Arşiv Anasayfa Dünya Tarihi
Sayfalar: 1
Mısır'ın Seçilmiş Ilk Lideri By: Asortik Hatun Date: May 23, 2013, 12:37:19 PM
Bu günlerde Mısır’da bir heyecan var. Halk, ilk kez kendi liderini seçme hakkını elde etti ve bu hakkı Müslüman Kardeşlerin adayı olan Mısır’ın ilk "seçilmiş" cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’den yana kullandı. Oyların yüzde 55 ine yakınını alan Mursi, halkına Mısırın yeniden inşa edeceğini söyledi. Halkına kardeşlerim diye seslenen Mursi, Mısır ve Arap baharı için bir ümit vaad ediyor adeta.

Arap Baharına temkinli bir biçimde yaklaşanlara hatta doğrudan karşı çıkanlara rastlamak mümkün. Bu görüşlerin temelinde bir İsrail politikası endişesi var çoğunlukla. Elbette bu düşüncenin çok haklı yanları vardır. İsrail’in bölgede oluşturduğu vahşet siyasetinin ortadoğuda tedirginlik yaratmadığı tek bir insan yoktur sanırım. Özellikle Filistin halkının gördüğü işkence yadsınamaz bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır.

Arap Baharıyla ilgili ülkemizdeki bir diğer görüş ise Türkiye’nin olaylara kulak tıkaması ve kendi sorunlarımızı çözmeden dışarıyla ilgilenilmemesi gerektiğidir. Özellikle Suriye konusunda Esad’ın yaptıklarının mazur görülebilecek eylemler olduğu söylemine kadar gidebilmektedir bu görüş sahipleri. Genelde de bahsettiğim iki görüşe sahip olanlar aynı kişiler. Yani İsrail istediğini yapsın biz bulaşmayalım, bize dokunmayan yılan bin yıl yaşasın anlayışı.

Fakat hükumet bu ve benzeri görüşlere bakmaksızın olaylarda birinci derecede rol aldı ve özellikle Mısırda çok güzel tepkilerle karşılaştık. Bunun meyvelerinden biriside Tahrirdeki miting havasında geçen konuşmaydı. Ardından da Cumhurbaşkanlığı seçimleri oldu. Seçimi favori olan aday Muhammed Mursi kazandı. Yani Müslüman Kardeşler. Müslüman Kardeşlerin İsrail karşıtı ve Türkiye yanlısı bir tavır sergileyeceğini öngörmek çok zor olmasa gerek.

Mısır, daha ilk günden değişimin örneklerini sergiledi. Mursi konuşmasında devrim sürecinde hayatlarını kaybedenlerin şehid olarak anılacaklarını ve her hakları devlet tarafından aranacağını söyledi ve ailelerini selamladı. Tabi bu sırada sık sık sözü kesildi Mursinin.

Seçime katılım oranı görece oldukça yüksek olan ve ilk andan itibaren İsrail karşıtı söylemlerin haykırıldığı Mısır yukarıda belirtilen görüşleri adeta haksız çıkaracak niteliktedir. Yurtta Sulh cihanda sulh anlayışının artık terk edilmesi ve artık Türkiyenin nüfuzunu kullanması gerektiği ap açık ortadadır. Baharın ise gerekli ve kullanılabilir olduğu gerçeği de aynı çıplaklıkla durmaktadır.

Hem zaten bu bahara karşı çıkmak çok enteresan bir görüntü ortaya çıkarıyor. Demokrasinin, özgürlüğün, seçme hakkının olmadığı bir ülke istemek hiçte akıllıca değil. Halk iradesinin karşısında durmakta aynı derecede büyük bir akılsızlık olacaktır. Bu gün Esad rejiminin düştüğü yanlışta birebir budur. Suriye halkıyla tarihi, kültürel vb. birçok alanda ortak noktası bulunan Anadolunun üzerine düşen görevse ortadoğudaki ortaçağ kabadayılarından bu biraderlerini kurtarmaktır. Esad ne İslama nede insan haklarına saygısı olmadığını defalarca kanıtlamış bulunmaktadır. Akan kanı durdurmak insanlık vazifesi olmakla beraber kan akmasa dahi özgürlük hakkını elinden alan birisine o hakkı vermek Osmanlı torunu olmanın bir gereğidir.
Evet Mısır halkı hak ettiğine kavuştu, şimdi sırada El-Cumhuriyyetü’l-Arabiyyetü’s-Suriyye halkı var...

SiteMap - İmode - Wap2