Söz konusu raporla dünyanın geçen yıl en hızlı büyüyen 300 metropolü açıklandı. Zirvesinde Çin'e bağlı özerk bir yönetim bölgesi olan Macau'nun olduğu listede İzmir, ikinci sırada yer aldı. Listeyi genellikle Çin ve Türk şehirleri doldururken 300 şehir arasında Türkiye'den İstanbul üçüncü, Bursa dördüncü, Ankara ise dokuzuncu yükselen ekonomi olarak görüldü. Dubai'in beşinci sırada yer bulduğu araştırmada Çin'den Kumning altıncı, Hangzhou yedinci ve Xiamen sekizinci sırada. Avrupa'dan en iyi performansı 12. olan Budapeşte'nin gösterdiği listede, Avrupa ve ABD şehirleri oldukça geride yer alıyor.
KRİZ, AB ÜLKELERİNİ LİSTEDE GERİLETTİ
İngiltere'nin başşehri Londra 26. sırada yer alırken Roma 274. Vaşington 275., Milano 277., Atina 280. oldu. Araştırmada, 2008 yılında başlayan ekonomik krizle Avrupa ve ABD şehirleninin listede düşüş gösterdiği gözleniyor. Raporda Çin ile birlikte Türkiye öne çıkan ülkeler gösterilirken Brookings Enstitüsü'nün internet sitesinden yapılan açıklamada, "Türk Lokumu (Turkish Delights)" adı verilen Türkiye'deki gelişmenin, ülkede yapılan yatırımlar sayesinde olduğunu belirtiliyor. Raporda, Avrupa ile Asya arasında köprü görevi gören Türkiye'nin, kısa zamanda ağır sanayiye yönelik yatırımların yanısıra altyapı projeleri, yollar ve işgücü sağlamada öne çıktığı kaydediliyor.
"İZMİR'İN GÜCÜ VE POTANSİYELİ BİR KEZ DAHA KABUL EDİLDİ"
Konu hakkında değerlendirme yapan İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, bu raporla birlikte İzmir'in gücünün ve büyük potansiyelinin bir kez daha kabul edildiğini belirtti. Demirtaş, "Raporda 2013 ve 2014 yılları arasında İzmir'in gayrisafi yurtiçi hasılasının yüzde 2 arttığı, istihdam oranının yüzde 6,6 arttığı, 2012-2013 aralığında altıncı yükselen ekonomi olduğu ve 2013-2014 yılları arasında ise dünya sıralamasında ikinciliğe yükseldiği belirtiliyor. Araştırmaya göre İstanbul, Ankara ve Bursa ile karşılaştırıldığında, yüzde 6,6 ile en fazla istihdam yaratan kent.
DAYANIŞMANIN ESERİ
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, bu başarının dayanışma ve güven ortamının eseri olduğunu söyledi. İzmir'in geçmiş yıllarda oluşturulan negatif enerji sonucu girdiği durağanlıktan kurtulduğunu ifade eden Kocaoğlu, "İzmir büyümek, kalkınmak zorunda. Biz de bunun için kentin tüm dinamikleriyle çalışıyoruz." dedi. Özellikle tarım sektörünün kalkınması adına 11 yıldır kanunların izin verdiği her türlü kaynağı ayırarak desteklemek için seferber olduklarını dile getiren Kocaoğlu, “İzmir'de yaşayan hemşehrilerimizle birlikte bir güven ortamı tesis etik. Eğer bunu tesis etmeseydik, karşılıklı omuz omuza girip iş yapacak iklimi sağlamasaydık bu noktalara gelemezdik. Bu gelişmeyi sağlayamazdık. Bir kişi, tek başına çok fazla şey yapamaz. Bu hep beraber oldu. Bu 10 senede öyle bir kenetlenme sağladık ki şimdi kırsalda kalkınma için, hem tarım hem hayvancılıkta daha büyük adımlar atmak için yola çıktık. Burada aklı ve bilimi kullanıyoruz. Yol haritamızı belirledik. İzmir'in tarımını kalkındırmak için yola çıktık ve devam edeceğiz" dedi.
