Arşiv Anasayfa Kariyer ve Kişisel Gelişim
Sayfalar: 1
Aşk Ve Beyin By: sanane_61 Date: November 05, 2013, 10:36:08 PM
Aşk hayatınızda yaşadığınız pek çok iniş çıkışın arkasında yine beyniniz var. Bu gerçeği biliyor muydunuz?

Oğuzhan Vıcıl, aşk ve beynin arasındaki ilişkiyi bilimsel olarak şu şekilde açıklıyor; birlikte göz atalım!

Aşık olan insan bedensel olarak bu dünyada olsa da, manevi olarak artık farklı bir boyuttadır.

İnsanlar aşk için yaşarlar, aşk için ıstırap çekerler. Aşk uğruna mücadeleler verilmiştir, şiirler yazılmış destanlara konu olmuştur. Âşık olan insan bedensel olarak bu dünyada olsa da, manevi olarak artık farklı bir boyuttadır. Her şey farklıdır onun için, uç noktaların insanıdır artık O! Aşkta sebep aranmaz. Meçhuldür o, hem seven için, hem de sevilen. Aşk bir motivasyondur. Maşuka ulaşmak âşık için hayattaki en büyük gayedir ve âşık hayatının en büyük gayesine ulaşabilmek için artık her türlü riski almaya hazırdır. Yerine göre de her şeyden vazgeçmeye...

Peki, ya âşığı olduğu kişi tarafından reddedilmeye ne demeli?

Tüm bu duygu yoğunlukları ve gel-gitleri arasında yorgun düşen, ama yılmayan ve sevdiğini elde edebilmek için tüm dünyaya meydan okumaya hazır olan insan, sevdiği tarafından reddedilince yıkılmaz mı? Neden kabullenemez bu durumu, neden duygularını ve hareketlerini kontrol edemez? İşte bu soruların cevabı, gerçekleştirilen güncel bir çalışma ile verilmeye çalışılıyor.

Helen E. Fisher liderliğinde gerçekleştirilen ve sonuçları geçtiğimiz Temmuz ayında Journal of Neurophysiology’de yayımlanan güncel bir çalışma, reddedilme sonucu oluşan derin ıstırap ve üzüntü ile beynin motivasyon, ödül ve bağımlılıkla ilgili bölgeleri arasında bir ilişkili olduğunu gösteriyor.

Reddedilme ile Motivasyon, Ödül ve Bağımlılık Arasındaki İlişki

Reddedilme veya ayrılık sonrası beynin hangi bölgelerinin etkilendiğini belirlemek amacıyla, sevgililerinden yeni ayrılmış olmalarına karşın hâlâ sırılsıklam âşık olduklarını belirten kadın ve erkeklerden oluşan 15 üniversite öğrencisi seçildi. Sevgililerinden ayrıldıkları günden bu güne ortalama 63 gün geçmişti ve katılımcıların hepsi de romantik duyguların yoğunluğunu ölçen Tutkulu Aşk Ölçeği (Passionate Love Scale) olarak adlandırılan psikolojik testten yüksek skor almışlardı. Katılımcılar, ortalama olarak uyanık geçirdikleri vaktin %85’lik bir kısmını sürekli kaybettikleri aşklarını düşünerek, onlar için matem tutarak ve tekrar sevdikleriyle birleşmeyi düşleyerek geçiriyorlardı. Deneyde beyin aktivitelerini ölçmek için fonksiyonel manyetik resonans görüntüleme (fMRI) tekniğinden yararlanıldı. İlk aşamada, katılımcılara sırılsıklam aşık oldukları kişilerin fotoğrafları gösterildi ve beyin aktiviteleri kaydedildi. Sonrasında romantik düşüncelerden kurtulabilmeleri için basit bir matematik testini çözmeleri istendi. İkinci aşamada, romantik açıdan herhangi bir duyguya sahip olmadıkları (nötr) kişilerin fotoğrafları gösterildi ve beyin aktiviteleri kaydedildi.

Aşk ayrılığında etkilenen beyin bölgeleri

Deney sonucunda, duygusal bağ kurulan kişilerin fotoğraflarına bakıldığında, nötr kişilerin fotoğraflarına bakıldığındaki tepkilere nazaran beynin belli bölgelerinin daha fazla uyarıldığı gözlemlendi. Bu bölgeler:

Motivasyon ve ödül merkezi ile ilgili orta-beyindeki ventral tegmental alan,

Bağımlılık ve (bağımlı olunan şeye) şiddetli arzu duyma ile ilgili beynin nükleus akumbens ve orbitofrontal / prefrontal korteks bölgeleri. Bu alanlar özelikle uyarıcı madde bağımlılığında görülen dopaminerjik (nörotransmitter dopamin ile ilgili) ödül sistemi ile ilişkisi olduğu saptanan beyin bölgeleridir,

Fiziksel acı ve sıkıntı ile ilgili beynin insüler korteks ve singulat anterior bölgeleri.

Romantik açıdan reddedilme bağımlılık yaratıyor

Araştırmacılara göre bu sonuçlar, aşk tutkusunun statik bir duygu olmaktan ziyade amaç odaklı bir motivasyon olduğunu ve romantik açıdan reddedilmenin bir çeşit bağımlılık olduğu savıyla örtüştüğünü gösteriyor. Bu da neden sevgiliden vazgeçmenin çok zor olduğunu açık bir şekilde gösteriyor.

Romantik ayrılıkla, madde bağımlılığında beyinin aynı bölgesi uyarılıyor

Çalışmada yer alan Dr. Arthur Aron, yoğun duygusal aşk ve reddedilme ile nöral sistem arasındaki ilişkileri anlamanın önemli olduğunu, çünkü romantik açıdan reddedilmenin tüm dünyada depresyonun en başta gelen sebepleri arasında yer aldığını belirtiyor. Bu çalışma aynı zamanda, romantik açıdan reddedilme durumundaki aşkta görülen motifle daha önceki bilimsel çalışmalarla belirlenen mutlu aşkta görülen motifin temel olarak aynı unsurları barındırdığını ortaya koyuyor. Buna karşın aradaki en önemli fark, romantik açıdan reddedilen kişilerin beyinlerinde uyarıcı madde bağımlılığında uyarılan beyin bölgesi ile aynı merkezin uyarıldığı sonucunun bulgulanmasıydı.

Zamanın her şeyin ilacı olduğu doğru mu?

Araştırmanın bir diğer bulgusu ise, ayrıldıktan sonra zamanla, beynin bağlılıkla ilgili sağ ventral putamen /pallidum alanındaki aktivitelerde azalma olması. Bu sonuç, zaman her şeyin ilacıdır savını desteklemesi açısından da oldukça ilginç bir kanıt sunuyor.


SiteMap - İmode - Wap2