Arşiv Anasayfa Ruh Sağlığı
Sayfalar: 1
Pazartesi Sendromu Nasıl Atlatılır By: Asortik Hatun Date: February 18, 2014, 10:43:22 AM


Pazartesi sabahları sendrom yaşamadım hiç. Nasıl bir şeydir bilmem. Çünkü Pazar akşamlarının çabuk geçmesi için hep dua ederim. Bu sabah anladım ki ben “Pazar sendromu” yaşıyorum. Çocukluğumdan beri sevmem Pazar günlerini.

 Lisedeyken babam “İyi kızlar Pazar günü sokağa çıkmaz” derdi. Bütün arkadaşlarım Pazar günü Bağdat Caddesini arşınlarken ben evde oturur televizyon seyrederdim, Pazar sineması dışında pek bir şey olmazdı o zamanlar televizyonda. Sıkılırdım, oflardım, puflardım. Bunları yapardım da bir işe mi yarardı? Nafile. “İyi kızlar Pazar günü sokağa çıkmaz”. Pazar günleri sokağa çıkan arkadaşlarıma hiçbir şey olmadı, hepsi iyile, ben de iyiyim. Ben sadece Pazar günü sokağa çıkmamakla kaldım... Bir sürü oflar ve puflar da yanıma kar kaldı.

Bizim evde, ben Cumartesi günleri de çalışma zorunluluğu olan bir işe girene kadar “Pazar sendromu” yaşandı. Cumartesi günleri de çalışınca babam artık Pazar günlerine karışmamaya karar verdi. Fakat bu seferde ben Cumartesi günlerini çalışarak geçirdiğim için Pazar günlerinden nefret etmeye devam ettim. Cumartesi gezip, Pazar günü çalışmaya razıydım. Bunu da çalıştığım şirket kabul etmedi.

Şimdi Pazar günü benim için işe hazırlık günü. Bu arada evdeki minik adamın da okula hazırlık günü, evde sürekli bir koşturmaca yaşanıyor. Eve getirdiğim işlerin yapılması, ödevlerin tamamlanması, oğluşun yıkanması, saç – baş bakımı, kuaföre gitmek.Haftanın menüsünün hazırlanması, evin tertip düzeni, cumartesi dağınıklığının toparlanması. Bunların sonunda da korkunç bir yorgunluk. Pazar günleri yine korkunç geçiyor... Aslında zavallı Pazar’ın bunda ne suçu var diyeceksiniz? Ama benim de suçum yok. Yaşadığım sıkıntılı tantanalar hep Pazar’a denk geldi hayatım boyunca.

 Minik adam da Pazar günlerini sevmiyor. Annesine çekmiş elbette. Beraber kavga dövüş koşturuyoruz evin içinde. Son tatil gününün tüm tadını çıkarmak için ben her boş anımdan mümkün olduğunca iyi faydalanmaya bakıyor.

 Pazartesi günleri muhteşem geliyor bana.. Heyecanlı bir koşturmaca başlıyor. Ben sevmiyorum sürekli meşgul olmayı, bir sürü işi aynı anda yapabilmek ya da yapmaya çalışmak çok keyifli. Keyifli olmasa da bu zamanda yapmaktan başka çarem olmazdı zaten. İşimi sevdiğim için Pazartesi’leri sevdiğimi fark ettim. Bu da hoşuma gitti. Stresli oluyorum tüm hafta bu koşturmaca içinde bazen “Artık Cuma akşamı gelsin” diyorum ama yine de beni bu masadan kaldırmak için vinç gerekiyor.

Şu “Pazartesi Sendromu” denilen mereti yaşadığımda olabilecek şeyleri hayal etmek bile istemiyorum. Korkunç olurdu ofisin içi.

 Bir yandan da hayatımda yaşamak için bana verilmiş bir günü iyi geçirmeyi düşünüyorum ama bu seferde diğer tarafta tüm nefretimi kazanmış Pazar gününe haksızlık ediyorum.

 Anladım ki ben işkolik sınıfına giren biriyim. Bu sınıfta olmak güzel bir kazancınız olduğu sürece iyi.. Kendinizi haddinden fazla ziyan etmediğiniz sürece kabul edilir. Ancak bir işkolik ne kadar kendini ziyan etmez bilmiyorum. Ben ciddi anlamda ziyan ettiğimi düşünüyorum. Kendimi fazla hırpalamadığımı ve kendimden çok fazla şey verdiğimi biliyorum. Yüzümdeki garip ifade bütün hafta sırıtıyor bana aynada. Yorgun, sinirli ama hala gözleri garip bir şekilde parlıyor.

 Kısaca Pazartesi sendromu yaşamamak bana çok şeye mal oluyor.

 Pazar sabahları yataktan “Yarın Pazartesi!.. Hazırlanmalıyım” diye kalkmak istemiyorum ve bunun aslında GERÇEK PAZARTESİ SENDROMU olduğunu söylemenizi de.
 Bir yazı yazayım dedim her şey açığa çıktı, ben çılgınlar gibi bir sendrom yaşıyorum ve neredeyse zil takıp göbek atacağım.

 Pazartesi güzel gün..

 Benden Söylemesi.

Ynt: Pazartesi Sendromu Nasıl Atlatılır By: lastconan Date: March 23, 2014, 02:20:12 PM
Ben emekli olunca atlatılacağını düşünüyorum.  Gülmek :)

SiteMap - İmode - Wap2