Sadece tek çocuk olanların anlayacağı sorunlar
Başınıza gelen her iyi ve güzel şeyi "Hııı kardeşi yok ya, ondan..." şeklinde yorumlayanlardan bıktınız mı? Tek çocuk olmanın çilelerini anlatmanın vakti geldi...
Kız kardeşiniz veya erkek kardeşiniz olmadığından, onlarla içten içe yaşayacağınız bir çekişmeden kurtulmuş oluyorsunuz. Doğum günleriniz yılın en önemli günü, istekleriniz ise reddedilmesi imkansız şeyler oluyor.
Sizi rahatlatan bu paragraftan sonra madalyonu çevirelim…
Tek çocuk olanlar sürekli şu cümleleri duyuyor; “Kardeşin olmadığı için ne kadar şanslısın!”, “Şımarık büyütülmüşsündür sen şimdi…” Evet, bir prens veya prenses olma durumu var. Fakat her prensin ve prensesin kafasına kondurduğu tacın bir ağırlığı vardır. Kardeşi olanlar anlayamaz, anlayamazsınız…
Gerçekleri yüzünüze vurmak istemezdik fakat tek olan ve olmayanın hayatı tek ve çift sayılar kadar farklı. Siz! Tek çocuklar! Dik durun, eğilmeyin, büyüyün. Ailenize büyüdüğünüzü gösterin. Yanınızda arkadaşlarınız varken ailenizin nasıl davranması gerektiğini onlara öğretin. Ama onlarla yalnız kaldığınızda da kucağına yatın saçlarınızı okşamasına da izin verin. Siz onların Dünya ’ya bıraktığı “bir tanecik” izlersiniz.
İşte tek çocukların sürekli karşılaştığı, kardeşi olanların asla anlamayacağı 10 sorun!
1. Yaramazlık yaptığınızda suçu atacak kimse bulamazsınız
Evin herhangi bir bölümü kirlendiyse, bu yalnızca sizden bilinir. Ya da evde oyun oynarken anneniniz salondaki vazosunu kırdıysanız, suçu paylaşacağınız kimseyi bulamıyorsunuz. Halil Sezai’nin dediği gibi: Çaresiiiieeez içimdeki çocuk…
2. Ev işleri sadece size kalır, yapmazsanız terliği yersiniz
Birden fazla çocuklu ailelerde sıkıcı günlük ev işleri konusunda bir iş bölümü vardır. Örneğin bulaşıkları yıkamak en ufak kardeşin, perdelerin takılması da en uzun kardeşin sorumluluğundadır. Fakat tek çocuk olduğunuzda tüm ev işleri size kalır. “Ya işim var yea” diyerek bilgisayar oynamaya devam etmeye mi karar verdiniz? The Terlik’in apansız saldırısına hazır olun.
3. Bütün ilgi sizin üzerinizdedir. Ama BÜTÜN ilgi…
Yaşınız büyüdükçe, “dersinden kaldın mı?”, “bence şu mesleği yap” gibi aile sorgulamaları tamamen size yönelir. Aile bireyleri tamamen sizin üstünüze düştüğünde, onların birer yansıması haline geliyorsunuz. Bir şekilde onlardan kopmayı başaramazsanız, ‘Mehmet baba’ veya ‘Ayşe anne’den bir tane daha yaratılmış oluyor. Bir tek siz oluyorsunuz ve ‘ebeveyn kartları’ her zaman sizin üzerinize oynanıyor.
4. 7 Aramalı Anne
Çok sahiplendiğinden, en çok arayan ve merak eden de tek çocuk anneleri haliyle. Endişeleri komedi malzemesi olarak çok rahat kullanabilecek olan anneler, 3-4 saatte bir arayarak sınırları zorlamayı seviyorlar. Telefonu açmadığınızda ise kanal kanal dolaşıp, uzaylılar tarafından kaçırıldığınıza dair bir haber arıyorlar. Şaka bir yana tek çocuklar anneleri için hep çocuklar ve çocuk kalacaklar. Bu yüzden de şimdiden bu duruma alışsanız iyi olur.
5. Sabırsız bir insansanız sebebi bu
Ailenizin ‘bir tanecik’ evladı var. Üzerinize düşmeleri gayet doğal. Bu ilgiyi istem dışı bir şekilde çok akıllıca kullanan çocukların, anne-babadan istediklerinin ardı arkası kesilmez. Harika bir duygu… Fakat her istediği bir anda önüne konan çocuklar, yaş büyüdükçe sabırsız insanlar haline geliyorlar. Malum, hayat öyle tozpembe değil… Hayat başladığından itibaren bir şeyleri elde etmenin zorluğunu gören ‘anne kuzuları’, bir iş üzerinde uzun süre çalışmaları gerektiğinde, sabırsızlıklarından dolayı ‘işi yapamama’ sendromuna giriyorlar.
6. Anne babanızın yaptığı jestler her zaman kıskanılır: Tek çocuk ya ondan…
Anneniz size, içinden gelerek bir çanta ya da bir ayakkabı almış ve siz tek çocuksunuz... Bunun ne kadar vahim bir durum olduğunu kardeşi olanlar anlayamazlar. Çünkü ailenizin aldığı hediyeden arkadaşlarınıza bahsettiğinizde karşılığı, “öf tek çocuk ya, işte böyle üstüne düşülüyor” tribi olacaktır. Ya da bir erkek çocuğuysanız, babanız, hiçbir sebep yokken cebinize para koyuyorsa ve bunu gören bir arkadaşınız varsa kıskançlığından mıdır bilinmez, “kanka seni şımarık büyütmüşler” tavrına bürünecektir. Kısacası ailenizin tek evladına ‘güzellik’ yapması arkadaşlarınız tarafından ‘şımarık karakterli’ olarak algılanmanıza sebep olacaktır.
7. “Bana ne vermem, o benim”
Diyelim ki çok güzel bir yemek sipariş ettiniz. Fakat ‘o’ arkadaş çıkıp geliyor, “bana da verir misiniz biraz?” deyiveriyor. Ailesinin tek çocuğu olarak büyümüş insanlar, bu soruya cevap vermek konusunda oldukça zorlanır. Fakat bakış baskılarından dolayı vermek zorunda kalır. İçinden ettiği küfürler de ‘ayıp listesine’ bir bir eklenir… Birçok örnek üretilebilir. Üretemiyorsanız da çevrenizde tek çocuk olan birileri elbet vardır. En azından bu deneyi uygulayıp bu durumu bizzat yaşayabilirsiniz. Arada istisnalar vardır ama biliyoruz ki kaide, istisnalarla pek ilgilenmiyor.
8. A(h)sosyal insanlar…
Küçükken sosyalleşecek alan bulamayan tek çocuklar, ileriki yaşantılarında asosyal olmaya meyilli oluyorlar. Anneler-babalar çocuklarını kreş gibi muhteşem bir sosyalleşme alanından mahrum ettiğinde, çocuklar içine kapanık, durgun çocuklar olurlar. Buradan ailelere sesleniyoruz! Çocuklarınızın birer ‘yalnız kurt’ olmasını düşünüyorsanız bari çocukken kreşe, anaokuluna yollayın da, kendine aynı kandan olmayan kardeşler edinsin.
9. Yalnız olmak çok cano!
Tek çocuk olmak her zaman kötü bir şey değil. İnsan, hayatın keşmekeşinden kaçmak istediğinde, odasına çekilip yalnız kalmak istediğinde, etrafında kimse olmasını istemiyor. Buradaki kilit nokta yalnızlık olduğundan, odanızı paylaştığınız bir kardeşiniz sizi psikolojik açıdan yıpratabilir. Çevirdik madalyonu… Bir derdiniz olduğunda, birine anlatmak istediğinizde, en yakınınız olacak olan kardeşinize de ihtiyaç duyuyorsunuz. İnsanoğlunu mutlu etmek çok zor be…
10. Her nevi angarya için tek adres sizsiniz
Anne-babalar yeni nesle ayak uydurmak adına sosyal medyada bir hesap açacağında adres sizsiniz! Elektronik aletlerin kullanımını öğretmek konusunda adres sizsiniz! “İnternetten alışveriş yapacağım. Nasıl yapacağım?” sorularının cevapları için de “Bir bak hele, feysbuk’ta Ahmet amcanı nasıl sürteceğim” soruları için de adres yine sizsiniz! Kolay gelsin tek çocuk…
11. Tek çocukla evcil hayvanın bağları
Aile tarafından tek bırakılan çocuğa, yine ailesi tarafından evcil hayvan alınarak o yalnızlığı gidermek amaçlanır. Bir nebze olsun giderilir elbet fakat tabi ki bir insan kardeş olsa, tek kalan çocuk daha mutlu olacaktır. Çünkü yaş büyüdükçe evin köpeğiyle abi-kardeş, abla-kardeş ilişkisi kuruldukça, arkadaşların “Abin ablan var mı?” sorusunun cevabı başka boyutlara ulaşıyor. Çocuğu tek kalmasın diye eve köpek, kedi gibi kardeşler alan ailelerin biyolojik olarak sorunlu bireyler olduğu düşüncesi, tek çocuğun arkadaşlarıyla arasındaki en sıkıcı esprisi…
12. Yaşınız büyüse de en küçük sizsiniz!
Aile çocuğu kardeşsiz bırakınca, üstüne de çok düşüyor demiştik. Fakat bunun yanı sıra bir de hiç büyüyememek gibi bir durum söz konusu oluyor. Bebekken ve çocukken normal karşılanıyor fakat ortaokul ve lise çağına gelindiğinde, hala anne-babanıza büyüdüğünüzü ispat edemiyorsanız size arkadaşlarınızın yanında yemek yedirmeye devam edecektir. Hatta 40 yaşına bile gelseniz, “benim küçük oğlum” diye sevecek bir anne sesi hala peşinizde olacaktır.
Sürekli can sıkıcı şeyleri saydık, bir tane de güzel maddeyle bitirelim bari…
Bonus: Harçlığı paylaşacak kimse olmadığı için, evin mikroekonomisi sadece sizin tekelinizde toplanır.
Başınıza gelen her iyi ve güzel şeyi "Hııı kardeşi yok ya, ondan..." şeklinde yorumlayanlardan bıktınız mı? Tek çocuk olmanın çilelerini anlatmanın vakti geldi...
Kız kardeşiniz veya erkek kardeşiniz olmadığından, onlarla içten içe yaşayacağınız bir çekişmeden kurtulmuş oluyorsunuz. Doğum günleriniz yılın en önemli günü, istekleriniz ise reddedilmesi imkansız şeyler oluyor.
Sizi rahatlatan bu paragraftan sonra madalyonu çevirelim…
Tek çocuk olanlar sürekli şu cümleleri duyuyor; “Kardeşin olmadığı için ne kadar şanslısın!”, “Şımarık büyütülmüşsündür sen şimdi…” Evet, bir prens veya prenses olma durumu var. Fakat her prensin ve prensesin kafasına kondurduğu tacın bir ağırlığı vardır. Kardeşi olanlar anlayamaz, anlayamazsınız…
Gerçekleri yüzünüze vurmak istemezdik fakat tek olan ve olmayanın hayatı tek ve çift sayılar kadar farklı. Siz! Tek çocuklar! Dik durun, eğilmeyin, büyüyün. Ailenize büyüdüğünüzü gösterin. Yanınızda arkadaşlarınız varken ailenizin nasıl davranması gerektiğini onlara öğretin. Ama onlarla yalnız kaldığınızda da kucağına yatın saçlarınızı okşamasına da izin verin. Siz onların Dünya ’ya bıraktığı “bir tanecik” izlersiniz.
İşte tek çocukların sürekli karşılaştığı, kardeşi olanların asla anlamayacağı 10 sorun!
1. Yaramazlık yaptığınızda suçu atacak kimse bulamazsınız
Evin herhangi bir bölümü kirlendiyse, bu yalnızca sizden bilinir. Ya da evde oyun oynarken anneniniz salondaki vazosunu kırdıysanız, suçu paylaşacağınız kimseyi bulamıyorsunuz. Halil Sezai’nin dediği gibi: Çaresiiiieeez içimdeki çocuk…
2. Ev işleri sadece size kalır, yapmazsanız terliği yersiniz
Birden fazla çocuklu ailelerde sıkıcı günlük ev işleri konusunda bir iş bölümü vardır. Örneğin bulaşıkları yıkamak en ufak kardeşin, perdelerin takılması da en uzun kardeşin sorumluluğundadır. Fakat tek çocuk olduğunuzda tüm ev işleri size kalır. “Ya işim var yea” diyerek bilgisayar oynamaya devam etmeye mi karar verdiniz? The Terlik’in apansız saldırısına hazır olun.
3. Bütün ilgi sizin üzerinizdedir. Ama BÜTÜN ilgi…
Yaşınız büyüdükçe, “dersinden kaldın mı?”, “bence şu mesleği yap” gibi aile sorgulamaları tamamen size yönelir. Aile bireyleri tamamen sizin üstünüze düştüğünde, onların birer yansıması haline geliyorsunuz. Bir şekilde onlardan kopmayı başaramazsanız, ‘Mehmet baba’ veya ‘Ayşe anne’den bir tane daha yaratılmış oluyor. Bir tek siz oluyorsunuz ve ‘ebeveyn kartları’ her zaman sizin üzerinize oynanıyor.
4. 7 Aramalı Anne
Çok sahiplendiğinden, en çok arayan ve merak eden de tek çocuk anneleri haliyle. Endişeleri komedi malzemesi olarak çok rahat kullanabilecek olan anneler, 3-4 saatte bir arayarak sınırları zorlamayı seviyorlar. Telefonu açmadığınızda ise kanal kanal dolaşıp, uzaylılar tarafından kaçırıldığınıza dair bir haber arıyorlar. Şaka bir yana tek çocuklar anneleri için hep çocuklar ve çocuk kalacaklar. Bu yüzden de şimdiden bu duruma alışsanız iyi olur.
5. Sabırsız bir insansanız sebebi bu
Ailenizin ‘bir tanecik’ evladı var. Üzerinize düşmeleri gayet doğal. Bu ilgiyi istem dışı bir şekilde çok akıllıca kullanan çocukların, anne-babadan istediklerinin ardı arkası kesilmez. Harika bir duygu… Fakat her istediği bir anda önüne konan çocuklar, yaş büyüdükçe sabırsız insanlar haline geliyorlar. Malum, hayat öyle tozpembe değil… Hayat başladığından itibaren bir şeyleri elde etmenin zorluğunu gören ‘anne kuzuları’, bir iş üzerinde uzun süre çalışmaları gerektiğinde, sabırsızlıklarından dolayı ‘işi yapamama’ sendromuna giriyorlar.
6. Anne babanızın yaptığı jestler her zaman kıskanılır: Tek çocuk ya ondan…
Anneniz size, içinden gelerek bir çanta ya da bir ayakkabı almış ve siz tek çocuksunuz... Bunun ne kadar vahim bir durum olduğunu kardeşi olanlar anlayamazlar. Çünkü ailenizin aldığı hediyeden arkadaşlarınıza bahsettiğinizde karşılığı, “öf tek çocuk ya, işte böyle üstüne düşülüyor” tribi olacaktır. Ya da bir erkek çocuğuysanız, babanız, hiçbir sebep yokken cebinize para koyuyorsa ve bunu gören bir arkadaşınız varsa kıskançlığından mıdır bilinmez, “kanka seni şımarık büyütmüşler” tavrına bürünecektir. Kısacası ailenizin tek evladına ‘güzellik’ yapması arkadaşlarınız tarafından ‘şımarık karakterli’ olarak algılanmanıza sebep olacaktır.
7. “Bana ne vermem, o benim”
Diyelim ki çok güzel bir yemek sipariş ettiniz. Fakat ‘o’ arkadaş çıkıp geliyor, “bana da verir misiniz biraz?” deyiveriyor. Ailesinin tek çocuğu olarak büyümüş insanlar, bu soruya cevap vermek konusunda oldukça zorlanır. Fakat bakış baskılarından dolayı vermek zorunda kalır. İçinden ettiği küfürler de ‘ayıp listesine’ bir bir eklenir… Birçok örnek üretilebilir. Üretemiyorsanız da çevrenizde tek çocuk olan birileri elbet vardır. En azından bu deneyi uygulayıp bu durumu bizzat yaşayabilirsiniz. Arada istisnalar vardır ama biliyoruz ki kaide, istisnalarla pek ilgilenmiyor.
8. A(h)sosyal insanlar…
Küçükken sosyalleşecek alan bulamayan tek çocuklar, ileriki yaşantılarında asosyal olmaya meyilli oluyorlar. Anneler-babalar çocuklarını kreş gibi muhteşem bir sosyalleşme alanından mahrum ettiğinde, çocuklar içine kapanık, durgun çocuklar olurlar. Buradan ailelere sesleniyoruz! Çocuklarınızın birer ‘yalnız kurt’ olmasını düşünüyorsanız bari çocukken kreşe, anaokuluna yollayın da, kendine aynı kandan olmayan kardeşler edinsin.
9. Yalnız olmak çok cano!
Tek çocuk olmak her zaman kötü bir şey değil. İnsan, hayatın keşmekeşinden kaçmak istediğinde, odasına çekilip yalnız kalmak istediğinde, etrafında kimse olmasını istemiyor. Buradaki kilit nokta yalnızlık olduğundan, odanızı paylaştığınız bir kardeşiniz sizi psikolojik açıdan yıpratabilir. Çevirdik madalyonu… Bir derdiniz olduğunda, birine anlatmak istediğinizde, en yakınınız olacak olan kardeşinize de ihtiyaç duyuyorsunuz. İnsanoğlunu mutlu etmek çok zor be…
10. Her nevi angarya için tek adres sizsiniz
Anne-babalar yeni nesle ayak uydurmak adına sosyal medyada bir hesap açacağında adres sizsiniz! Elektronik aletlerin kullanımını öğretmek konusunda adres sizsiniz! “İnternetten alışveriş yapacağım. Nasıl yapacağım?” sorularının cevapları için de “Bir bak hele, feysbuk’ta Ahmet amcanı nasıl sürteceğim” soruları için de adres yine sizsiniz! Kolay gelsin tek çocuk…
11. Tek çocukla evcil hayvanın bağları
Aile tarafından tek bırakılan çocuğa, yine ailesi tarafından evcil hayvan alınarak o yalnızlığı gidermek amaçlanır. Bir nebze olsun giderilir elbet fakat tabi ki bir insan kardeş olsa, tek kalan çocuk daha mutlu olacaktır. Çünkü yaş büyüdükçe evin köpeğiyle abi-kardeş, abla-kardeş ilişkisi kuruldukça, arkadaşların “Abin ablan var mı?” sorusunun cevabı başka boyutlara ulaşıyor. Çocuğu tek kalmasın diye eve köpek, kedi gibi kardeşler alan ailelerin biyolojik olarak sorunlu bireyler olduğu düşüncesi, tek çocuğun arkadaşlarıyla arasındaki en sıkıcı esprisi…
12. Yaşınız büyüse de en küçük sizsiniz!
Aile çocuğu kardeşsiz bırakınca, üstüne de çok düşüyor demiştik. Fakat bunun yanı sıra bir de hiç büyüyememek gibi bir durum söz konusu oluyor. Bebekken ve çocukken normal karşılanıyor fakat ortaokul ve lise çağına gelindiğinde, hala anne-babanıza büyüdüğünüzü ispat edemiyorsanız size arkadaşlarınızın yanında yemek yedirmeye devam edecektir. Hatta 40 yaşına bile gelseniz, “benim küçük oğlum” diye sevecek bir anne sesi hala peşinizde olacaktır.
Sürekli can sıkıcı şeyleri saydık, bir tane de güzel maddeyle bitirelim bari…
Bonus: Harçlığı paylaşacak kimse olmadığı için, evin mikroekonomisi sadece sizin tekelinizde toplanır.
