ise kasabada yalnızca Mike Hanlon kalmıştır. O’nun uyandığını ve olayların yeniden başladığını anladığında geri kalan altı arkadaşına haber verir. Arkadaşlar tekrar geri geldiğinde yeni olaylar gelişir.
Kitap aslında iki ayrı bölümden oluşur. İlk kısım 1958 yılında çocukluk/ergenlik yıllarını geçirdikleri zamanı konu alır ve ikinci ise 1985’te yetişkinliklerinde kasabaya geri döndükleri zamanki olayları anlatır. Çocukların kasabaya geri dönüp O ile yüzleşmeye geldiklerinde büyümüş halleriyle de tanışırız. Romanın içine girmemizi sağlayan, bu uzun metni sıkılmadan okumamıza neden olan en önemli faktör de hikâyenin bu katmanlı yapısıdır. Bu şekilde hem kasaba hakkında hem de karakterlerin hayatları hakkında detaylı bilgiye sahip oluruz.
Stephen King’in bin 200 sayfalık hacimli gerilim klasiği O, yeniden beyazperdeye uyarlanıyor. Yeni versiyonun çekimleri haziranda, New York’ta başlayacak.
Gelmiş geçmiş en başarılı ve en ünlü korku-gerilim yazarlarından biri sayılan Stephen King’in ünlü romanı O (It), yeniden filme çekilecek. Daha önce 1990 yılında sinemaya uyarlanan O’nun yeni versiyonunun çekimleri haziranda, New York’ta başlayacak. Filmin yönetmenliğini ise True Detective dizinden tanıdığımız Cary Fukunaga üstlenecek.
Filmin kadrosu henüz belli değil. 2016’da vizyona girmesi beklenen filmin iki ya da üç bölümlük bir seri olma olasılığı yüksek.
Tam metni bin 212 sayfa
Kaleme aldığı 64 roman bugüne kadar dünya çapında 350 milyondan fazla satan King’in romanı O’nun bin 212 sayfalık tam metni geçtiğimiz aylarda ilk kez Türkçeye çevrilmişti.
Romanda, Maine şehrinde yeraltında yaşayan ve şehirdekilere korku salan bir yaratık vardır. Tam olarak belli bir formu olmayan bu yaratık 27 yılda bir uykusundan uyanır ve zaman zaman kanalizasyon deliklerinden şehrin üstüne çıkar. Sokaklara çıktığında ise kendine kurban olarak çocukları seçer. Çocukların kollarını bacaklarını koparıp sonra da sokağa atan bu yaratık, insanların korkusunu kullanarak karşısındakinin en korkacağı şekle bürünür. Bu da Pennywise isimli palyaçodur. 1958 yılının ekim ayında ise George Denbrough’un kâğıt gemisi bir kanalizasyon mazgalına düşer. O, çocuğun gemisini almaya gelmesini bekler ve gelir gelmez kolunu kopartıp küçük George’u sokağın ortasına atıverir. Şehirdekilere yeniden dehşet saçmaya başlamıştır.
Kendilerine Kaybedenler Kulübü ismini takan bir grup çocuk yani Bill, Eddie, Mike, Beverly, Stanley, Richie ve Ben ise bu yaratığı fark edip onun peşine düşer. Bu grubun lideri ise George’un kardeşi Bill’dir. İlk seferinde O’nu alt etmeyi başarırlar ve O, 27 yıllık uykusuna geri döner. Grubun üyeleri kasabadan uzaklaşır ve bir daha uyanırsa geri döneceklerine söz verirler. 1985 yılına geldiğimizde ise kasabada yalnızca Mike Hanlon kalmıştır. O’nun uyandığını ve olayların yeniden başladığını anladığında geri kalan altı arkadaşına haber verir. Arkadaşlar tekrar geri geldiğinde yeni olaylar gelişir.
Kitap aslında iki ayrı bölümden oluşur. İlk kısım 1958 yılında çocukluk/ergenlik yıllarını geçirdikleri zamanı konu alır ve ikinci ise 1985’te yetişkinliklerinde kasabaya geri döndükleri zamanki olayları anlatır. Çocukların kasabaya geri dönüp O ile yüzleşmeye geldiklerinde büyümüş halleriyle de tanışırız. Romanın içine girmemizi sağlayan, bu uzun metni sıkılmadan okumamıza neden olan en önemli faktör de hikâyenin bu katmanlı yapısıdır. Bu şekilde hem kasaba hakkında hem de karakterlerin hayatları hakkında detaylı bilgiye sahip oluruz.
