Arşiv Anasayfa Dünya Tarihi
Sayfalar: 1
Aztek Kavmindeki Matematik - Aztek Takvim By: Asortik Hatun Date: May 05, 2013, 11:27:26 PM
AZTEK TAKVİMİ Dairenin merkezinde, geride kalan dört çağ ve şu an içinde bulunduğumuz beşinci çağı simgeleyen glifler görülüyor Aztek modeline göre de, Mayalarda olduğu gibi, içinde bulunduğumuz ‘Beşinci Güneş’, son çağdır Ama onlar, bitiş yılını Mayalar kadar büyük bir kesinlikle bilmezlerdi ve takvimlerinde işaretli değildi Biçimsel olarak, Güney Amerika’daki İnka uygarlığının kozmolojisinde de dünyanın tarihine ve evrendeki döngülere ilişkin Maya ve Azteklere oldukça paralel bir anlayış karşımıza çıkar And Dağları’nın bu egzotik imparatorluğunun sakinlerinin de uzak atalarından dünyanın belli kritik tarihsel evreleri birer birer tamamlandığına ilişkin bir geleneği teslim aldıklarını görürüz

DRESDEN KİTABESİ Mayaların en eski kitapları olan Dresden Kitabesi'nde de 260 günlük döngü üzerindeki bilgilerinin kökeni hala sırrını saklıyor Mayalar kimdi? Bütün bunları nereden nasıl öğrenmişlerdi? Kehanet niteliği de taşıyan, kadim astrolojiyi hatta astronomiyi günümüzdeki bilim adamlarından daha iyi bilen Aztek-İnka-Maya uygarlıkları sırlarını ve hala bulunmamış gizli kitabelerinin sırlarını bize ne zaman açacak?

Gerçekten de, bizim en son uzay araştırmalarımızın sonunda fark ettiğimiz 'güneşin manyetik tersinirliğinin zamanını ortaya çıkaran döngünün önemini ve varlığını' Mayaların binlerce yıl önce anlayabilmeleri ve bu bilgilere uygun astrolojik/astronomik/matematik hesapları kullanmaları gerçekten nasıl gelişmiş bir uygarlık olduklarının kanıtıdır

And Dağları’nın yüksek kesimlerindeki vadilerde yaşamış ve 12-16 yüzyıllarda büyük bir imparatorluk kurmuş olan Güney Amerika yerli halkıdır16 yüzyıldaki İspanyol istilasından önce,ortalama 5-10 milyon nüfuslu çok iyi örgütlü bu imparatorluk,14 ve 15 yüzyıllarda güçlenerek topraklarını bu günkü Bolivya,Peru,Ekvador ile Arjantin ve Şili’nin bazı bölimlerini içine alacak kadar genişletti


İnkalar’dan önce Güney Amerika’da başka uygarlıklar vardıBunlar Bolivya’nın yüksek dağlık bölgelerinde ,Titicaca Gölü yakınında yaşayan Tiahuanacolar,And Dağları’nın Ekvador’dan Bolivya’ya kadar uzanan yüksek yaylarında yaşayan Keçuvalar,Peru’nun kuzeyindeki dağlarda yaşayan Çavinler,Peru’nun güney kıyısındaki Nazkalar ve kuzeyde kıyıda yaşayan çimulardırBu eski uygarlıkların doğuşu yaklaşık İÖ 200 tarihlerine kadar uzanırBu insanların nereden geldikleri bilinmemektedir,ama ağır kayaları biçimlendirmedeki başarıları ve yapı tekniklerindeki ustalıkları düşünülürse, ne kadar yetenekli oldukları anlaşılırTiahuanaco’da birbirine kenetlenecek biçimde dikkatle oyulmuş dev bloklardan yapılma büyük taş yapılar vardırÇimu ve Nazka halkının ise yapı ve piramitlerinde kayadan çok kerpiçi yeğledikleri görünmektedir


Varlığı Roma İmparatorluğu ile aynı döneme rastlayan bu eski uygarlıklar Roma İmparatorluğu gibi İS 200-400 yılları arasında çökmeye başladı ve İS 800’de çoğunun yerinde yalnızca yıkıntılar kaldıBundan ortalama 300 yıl sonra İnka Peru’nun ortalarındaki Cuzco vadisinden indi ve kendilerinden önce başka halkların yaşamış olduğu bu bölgeye yerleştiİnkalar dağlardan kıyılara doğru yayıldılar15yüzyılda çevrelerindeki güçlü kabilelere boyun eğdirdilerEle geçirdikleri topraklardaki insanların bir bölümünü başka bölgelere sürerek başkaldırmalarının önüne geçerken,bir bölümünü de tarım ve bayındırlık işlerinde zorla çalıştırdılar


Cuzco vadisinde yer alan ve İnka İmparatorluğu’nun başkenti olan Cuzco ‘’Güneşin Kutsal Kenti’’olarak bilinirdiİmparatora Tanrı gözüyle bakılır ve Güneş’in soyundan geldiğine inanılırdıİmparatorun,yaşam ve ölüm konusunda tartışılmaz bir otoritesi vardı


İnka’larda 10 ailelik gruplar kendilerine bir önder seçer,önderler bir şefin sorumluluğunda olurduHer şefin buyruğunda 5 önder vardı ve bu düzen hepsinin önderi ve yöneticisi olan İmparatora kadar uzanırdı


Halk belirli bir yaşama ve çalışma düzenine uymak zorundaydıHer şey devletindiÇocuklar ve yaşlılar dışında herkesten çalışması beklenirdiTembellik ve insan onuruna aykırı davranışlar ağır biçimde cezalandırılırdıHalk yoksul değildi;ama malı mülkü de yoktu,özgürlükleriyse sınırlıydıÜrettiklerinin belirli bir kısmını İmparatora ve rahiplere vermek zorundaydı


İnkalar,çatıları tahta kirişler üzerine saman örtülü,altın süslemeli büyük taş kaleler ve tapınaklar yaptılarCuzcu Kalesi’nin duvarları tonlarca ağırlıkta taşlardan yapılmıştı ve yüksekliği 6 metreyi buluyorduİspanyollar Cuzco’daki büyük güneş tapınağını bastıklarında olağan üstü güzellikte altın ve değerli taşlarla süslü eşyaların yanı sıra üzerinde Güneş tanrısının resminin bulunduğu kocaman bir altın tabak buldularAy tapınağında ise her şey som gümüştendiBaşkentte yapılan büyük şenliklerde yağmur tanrısına lamalar ve insanlar kurban edilirdi


İnkaların evleri kendilerinden önceki uygarlıklar oranla daha küçüktüKöylülerin evleri kerpiçten ve saman damlıydıEski Mısırlılar gibi İnkalarda ölülerini mumyalar yada başka yöntemlerle korurlardı


İnka İmparatorluğu’nun kıyı halkı bakırı döverek kaplar yapar yada eritilmiş metali,kalıplara dökerek biçimlendirirdiKıyının kuzey kesiminde yaşayan halk,değişik anlatımlı insan başı biçiminde çanak çömlek yapıyorduİnkalar basit tezgahlarda çok güzel duvar halıları ve yaygılarda dokurlardıPamuklu dokumaları o kadar inceydi ki,İspanyollar bunları ipek sanmıştıKemik ve bambudan flüt,toprak ve deniz kabuklarından borazan ve tunçtan çanlar yaptılar



İnkalar düzgün ve geniş yollarını taşlarla döşedilerKayaları oyarak kısa tüneller,tahtadan köprüler yaptılarGelişkin bir haberleşme sistemleri vardıBelli aralıklarda kurulu posta istasyonlarına ulaklar haber taşırdıYollarda ayrıca dinlenme evleri de yapılmıştıTekerlek bilinmediğinden yükleri lama sürüleri taşırdı


Taş yontuculuğundaki üstün becerilerine karşın İnkalar’ın Mayalar gibi gelişkin araç gereçleri yoktuNe bir yazı sistemleri ne de paraları vardıİplere düğüm atarak hesap yaparlardı


Dünyada ilk patates üreticileri İnka çiftçileridirÖbür ürünleri mısır,tatlı patates ve manyoktu Domuz,ördek,köpek ve lama yetiştirirler,lama tüyünden dokumalar yaparlardı


16yüzyılda iki kardeş arasında çıkan taht kavgası imparatorluğu zayıflattıTahtın varisi Huascar’ı üvey kardeşi Atahualpa hapse attırdıFrancisci Pizarro yönetimindeki İspanyollar altın aramak için Peru’ya ayak bastıklarında tahtta Atahualpa vardı


İspanyol komutan Francisci Pizarro,Atahualpa’yı tuzağa düşürerek tutsak aldıAtahualpa hapisteyken Huascar’ın öldürülmesi için emir verdiEmir yerine getirildi;ne var ki,bunu gerekçe gösteren Pizarro,Atahualpa’yı idam ettirdiBaşsız kalan ülkeye İspanyollar egemen oldular ve İnka İmpratorluğu’nun topraklarının tümünü ele geçirdiler


Günümüzde yaşayan İnka nüfusu 3 miyondan daha azdır Bugün And Dağları’nın Keçuva dili konuşan köylüleri İnkalar’ın soyundan gelirBunlar Peru’nun yüzde 45’ini oluştururlar



İnsanlık, zamanı ölçmek genel olarak güneşi kullanmış Farklı yerlerde, farklı dönemlerde gelişen kültürlerde hep bunun izleri bulunuyor

5 Aralık 2004 — İnsanlık tarihine ışık tutan arkeolojik buluntular içinde önemli bir yere sahip Aztek Takvimi, yok edilmiş bir uygarlığın bilimde vardığı şaşırtıcı noktaları işaret etmesi açısından çok çarpıcı



Günümüzde Meksika’nın başkentindeki Ulusal Antropoloji Müzesi’nde sergilenen Aztek Takvimi anıtı, 15 yüzyılda yapılmış 25 ton ağırlığında, 37 metre çapında dev bir yapıt Monolit, Aztek kültürülünde Cuauhxicalli Kartal Kasesi olarak adlandırılmış ama günümüzde Aztek Takvimi ya da Güneş Taşı olarak biliniyor Avrupa’da astronomi bilimi daha tam gelişmemişken, Aztekler hassas hesaplara dayanan bu takvimi, günlük hayatlarında kullanıyorlardı

Anıt, VI Aztek hanedanının hüküm sürdüğü 1479 yılında inşaa edilmiş ve Aztekler’in baş tanrısı Güneş’e adanmış Anıtın hem mitolojik, hem de astronomik değeri bulunuyor Aztek Takvimi, Mexico City’nin meydanı olan Zocalo’dan 17 Aralık 1760’ta çıkarıldı Bulunduğunda toprağın derinliklerinde gömülüydü Anıt, Metropolitan Katedrali’nin Batı kulesinin duvarına monte edildi ve 1885 yılına dek orada kaldı Daha sonra Cumhurbaşkanı Porfirio Diaz’ın emriyle Ulusal Arkeoloji ve Tarih Müzesi taşındı


GÜNLERİ VE YILLARI SAYMAK


Aztek Takvimi, temel olarak Mayalar’ınkine benziyor Mayalar’ınkine benzer olarak 1’den 13’e dek numaralandırılan bir döngüde tekrar eden 20 tane gün adı var Aztek Takvimi 365 günlük (20’şer günlük 18 ay, artı 5 uğursuz gün) bir güneş takvimi ile 260 günlük (20’şer günlük 13 devre) bir dinsel yıldan oluşuyor Birbirine koşut giden bu iki yıl döngüsü, 52 yıllık daha büyük bir döngünün parçası Taşın tam ortasında Aztek Güneş Tanrısı Tonaiuth’un yüzü bulunuyor Bu yüzün çevresinde de tanrının önceki cisimleşmiş biçimlerini yansıtan ve dünyanın dört eski çağını simgeleyen kare biçimindeki dört pano var Bunları da Aztek ayının 20 gününü simgeleyen işaretler çevreliyor

Aztekler Mayalar’a göre daha ilkel bir numaralandırma sistemi kullanıyorlardı ve tarihleri kaydetmek de de daha az özenliydiler Yıl içinde tekrarlanan olayları da farklı biçimlerde kaydediyorlardı Ancak takvime göre işaretlenen bazı tarihler incelendiğinde, Miladî Takvim ile taşıdığı benzerlikler de göze çarpıyor Meksikalılar, peridyodik kiyametleri ve dünyanın yeniden yaratılışına inanıyorlardı Dünyanın çeşitli doğal afetlerle yok olacağını belirtiyorlardı

Aztek takviminde iki farklı zaman birimi var: Tonalpohualli ve xiuhpohualli Her iki sisteminde farklı amaçları var Tonalpohualli “günleri saymaya yarayan” bir sistem Maya kenti Copan’daki belirli bir noktaya her 260 günde bir güneş vurduğunu gözlemleyen insanların bulgularına dayanıyor Bu nedenle ilk sistem, 260 günlük bir döngüye (yıl) sahip Bu 260 gün, 20 periyoda bölünmüş duruma ve her periyotta 13 gün bulunuyor Bu periyotlara da trecena adı veriliyor ve hiyeroglif bir simge ile tanınıyor Aztekler bu takvimi dini amaçlarla kullandılar Aztek rahipleri takvimi ev inşaası, hasat zamanı gibi işlerin düzenlenmesi amacıyla işaretliyorlardı

Xiuhpohualli ise “yılları saymaya yarayan” bir sistem Bu takvim 365 günden oluşuyor Aztek devletinin tarım ve törenler için kullandığı resmi takvim de bu 18 aya bölünen bu takvimde, her ay 20 günden oluşuyor Aylara veintenas adı veriliyor Haftalar ise 5 gün sürüyor Arada belirsiz bir 5 günlük süre var “Nemontemi” adı verilen bu 5 günlük süre, eski yıl ve yeni yıl arasında bir dönem Bu dönemde festivaller düzenleniyordu İnsanlar en iyi giysilerini giyiyor, dans ediyor, şarkı söylüyordu Rahipler kurban törenleri düzenliyorlardı

Her 52 yılda bir Tonalpohualli ve Xiuhpohualli takvimleri kesişiyor Bu da Mezo-Amerikalılar için “yüzyıl” anlamına geliyor Bu dönemde 12 günlük bir festival düzenleniyor


GİZEMLİ GELİŞMELER


İnsanlık, zamanı ölçmek genel olarak güneşi kullanmış Farklı yerlerde, farklı dönemlerde gelişen kültürlerde hep bunun izleri bulunuyor Arkeolojik bulgular, bize insanlık tarihinin ilginç gerçeklerini gösteriyor Aztekler’in dışında, Maya, Tibet, Afrika ve İbrani kültürlerinde de benzer takvim düzenleri var

15, yüzyıl Aztekler için parlak bir dönemdi Uygarlıkları kültürde ileri noktalara ulaşmıştı Avrupa’da Astronomi biliminin temelleri henüz yeni atılırken, onlar gelişmiş takvimleri ve gözlemleriyle dikkat çekiyorlardı Matematikte, mimaride ve tekstilde çok gelişmişlerdi Aztek topraklarında her biri birer mimari ve mühendislik dehasını gösteren piramitler kuruluyordu

Aztekler’in ilginç gelişimi konusunda bugüne dek pek çok farklı görüş ileri sürüldü Bir kısım araştırmacı, bu uygarlığı uzaydan gelen ziyaretçilerle, bir kısmı da mucizelerde bağdaştırdılar Ancak eldeki buluntular bize hala Aztekler’in o dönemde nasıl bu kadar gelişmiş bir medeniyet yaratabildiğini, hangi evrelerden geçerek Aztek Takvimi gibi bir yapıtı ortaya çıkarabildiklerini tam olarak açıklayamıyor.

SiteMap - İmode - Wap2