Arşiv Anasayfa Kur'an-ı Kerim.
Sayfalar: 1
On Sahih Hadisi Şerif 54 (531 - 540) By: imge34 Date: August 06, 2014, 10:55:48 PM
B i s m i l l â h i r r a h m a n i r r a h i m
Esselâmu aleykum…

Konu : On Sahih Hadisi Şerif 54 (531 - 540)

531- “ (Peygamber s.a.v.) Ümmi Seleme’nin (Validemizin) kızı Zeyneb’i şöyle severdi: ‘Züveyneb’ ‘Züveyneb’ (Küçük Zeynep küçük Zeynep)’ diyerek onunla oynardı.” ( Faydul kadir hadis no 7188)

532- “ (Peygamber s.a.v.) Son sözü şu oldu: Namaz, namaz. Allah’tan korkun, size tabi olanları (ailenizi) koruyun .” ( Faydul kadir hadis no 7189)


533- “ Eğer biriniz ipini alır dağa çıkar, odun toplar, satar, parasından yer ve sadaka verirse, insanlardan sadaka istemesinden daha hayırlıdır.”
( Faydul kadir hadis no 7209)

(Yukarıdaki 7209 nolu Peygamber s.a.v.’in sahih hadisi şerifinde buyurduğu gibi; İnsanları tembellikten ve miskinlikten uzaklaştırıp çalışmaya teşvik etmektedir.)

534- “ Haccın menasikini (kurallarını) benden iyi öğreniniz. Bilmiyorum belki de bu haccımdan sonra hac yapamayacağım.” ( Faydul kadir hadis no 7221)

535- “ Herkesin hakkını hak sahibine verin. Kıyamet günü, boynuzsuz kuzu, boynuzlu kuzudan eğer boynuzlanarak itildi ise hakkını alacaktır.”( Faydul kadir hadis no 7222)

536- “Kostantaniyye (İstanbul) fethedilecektir onu fetheden o kumandan ne güzel kumandandır, o ordu ne güzel ordudur.” ( Faydul kadir hadis no 7227)

(Yukarıdaki 7227 nolu Peygamber s.a.v.’in sahih hadisi şerif buyurduğu gibi İstanbul’u Feth eden o değerli kumandan Fatih Sultan Mehmed’tir. 29 Mayıs 1453'te Osmanlı ordusu tarafından kuşatılmıştır. Şimdi İstanbul olarak bilinen, o zamanki adıyla Konstantinopolis şehrini, bu değerli komutanın idaresindeki orduları fethetmiştir. Bu fetihten sonra Osmanlı Devleti İmparatorluk olmuş, henüz 21 yaşında olan Sultan 2. Mehmed, Fatih unvanını da alarak Fatih Sultan Mehmed olarak anılmaya başlanmıştır. Hazreti Peygamber’in övgüsüne lâyık olan bu değerli kumandandan ve ordusundan Allah-u Teâlâ razı olsun.)

537- “ Allah şu kişileri lânetlemiştir: İçki içeni, dağıtanı, satanı, sattıranı, sıkanı, sıktıranı, taşıyanı, taşıttıranı ve gelirini yiyeni.” ( Faydul kadir hadis no 7253)

538- “ Allah rüşvet verene, alana ve rüşveti organize edene lânet etmiştir.” (Faydul kadir hadis no 7255)

539- “ Allah kadın elbisesi giyen erkeği ve erkek elbisesi giyen kadını lanetlemiştir.” ( Faydul kadir hadis no 7257)

Kuranı Kerim konular ile ilgili şöyle buyurmaktadır:
“Ey İnsanoğulları! Ayıp yerlerinizi örtecek giyimlikle sizi süsleyecek elbiseler gönderdik. Takva örtüsü ise bunlardan daha hayırlıdır. Allah'ın bu ayetleri öğüt almanız içindir. Ey İnsanoğulları! Şeytan, ayıp yerlerini kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak ana ve babanızı cennetten çıkardığı gibi sizi de şaşırtmasın.” (Araf suresi 26.27. âtetler)
Son zamanlarda kadınların giydikleri pantolon ve tayt konusu ileri tarihlerde aileleri içinden çıkılamayacak bir problem haline dönüştürebilir. Bundan dolayı gelecekteki neslimizi koruyamadığımız için hepimiz cenabı Allah indinde sorumlu oluruz. Çeşitli mazeretler üretip ardına sığınmanın Allah indinde geçerliliği yoktur. Ayeti kerimeler ve sahih Hadisi şeriflerle bu tür giysiler kadınlar için yasaklamıştır. Eğer lâkayıt kalırsak yakında bizimde gelinlerimiz, kızlarımız, veya torunlarımız önümüzde arkanızda veya sokakta her yerini yani vücudunun şeklini ve dikkat çekici yerlerini göstere göstere yürümeleri hoşumuza gider mi? Yalnız başını örtüp gözlerin ilk bakacağı belden aşağı en hassas yerlerini tüm kıvrımlarıyla teşhir etmek kesinlikle tesettür değildir. Aslında saçından daha çok kadının bel üstü ve bel altı tesettürüne daha çok ihtiyacı vardır. Bu olayın vahametini biz daha sonra anlayacağız. Bu giysiler şimdilerde uzun pardösü, pileli bol pantolon, kot, eşofman, zamanla tayt giymek de normal olur çünkü gözler artık bu giysilere aşına olmuştur. Böylece mahrem hatlarının tamamı gözlerin bakışına açık hale gelir.
Eğer tedbir alınmaz ise son zamanlarda sıkça görünen başı kapalı altında pantolon veya tayt üzerinde de yarım pardösü olur. Gittiği yerde de üzerindeki yarım pardösüyü çıkarmak en doğal hakkı haline gelir.Unutmayalım ki İslam dini kayıtsız şartsız yaratana ve peygambere tam itaat ve teslimiyet dinidir. Zorlama ve dayatma olmaksızın araştırıp doğruları bulmak ve iletmek her müminin başlıca temel görevlerinden birisidir. İslâm dininin temel prensiplerini içeren kitap Kuran’ı Kerim’dir. Ve Cenâbı Allah bu mukaddes kitabı, Hz. Peygamber Efendimiz s.a.v.’e indirmiştir. Dünya’da değil bütün kainatta görünen ve görünmeyen bütün mahlukat, İslam dininin son kitabı olan Kuran’ı kerimin ve peygamberimizin buyruklarını aynen uygulamak zorundadır. Kadınlarımızın ve kızlarımızın giyim biçimlerinin nasıl olması hususunu konu eden âyeti kerimeler ve hadisi şerifler söyle buyurmaktadır :

“(Resulüm!) Mümin erkeklere, gözlerini (harama) dikmemelerini, ırzlarını da korumalarını söyle. Çünkü bu, kendileri için daha temiz bir davranıştır. Şüphesiz Allah, onların yapmakta olduklarından haberdardır.” (Nur sûresi 30.âyet) “Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini bakılması yasak olandan çevirsinler, iffetlerini korusunlar. Süslerini, kendiliğinden görünen kısmı müstesna, açmasınlar.” (Nur sûresi 31.âyet) “İffetlerini koruyan erkeklerle, iffetlerini koruyan kadınlar; Allah'ı çokça zikreden erkeklerle, çokça zikreden kadınlar; işte onlar için, Allah; mağfiret ve büyük bir mükafat hazırlamıştır.” (Ahzab süresi 35. âyet)“Ve o mü'minler ki, onlar elbette avret mahallerini muhafaza edenlerdir.”(müminun süresi 5. âyet)“Onlar ki mahrem yerlerini korurlar.” (Mearic süresi 29. âyet)“Kim Allah’a ve Resul’e itaat ederse işte onlar, Allah’ın kendilerine lütuflarda bulunduğu peygamberler, sıddıklar, şehitler ve salih kişilerle beraberdir . Bunlar ne güzel arkadaştır.” (Nisa sûresi 69.ayet)“Yüzleri ateşte evirilip, çevrildiği gün ‘Eyvah bize! Keşke Allah’a itaat etseydik, peygambere de itaat etseydik’ derler.” (Ahzâb sûresi 66.âyet) “İman edip güzel amel edenler (Allah’a itaat edenler) için güzel yurt olan (cennet-Tûba) vardır.” (Ra’d sûresi 29.âyet)

Yukarıdaki 30 – 31 ve 35. Ayeti kerimelerin Arapça asıllarında, erkekler için “furuç” kadınlar için “furucihinne” buyrukları ırz, namus ve iffetin dışında cümle gelişine göre gözlerin ilk bakacakları yerler anlamına gelir. Tesettür ise gözlerin ilk bakacakları yerlerin korunmasıdır. Ayeti karime ise şöyle buyurmaktadır: “Resûle itaat eden Allah’a itaat etmiş gibidir.” (Nisâ sûresi 80.âyet)

“Allah’a ve resulüne itaat ediniz ki size merhamet edilsin.” (Ali İmrân suresi132. âyet) Yukarıdaki sahih hadisi şerifte Peygamberimiz s.a.v.’in buyurduğu gibi, kadının giydiği elbiseyi giyen erkeği, erkek elbisesi giyen kadını Allah’u Teâlâ lânetlemiştir.Buna göre günümüzde erkeklerin giydiği pantolonu giyen bir kadın erkek elbisesi giymiş olurmu? O kararı kendiniz verin.Peki, Yüce Allah’ın haram kıldığı yerlerini örtme emrini yerine getirmiş olurmu? Olmaz çünkü pantolon giyen kadınların, kaba yerleri ve vücut çizgilerinin tamamı dışardan belli olmaktadır. Yani bedenindeki dikkât çekici olan ve gözlerin ilk bakması gereken yerlerinin tamamı gözler önündedir. Hatta arkası nasıl diye o gözler birde arkasından bakarlar. Giyilen pantolon veya tayt vücut hatlarını ortaya koyduğu için, cinsel duyguların da ön plâna çıkmasına neden olur.Aslında pantolon ve tayt’ın kadının üzerindeki duruşu, giyinik ile çıplak olması arasındaki farkı sadece giysinin rengidir. Çünkü beden kalıbının ana teması görücülerin puanlamasına açıktır. Peygamber efendimiz s.a.v.’in sahih hadisi şerifi ile aynen örtüşmektedir : “İki sınıf ateş ehlini şu anda göremiyorum. Birincisi: Ellerinde inek kuyruğu gibi bir şey (Sıyad) ile insanları dövenler. İkincisi: Giyinik fakat çıplak ve başlarını (Saçlarını) deve hörgücü gibi topuz yapmış eğri büğrü yürüyen kadınlar, onlar Cennete giremeyecekler ve Cennetin kokusunu alamayacaklardır. Kaldı ki onun kokusu şu ve şu mesafeden alınır.” ( Faydul kadir hadis no 5045 ) Yukarıdaki hadisi şerifte şu ve şu sözleri, Bazı rivayete göre beş yüz yıllık mesafe olarak kabul edilir. Yine Yukarıdaki Hadisi şerifte Peygamber efendimiz s.a.v. şu anda göremiyorum buyuruyor. Evet çok doğrudur çünkü yıllar önce bizde göremiyorduk. Ama şimdi işin gerçeğini yeni anlıyoruz şöyle ki: Siyah tenli zenci bir kadın siyah tayt giyerse yüzü siyah bacakları siyah giyinik çıplak gibi görünür. Aynı şekilde bir kadın veya kız tenine uygun ten rengi tayt veya pantolon giyerse yine giyinik çıplak gibi görünür. Yukarıdaki sahih hadisi şerif söz konusu giysilerin dışında küçük bez parçalarını plajlarda veya sokaklarda bedenlerine takarak dolaşan bazı kadın ve kızlar içinde geçerlidir. Bu giysilerin tamamı tesettüre ve Yüce Allah’ın emirlerine aykırıdır. Aslında kadınların pantolon giymeleri eskiden de, şimdi de İslâm’da giyinme biçimi değildir. Bu giyinme biçimi İslâm tesettürüne aykırı davranan diğer yabancı ve inancı olmayan toplumlardan bize gelmiştir. Hadisi şerifte: “Kim bir topluluğa benzerse oda onlardandır.” Buyuruyor (Abu Davud) Haramlar yayılsa da, gözler aşina olsa da, İslâmi teamüllere adapte edilemez. Kadın, rahat edeyim araçtan inerken binerken bir yerlerim görünmesini bahane ediyorsa onunda çaresi vardır. O taktirde eteğinin altına bedenini ve tenini göstermeyen bir şeyler giyebilir. Kadınlar veya kızlar pantolon giyerek vücut ve beden çizgilerini ön plana çıkarıp teşhir eder ise her bulunduğu ortamda genç kızlara ve diğer kadınlara kötü örnek olurlar.
Kötülüklerin yayılması ile ilgili âyeti kerime şöyle buyurmaktadır :
”Müminler arasında kötülüğün ve hayasızlığın yayılmasını isteyenler, işte onlara, dünya ve ahirette can yakıcı azap vardır. Allah bilir, siz ise bilmezsiniz.” (Nur sûresi 19. âyet)
Giderek yaygınlaşan başı örtülü kadının dışarıda pantolon veya tayt ile bedenini yabancılara sergilemesi önceden yok denecek kadar azdı. Şimdilerde ise maalesef çoğalmaya başladılar. İşte bu giysileri başı kapalı olarak teşhir edep reklamını yapanlar yukarıdaki âyeti kerimede görüldüğü gibi Yüce Allah indinde sorumlu olurlar.Sonuç olarak kadının pantolon ve tayt giymesi, mini etek giymesi, göbeğini ve belini açması, düşük kemer ile kasıklarını göstermesi, şort veya mayo giymesi hiç de hoş ve şık değildir. Bu tür giysiler İslâm tesettürüne tamamen aykırıdır.Söz konusu giyinme biçimlerinden, hem kendisi hem ailesi hem de büyükleri Yüce Allah idinde sorumludur. Bu giysileri giyen bir kadın ileride kızlarına kötü örnek olacağı için kızlarının da aynı giysileri giyeceğini, torunlarının tayt giyeceğini ve o tarihlerde bu giysiler hangi şekle ve modaya dönüşmüş olacağını şimdiden çok düşünmek zorundadır.
Kuranı Kerim şöyle buyurmaktadır:
“Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun başında iri gövdeli, haşin, Allah 'ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve emredileni yapan melekler vardır”. (Tahrim süresi 6. âyet) Hadisi şerifi ise şöyle buyurmaktadır :
“ (Peygamber s.a.v.) Son sözü şu oldu : Namaz, namaz. Allah’tan korkun, size tabi olanları (ailenizi) koruyun .” ( Faydul kadir hadis no 7189)

540- “Allah erkeklerin kadınlaşmasını, kadınların erkekleşmesini lânetlemiştir.” ( Faydul kadir hadis no 7268)

Cenabı Allah Müminleri Kuran’ı Kerimden ve peygamberimiz s.a.v.’in yolundan ayırmasın. Hepimize Dünyanın ve ahiretin güzellikleri nasip etsin. Hepimizi Peygamberimiz s.a.v. e Cennette komşu eylesin.


SiteMap - İmode - Wap2