Arşiv Anasayfa Dünya Tarihi
Sayfalar: 1
Kum Deresi Katliamı 29 Kasım 1864 By: Asortik Hatun Date: May 17, 2013, 09:30:50 PM
Kum Deresi (Sand Creek) Katliamı, Kızılderili Soykırımı'nda önemli bir yer tutmaktadır. Soykırımın en vahşi katliamlarından biridir. Amerikan askerleri savunmasız bir Cheyenne köyünü basıp kadın, çocuk demeden yüzlerce Kızılderili'yi kılıçtan geçirmişlerdi. Cesetlerin hemen hepsinin kafa derisinin yüzülmüş olması, "medeni" beyaz adamın aslında bir canavar olduğunu tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyordu.



Katliam 29 Kasım 1864 tarihinde ABD'nin batısında bulunan ovalarda gerçekleşti. Albay John M. Chivington komutasındaki Colorado milisleri, Yüksek Tepeler'deki savunmasız bir Cheyenne köyünü bastılar. Saldırı Amerişkan basını tarafından bir süre cesaretle dövüşen ve iyi bir savunma yapan Cheyenne'lere karşı kazanılmış bir zafer olarak yansıtıldı. Ancak birkaç hafta sonra görgü şahitlerinin olayın aslında hiç de böyle olmadığını anlatan ifadeleri elden ele dolaşmaya başladı.

1850'li yılların başında Kansas'ın batısında bulunan Kayalık Dağlara doğru bir altına hücum başlamıştı. Yüzlerce Avrupalı altın bulmak için batıya akın ediyordu. Kuşaklardan bu yana bölgede yaşayan Cheyenne ve Arapaho halklarının toprakları kelimenin tam anlamıyla istila ediliyordu. Bu durum karşısında Kızılderililer ile Avrupalı sömürgeciler arasında bazı çatışmalar yaşandı, ancak Kızılderililer ABD Hükümeti ile bir anlaşma imzalayarak, Kum Deresi'nin güneyinde bir rezervasyona çekilmeyi kabul ettiler.

1864 yılının Kasım ayında Kara Kazan liderliğinde genelde Cheyenne'lerden ve birkaç Arapaho'dan oluşan bir Kızılderili kabilesi, Lyon Kalesi'ne haber göndererek Kum Deresi yakınlarında kamp kuracaklarını bildirdi. Albay Chivington bu haberi alınca, kolay bir zafer kazanmak için 700 adamla Kızılderili kampına ani bir saldırı düzenledi. Hiçbir şeyden habersiz günlük yaşamlarını sürdürmekte olan barışçıl Kızılderililer, korkunç bir katliama uğradılar. 29 Kasım sabahı yaklaşık 500 Kızılderili öldürülmüştü.

Ölüler arasında Cheyenne halkının liderleri de bulunuyordu. Kızılderililer sadece öldürülmekle kalmamış, cesetleri bile en ağır işkencelere tabi tutulmuştu. Cesetlerin neredeyse tümünün kafa derisi yüzülmüş, organları parça parça edilmişti. Ölümle tehdit edilerek Kızılderililerin kampını askerlere göstermeye zorlanan çiftçi Robert Bent, olanları şöyle anlatıyordu. "Kampın iyice yakınına geldiğimizde Amerikan bayrağının dalgalandığını gördüm. Kızılderili reisi Kara Kazan'ın, etrafında toplanan halkına uzaklaşmamalarını söylediğini işittim. Kızılderililerle aramızda sadece 50-60 metre vardı. (...) Askerler birden tüfeklerindeki binlerce mermiyi silahsız yerlilerin üzerine boşaltmaya başladılar. Bazı erkekler silahlarını almak için çadırlarına daldılar. Kanımca hepsi 600 kişi civarında idi. Ama bunların içinde 35 kadar savaşçı, bir o kadar da ihtiyar bulunuyordu. Diğer erkekler kampın uzağında avlanmaya gitmişlerdi".

Albay Chivington katliam sonrası verdiği resmi raporda 9 askerin öldüğünü, bunun karşılığında 400 ile 500 arasında yerlinin yok edildiğini yazıyordu Gerçeğin yine olayın tanığı Robert Bent anlatıyordu. "Bacağından aldığı yarayla yerde yatan bir kadın gördüm. Askerlerden biri kılıcını çekerek kadının yanına geldi. Kadın kendini korumak için kolunu kaldırdı ama asker kılıcıyla vurarak kolunu kesti. Bu kez öbür kolunu kaldırdı, asker kılıcıyla onu da kesti. Sonra onu öldürmeden öylece bırakıp gitti. (...) Ertesi gün savaş meydanında dolaştığımda, kafa derileri yüzülmemiş tek bir kadın, erkek ya da çocuk ölüsüne rastlamadım."

Bu katliamdan sonra Kızılderililerin bir kısmı, bundan böyle beyazlarla bir arada yaşamanın mümkün olmadığı görüşünde birleşerek direnmeye başladılar. Ancak Avrupalı sömürgecilerin üstün güçleri karşısında mağlup olarak, tarihin en korkunç soykırımına maruz kaldılar. Bir zamanlar Kuzey Amerika'nın geniş topraklarında yaşayan milyonlarca yerliden geriye kalan pek azı, rezervasyonlara doldurularak ağır bir asimilasyona tabi tutuldu.

Buna rağmen Kızılderililer mücadelelerinden hiçbir zaman vazgeçmediler. Bir süre önce ABD Hükümeti işlediği bu soykırımdan ötürü Kızılderililerden özür diledi ve bir miktar tazminat ödedi.

SiteMap - İmode - Wap2