Arşiv Anasayfa Kariyer ve Kişisel Gelişim
Sayfalar: 1
Dolma Kalemin Ucunda Başlayan Mutluluk By: Asortik Hatun Date: July 20, 2013, 06:14:22 PM
Psikolojik araştırmalar kişinin mutluluk düzeyinin uzun dönemde belirgin şekilde tutarlılık gösterdiğini buldu. Bu araştırmalara göre, insan ister piyangodan büyük ikramiyeyi kazanmış olun, isterse bir kaza geçirip boynunu kırmış olsun, 3 ile 6 ay arasında mutluluk oranı her zamanki seviyesine geri dönüyor.

Bu bulgular bir yandan mantığa tersmiş gibi gözükürken, bir yandan da mutluluk düzeyini arttırma çalışmalarının işe yarayıp yaramadığı konusunda akılda sorular uyandırıyor. Minnet psikolojisi ile ilgili yapılan son çalışmalar bu sorunun cevabını bulmayı amaçlamaktadır.
Evet, minnettarlık ve şükran duyma mutluluk düzeyini belli bir seviyeye kadar yükseltebiliyor. Ve bunu destekleyen deneysel bulgular var. Yapılan yeni çalışmalar mutlu bir hayat arayışında deneme ve yanılmalarla dolu yolculuğu kısaltacak kestirme yolun bir dolma kalemin ucunda başlayabileceğini gösteriyor.

Dr. Robert A. Emmons yeni kitabı “Teşekkürler!” de bu konu hakkında 10 hafta boyunca 3 farklı deney grubu ile yürüttüğü çalışmasını şöyle anlatıyor: (Emmons & McCullough, 2003):

Çalışmada katılımcılar şu şekilde 3 gruba ayrılıyor:

1. İlk gruptaki katılımcılardan 10 haftalık çalışmanın her bir haftasında geçmiş hafta içine yaşadıkları 5 memnuniyet verici şeyi yazmaları istendi. Bu koşul minnettarlık koşulu olarak adlandırıldı.

2. İkinci gruptan ise geçen hafta yaşadıkları 5 huzursuz edici olayı yazmaları istendi. Bu durum da huzursuzluk koşulu olarak adlandırıldı.

3. Üçüncü gruptaki katılımcılardan ise geçen hafta yaşanmış 5 olayı basit şekilde sıralamaları istendi. Ancak bu gruptan olayların olumlu veya olumsuz yönlerine odaklanmaları konusunda hiçbir şey söylenmedi. Bu ise kontrol koşuluydu.

Deneye başlamadan önceki günlerde katılımcılardan duygu durumlarını, fiziksel sağlıklarını ve genel duruşlarını günlük olarak kaydetmeleri istenmişti. Bu bilgiler deney sonrasında yapılacak karşılaştırmalar için kullanılacaktı.

Mutluluk %25 arttı

Minnettarlık koşulundaki kişilerin kendilerini deney öncesine göre %25 oranında daha fazla mutlu hissettikleri bulundu. Hayatları ve gelecekleri konusunda daha iyi hissediyorlardı. Sahip olduklarının değerini daha iyi fark ediyorlardı.
Benzer bir çalışma da Kent State Üniversitesi Aile ve Tüketici Çalışmaları Profesörü Dr. Steven Toepfer’ tarafından minnettarlığı ifade etmenin mutluluk düzeyine etkisi konusunda yapılmış.

Günümüzde Amerikan tarzı bir hayatın çoğu insan tarafından benimsendiğini belirten Dr. Toepfer şunları söylüyor: “Biz önceki nesillerden daha varlıklıyız, onlara göre çok daha fazla tüketiyoruz ve daha çeşitli deneyimler yaşıyoruz. Ancak birçoğumuz hala mutsuzuz.”
Toepfer’ ın yıllardır ilgilendiği ve üzerinde düşündüğü bu konu hakkında insanların en çok ilgisini çeken soru ise şu “Daha mutlu olabilmek için yapabileceğimiz basit bir şey var mı?”

Toepfer bu soru doğrultusunda tasarladığı araştırma kapsamında bir grup öğrenciyi 6 haftalık bir çalışma gerçekleştirdi.
Bu 6 haftalık çalışma süresince öğrenciler her iki haftada bir hayatlarını olumlu etkileyen kişilere bazı basit temel kurallar eşliğinde, onlara duydukları şükran ve minnettarlığı anlatan bir mektup yazdılar.

Her bir mektuptan sonra öğrenciler duygu durumları, hayata dair memnuniyetleri, mutluluk düzeyleri hakkında soruların sorulduğu bir anketi tamamladılar. “Her mektuptan sonra öğrencilerin mutluluklarının arttığını gördüm. Bu durum onların memnuniyetlerini ve minnettarlıklarını ne kadar çok ifade ederlerse kendilerini o kadar iyi hissedecekleri anlamına geliyor. diyor, Toepfer.
Toepfer hayatımızda en güçlü şeyin yakın ve güvenilir insan ilişkileri olduğunu söylüyor. Bu ilişkilerin sayıca fazla olması gerekmiyor. Kişinin hayatını sürekli bir eğlence cümbüşü içinde yaşaması anlamına da gelmiyor.

Çalışmalar kişinin hayatında yalnızca bir veya iki belirgin ve güçlü bağlantının olmasının bile o kişiye müthiş fiziksel ve psikolojik faydalarının olduğunu gösteriyor. Bu nedenle olsa gerek Toepfer’ ın çalışmasına katılan öğrencilerin yüzde 75’ i, 6 haftalık çalışma sonrasında da minnettarlık mektuplarını yazmaya devam etmeyi planladıklarını bildirdiler.

Toepfer yapılan bu çalışmaların, minnettarlığın ifade edilişinin sağlık sorunlarını azalttığını ve bağışıklık sistemini güçlendirdiğini belirtiyor: “ Hepimiz şükran ve minnettarlık gibi inanılmaz bir kaynağın etrafında dolanıyoruz ancak bu kaynağın farkında değiliz” diyor.
Son olarak Toepfer, “Şükran ve mutluluk kaynağının farkına varmamız bizim az bir çaba ile hayattan zevk almamıza ve tatmin olmamıza yardımcı olur. Hepimiz bu kaynağa sahibiz ve bunu hayat kalitemizi yükseltmek için kullanmalıyız.” diye ekliyor.



SiteMap - İmode - Wap2