Arşiv Anasayfa Ruh Sağlığı
Sayfalar: 1
Terk Edilmek Ve Terk Edilmişlik Duygusu By: Asortik Hatun Date: April 16, 2013, 12:29:27 AM
terk edilmişlik duygusu - terk edilme - terk edilmek


TERK EDİLMEK

Terk etmek, birisini, bir durumu, bir nesneyi, bir mekanı bırakmak, ondan kaçmak, ona bir daha dönmeyi istememek, onunla ilgisini kesmek demektir. Birey terk edilme duygusunu çok küçük yaşlarda öğrenirler. Örneğin;

Aileye yeni bir bebek geldiğinde, anne başta olmak üzere, ailedeki çoğu kişi o bebekle ilgilenmeye başladığında çocuk kendisini terk edilmiş hisseder. Özellikle yeni doğan bebek, fiziksel ya da zihinsel bir sağlık problemi ile doğmuşsa ve gerçekten çok fazla ilgiye ihtiyacı varsa bu duygu daha da artar. Çünkü anne bebek ile ilgilenmeye gittiği her sefer çocuk annesinin kendisini bıraktığını düşünür. Zaman içerisinde anne, iyi ilişkiler kurmak için çaba gösterse de çocuk, bu çabaya karşılık vermeyebilir.
Anne ve baba çalışıyor, geç geliyor ve çocukla ilgilenmiyorlarsa, çünkü anne, babası, işe fazla zaman ayırdığından onunla ilgilenecek, oynayacak zaman bulamadıkları için çocuk kendini terk edilmiş hisseder. Buna bir anlam veremez.
Çocuk, bir sağlık probleminden dolayı hastaneye yatırılmış ve orada yalnız bırakılmışsa, terk edilmişlik duygusunu yaşamaması mümkün değildir. Çünkü annesi, babası tarafından sonsuza kadar burada bırakılacağını düşünür. Anne, babasının hastaneye her gün gelmesi de onun bu duygu ve düşüncelerini hafifletmeye yetmez.
Anne, baba çocuğu bir seyahat ya da sağlık probleminden dolayı, birkaç günlüğüne bir yakınlarına bırakmışsa çocuğun kendini terk edilmiş hissetmesi kaçınılmazdır. Bu çocuğu çok seven, çocuk tarafından çok sevilen bir yakını (anneanne, babaanne, teyze, hala) dahi olsa çocuk kendini terk edilmiş hisseder.
Anne ya da babanın hasta olduğu bir ailede çocuk kendini terk edilmiş hisseder. Çünkü anne ya da baba hastaysa, sağlıklı olan ebeveyn çalışmak ve hasta olan ebeveyne bakmak zorunda kalır. Bu arada çocuk ya da çocuklar kendi başlarının çarelerine bakmak durumunda oldukları için kendilerini terk edilmiş hissederler.

Çocuğun terk edilmişlik duygusunu yaşaması ya da yaşamaması karşı cins ebeveyniyle kurduğu iletişime bağlıdır. Karşı cinsten ebeveyni tarafından yeterli ilgi göstertilmeyen çocuk, onun tarafından dışlandığını hisseder.

Terk edilmişlik duygusu, iki yaşından önce oluşan bir duygudur. İlk iki sene şefkat gösterilmemiş, dokunsal temastan yoksun bırakılmış çocuklar bu duyguyu yaşarlar.

Terk edilmişlik duygusu yaşayan bireylerin bazı özellikleri aşağıda olduğu gibi sıralanabilir:

Terk edilmişlik duygusunu yaşayan çocukların dikkat çekme eğilimi gösteren yetişkinler olma olasılığı çok yüksektir. Dikkat çekme yolu olarak fiziksel problemler yaratırlar. Dikkatini çekebildikleri kişilere güvenirler; çekemediklerine de güvenmezler ve o kişiden uzaklaşırlar. Başkalarının desteğine çok ihtiyaç duyarlar.
İlişkilerinde kurtarıcı kişi olmayı ve kendilerine ait olmayan sorumlulukları yüklenmeyi seçerler. Çünkü bu onun çevresindeki kişiler tarafından sevilmesini ve kendisini önemli hissetmesini sağlayacaktır.
Karar vermede zorluk yaşarlar. Karar vermeden önce genellikle başkalarının fikrine başvururlar ve onay almak isterler. Çünkü hem karışık olan düşüncelerini toparlamakta zorlanırlar hem de destek ihtiyaçlarını karşılarlar, destek ihtiyacı karşılandığında sevildiğini hissederler. Fakat önerileri de yerine getirmezler, kendi istediklerini yaparlar. Onlar için önemli olan kendileriyle ilgilenilip, ilgilenilmediğidir.
Birisi için herhangi bir şey yaptıklarında buna karşılık olarak şefkat beklerler. Şefkat aldıkları sürece yapmaya devam ederler. Fakat şefkat bittiği anda bunu da terk edilme olarak yaşarlar.
Yardım istediklerinde, istekleri geri çevrilirse buna tahammül etmekte zorluk yaşarlar. Birisinden hayır cevabı aldıklarında, istediklerini elde etmek için surat asarlar, bir takım oyunlar düzenlerler, şantaj yapabilirler.
Duygu durumları sıklılıkla değişkenlik gösterir. Bazen çok mutlu, bazen de çok mutsuzdurlar. Bunun nedenini kendileri bile anlamakta zorlanırlar. Bunun nedeni yalnız korkusudur. Yalnızlıkla asla baş edemeyeceklerine inandıkları için yalnız kalmaktan çok korkarlar. Yalnız kalmamak için ne gerekirse yaparlar. Sevmenin onlara getireceği zarar her ne olursa olsun önemli değildir. Sevilmek için çabalayıp dururlar. İlişkide bir şeyler ters gitse bile yalnız kalmaktan korktukları için her şeyin yolunda olduğuna kendilerini inandırırlar. Bırakmak kelimesi onların kabusudur ve bırakılmak onlara çok acı verir.
Keder duygusunu çok yoğun yaşarlar. Bunun derinden geldiğini bilirler fakat kaynağını bilmezler. Keder duygusundan kurtulmak için başkalarının varlığına ihtiyaç duyarlar. Çok kederli oldukları zamanda intiharı bile düşünebilirler, fakat buna cesaret edemezler, girişimde bulunsalar bile başarısız olurlar.
Seksi karşısındaki kişiyi kendine çekmek için kullanırlar. Başkaları tarafından arzulanmaları kendilerini önemli ve değerli hissetmelerine sebep olur.

Terk edilmişlik duygusu yaşayan bireylerin, öncelikle karşı cinsten ebeveynlerini affetmeleri gerekmektedir. Mutluluğun kaynağının kendinde olduğunun farkına varması için, kendini tanıma ve kendini sevme çalışmalarının yapılması, bu duygudan kurtulmalarına yardımcı olabilir.
Ynt: Terk Edilmek Ve Terk Edilmişlik Duygusu By: Manjutan Date: November 12, 2014, 01:50:23 PM
Yapilmasi gereken uzaklasilan sosyal arkadaslik cevresine hizli bir donus yapmak sefkati kismi icinde aileye basvurmak

SiteMap - İmode - Wap2