Arşiv Anasayfa Evlilik ve Aile
Sayfalar: 1
Evlilik Üzerine - Sokrates By: Asortik Hatun Date: April 19, 2013, 09:27:03 PM
sağlıklı evlilik - evlilikte duygusal uyum - mutlu evlilikler - sokrataes ve evlilik - huzurlu evlilikler
Evlilik üzerine konuşmaya başlamadan evvel Sokrates in evlilik üzerine dile getirdiği cümleleri paylaşmak istiyorum. Evlenmeden önce gözünüzü dört açın, evlendikten sonra birini kapayın diyen Sokrates'in evlilik hayatının ne kadar zorluk ve sıkıntılarla dolu olduğu bilinen bir gerçektir.

Kendisine evlilik ile ilgili soru soran gençlere Sokrates tam bir çerçeve değiştirme örneği sunmuş ve şöyle demiştir:

"Ne olursa olsun evlenin. İyi bir kadına düşerseniz mutlu olursunuz. Kötü bir kadına düşerseniz filozof olursunuz."

Sokrates düşündüklerini hayatına uygulayan biridir. Evliliğin onu filozof yaptığını biliyoruz. Eşiyle yaşadığı bir olayda mükemmel çerçeve değiştirme örneği vermiştir:
Filozof Sokrates ve eşi bir türlü iyi geçinemiyormuş. Bir gün hanımı, Sokrates'e bağırıp çağırırken, bakmış kocası hiçbir tepki göstermiyor, bir kova suyu alıp başından aşağı boşaltmış. Sokrates eşine sert tepki vermek yerine mizah kullanmayı tercih etmiş ve şöyle demiş: "Bu kadar gök gürültüsünden sonra bir sağanak bekliyordum zaten."

Evlilik kelimesi her toplum, kültür için farklı bir anlam içerir. Bizim kültürümüzde evlilik kolay alınabilecek bir karar olduğu gibi artan eğitim düzeyi ile birlikte zor verilen kararlar arasında yerini almaya başladığını görmekteyiz. Üzerine hazırlanan binlerce makale bulunan bir kavramdır evlilik. Evlilik olgusu bizim toplumumuzda asırlar öncesinden bu güne gelen gizli kıstaslar da içermektedir kültürümüzde. Erkek ve kadın olmanın getirdiği toplumsal roller, tarafların içinde bulundukları sosyal statü, eğitim düzeyi, duyguların niteliği, aile yapıları ve kültürel unsurlar, hangi koşullarda evliliğe karar verildiği gibi önemli faktörler alınan evlilik kararını ciddi oranda etkilemektedir.

Sağlıklı ve huzurlu bir evlilik yaşantısı, gerek kişilerin ruh sağlığı açısından gerekse ileride doğacak çocuk ya da çocukların sağlıklı ruhsal gelişimleri için önem arz etmektedir. Evlilik kararı alan gençlere bir hocamız siz evlenmeden evvel çocuklarınızı evlendirin demişti. Bu söylem sağlıklı bir evliliğin oluşturulması için çok önemlidir. Nitekim günümüzde aile içerisindeki tatsızlıkların ve nihayetindeki boşanmaların büyük bir çoğunluğu ailelerin bakış açılarının, aile yapılarının uyuşmamasından kaynaklanabilmektedir. Bu noktada özellikle İmago Aile Terapisi yaklaşımının kurucusu Dr. Harville Hendrix in bilinç dışı eş kavramını önemsiyorum. Dr Hendirix'e göre evlilik size sağladığı bilinçaltı niyetleriyle sizi onurlandıran bir tür terapidir. Birbirlerine verdikleri sevgi, kendi yaralarına ulaşıp onları da iyileştirmektedir. Evlilik, çekiciliğin coşkusuyla başlayıp benlik keşfinin kaya gibi sert gerginliğinden geçerek kıvrıla kıvrıla giden ruhsal ve duygusal bir yolculuktur. Aşık oluyorsunuz, çünkü eski beyniniz eşinizi ebeveynlerinizle karıştırıyor! Eski beyniniz, çocukluğunuzda yaşadığınız ruhsal ve duygusal hasarı tamir edecek ideal adayı sonunda bulduğuna inanıyor. Eş seçimi yaparken onları seçmemizin başlıca nedeni bizi büyüten insanlara benzemeleriyse bazı hassas yaralarımızı yeniden kanatmaları da kaçınılmazdır der. Kliniğe başvuran çiftlerin birçoğunda gözlemlediğimiz bir durumdur bu. Erkek eşinden annesinin babasına gösterdiği ilgiyi alakayı göstermesini bekler. Ya da kadın kocasından, babasındaki güç ve kapsayıcılığı ya da anlayışı bekler. Bu patolojik bakış açısı sadece birer örnektir. Bunun yanı sıra çiftler arasındaki cinsel işlev bozukluklarının önemli bir kısmının altında bu tür bilinç dışı süreçler yatabilmektedir.

Eşler arasında ki en önemli gördüğüm olgu duygusal doyumun niteliğidir. Yüksek oranda duygusal doyum çiftlerin iletişimlerini, yaşam kalitesini, çocuk yetiştirme tutumlarını, cinsel hayatlarını, iş hayatlarını sosyal çevreyle olan ilişkilerini etkileyebilmektedir. Evliliklerinde duygusal doyum sağlayan insanlar her anlamda hayatını daha yüksek kalitede sürdüreceklerdir. Bu evlilikte dünyaya gelecek çocuklar ruhsal açıdan sağlıklı, eşler gerek aile içerisinde gerekse iş yaşantılarında da daha yüksek doyum elde edeceklerdir.

Evlilik kararı verilirken en sık görülen hatalardan bir diğeri ise niçin evlenildiğidir. Sosyal açıdan kişinin evlenmek zorunda hissetmesi bu duruma örnek olabilir. Özellikle yaşın ilerlemesiyle birlikte kişiler evlilik olgusunu toplumsal bir görev olarak benimsemekteler. Bu doğrultuda duygular hiçe sayılarak çok ani evlilik kararları alınabilmektedir. Evlilik kararı verilirken çiftlerin aile yapılarına duyguların niteliğine mantık ve duygu ikilisini paralel düzlemde sürdürmeleri en önemli ölçüttür.

Çiftlerin birbirlerini ne oranda dinleyebildikleri ve birbirlerini ne kadar anlayabildikleri önemli konulardandır. Evlilik yaşantısının en önemli ayaklarından olan cinsel hayat bir evliliğin en güzel yaşantısı olabilirken aynı zamanda en acı veren yaşantısıda olabilmektedir. Evlilikte cinsel hayatı çiftler önyargılardan uzak yaşayabilmeliler. Bu noktada çiftlerin kendilerini partnerlerine rahatlıkla ifade edebilmeleri çok önemlidir. Bunun yanı sıra en sık görülen hatalardan bir diğeride az miktarda söylenen pembe yalanların zamanla artmasıdır. En güzeli yalana hiç başvurulmamasıdır ancak çiftlerin birbirlerine ifade etmeleri gereken hususları yalan söyleyerek yahut hiç dile getirmeyerek birbirlerinden gizlemeleri önemli hatalar arasında yer almaktadır.


SiteMap - İmode - Wap2