Arşiv Anasayfa Kariyer ve Kişisel Gelişim
Sayfalar: 1
Iletişim Soruları By: Asortik Hatun Date: June 16, 2013, 01:54:02 PM
Hayatın ta kendisidir iletişim. Yirmi dört saatlik gün kavramının içerisinde bir an bile onsuz kalamadığımız bir yaşam biçimi. Ve sonuç kendini tanıyabilme, başarı, mutluluk ve diğerleri…
Hepimizin hayatında bu kadar önemli yer tutan bu olgu. Ancak toplumumuzun yapısını ve her gün yaşadıklarımızı göz önünde bulundurduğumuzda iletişimden çok bir iletişimsizlik durumunu daha çok yaşıyoruz. Aşağıdaki anket, gençlerin verdiği cevaplardan düzenlenmiştir.

1.Sizce iletişim nedir?

‘Bir verici ve bir alıcı şahıs arasındaki anlamlı alışverişlerin tümü, yani sözlü ve sözsüz mesajlar,sözle veya davranışla açıklanan ifadeler’ diye yorumluyorlar araştırmacılar bu kavramı.İnsanlar anlamak ve anlaşılmak istiyor.Bu soruya gençlerin %98’inin verdiği yanıtta buydu.Ancak bireyler anlamak ve anlaşılmak istiyorlarsa ilk önce buna hazır olmalılar.Yani araştırmacıların da dediği gibi,bir verici ve bir alıcı ortamı oluşturmak durumundayız.Zaten toplum olarak problemimizin temeli buradan kaynaklanıyor. Hepimiz kendimizi anlatmak, anlaşılmak ve anlamak istiyoruz. Ancak sürekli bir konum kargaşası yaşıyoruz.Bu nedenle ne verici,ne alıcı olabiliyor ve sonuç olarak kapatıyoruz kapılarımızı iletişime.

2.İnsanlarla olan ilişkilerinizde en sık karşılaştığınız problem nedir?

Bu soru karşısında gençlerden aldığım yanıtlar şunlardı: Yanlış anlaşılmak, hiç anlaşılmamak, önemsenmemek, bencillik, insanların menfaatleri doğrultusunda hareket etmeleri, önyargılı davranmaları, yalan söylemeleri ve dinlemeyi bilmemeleri.

Yukarıdaki yanıtlarda açıkça görülüyor ki temel sorunumuz ya yanlış anlaşılmak ya da hiç anlaşılmamak. Bunun yanında bireysel doğrularımız (herkesin her şeyi çok iyi biliyormuşçasına davranması, önyargılarımız, birbirimizi dinleyemememiz her geçen dakika bizleri birbirimizden daha da uzaklaştırıyor ve farklı kutuplara çekiyor. Görünen o ki birbirimizi yeterince önemsemiyor ve hepimizin sahip olduğuna inandığım sevgimizi birbirimize vermek yerine sürekli yargılıyor, yargılıyor ve bir sonuç alamıyoruz.

3.Herhangi bir insanla diyalog halinde iken karşınızdaki insanın hangi hareketi sizi sinirlendirir?

Bu soruya gençlerin %80’i iletişimde göz teması kurmamak ve çokbilmişlik yanıtını verdiler. Ayrıca dinlenmemek, ilgisiz tavırlar, laubalilik yanıtları da önemsenecek kadar fazlaydı.

Görünen o ki insanlar iletişim yaşarken önemsendiklerini ve değer gördüklerini bilmek istiyorlar. Bununda en iyi yolunun göz teması kurmak olduğunu düşünüyorlar. Ayrıca verdikleri yanıtlar doğrultusunda anlaşılıyor ki gençler akıl hocalarına değil,sadece kendilerini anlayabilecek, dinleyebilecek ve duygu dünyalarını baskı altına sokmayacak insanlara muhtaç.Bunun yanında ciddiye alınmamak,ilgisiz tavırlara maruz kalmak da gençleri sinirlendiriyor ve iletişim bozuklukları doğuruyor.

4.Anlaşılmadığınızı anladığınız zaman ne yaparsınız?

Bu soruya gençlerin %70’lik bir kısmı susarım, sinirlenirim, orayı hemen terk ederim gibi yanıtlar verirken %30’u tekrar anlatmayı denerim cevabını verdi.

Bu verilere göre anlaşılıyor ki anlaşılmadığımızı anladığımız zaman çoğumuz olumsuz tepkiler gösteriyo rve vazgeçiyoruz. Kendimizi yeterince kontrol edemiyor ve belki sorunun bizde olabileceği ihtimalini bile düşünmeden duygularımızın akışına bırakıyoruz kendimizi. Yeterince mücadele etmememizden dolayı da her gün birbirimizi biraz daha kaybediyoruz. Tekrar anlatırım cevabını veren %30’luk kısımsa kendini kontrol etmeyi başaran takdirlik insanlar. Ne dersiniz biraz mücadele ile şu %30’luk kısmı genişletmeye?

5.Ünlü düşünürlerden biri ‘İnsan anlaşılmıyorsa suç kendisinde, anlamıyorsa suç karşısındadır’ diyor. Bu konu hakkındaki görüşleriniz.

Bu soruya aldığım yanıtlarda katılanlar, kısmen katılanlar ve hiç katılmayanlarda oldu. Ancak cevaplar değerlendirildiğinde ortaya çıkan ortak yanıt şuydu:’İnsan kendisini yeterince doğru ifade ettiğine inanıyor ve tekrar deneyip hala anlaşılmıyorsa, bu iletişim kurduğu insanın kültürel düzeyine ve eğitim seviyesine bağlı olabilir. Ancak toplumumuzun yapısı göz önüne alındığında yeterince mücadeleci insanlar olmadığımızdan sorunun kökeni yine ifade eden bireyden yani anlatım tarzından kaynaklanıyor. Anlaşılmak elimizde yeter ki nasıl anlatacağımızı bilelim.

SiteMap - İmode - Wap2