Kalp Damarlarında Daralmaların Başladığı Yaş By: Asortik Hatun Date: March 16, 2013, 06:57:38 PM Son yıllarda yapılan araştırmalarda 20’li yaşlardaki kişilerin de kalp damarlarında daralmaların başladığının gözlemlendiğini söylüyor.
Hareketsiz yaşam tetikliyor
Günümüzde yaygın olarak, kalp ve damar hastalığının 40’lı ve 50’li yaşlarda oluştuğu ve daha öncesinde görülmediği gibi yanlış bir kanı var. VKV Amerikan Hastanesi Kardiyoloji Bölümü Şefi Dr. Genco Yücel sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Günümüz yaşam koşullarında, iş dünyasının özellikle bilgisayar başında yoğunlaşması, kişilerin iş ve ev arasında sıkışan hayat düzenleri yüzünden, spor yapma, gezme, dolaşma imkânlarının azalması, çocuklar ve gençlerin bilgisayar başında zaman geçirmeleri şişmanlık ve birtakım metabolik hastalıklara yol açıyor. Şeker hastalığı ve kolesterol yüksekliği gibi kalp sağlığı yönünden riskli durumların görülme sıklığı genç insanlarda artıyor.” Dr. Genco Yücel, erken yaşlarda önleyici tedavilere başlamanın önemine dikkat çekiyor ve artık daha genç yaşlarda kan şeker ve kan kolesterol analizlerinin yapılması ve buna yönelik tedbirlerin alınmasının gündeme geldiğini belirtiyor.
Özellikle riskli grupta yer alan gençlerin 20’li yaşlarda ilk kontrolden geçmeleri ve sonuçlara göre kontrollere devam etmelerini öneren Dr. Genco Yücel, riskli grup olarak da özellikle ailelerinde genç yaşta kalp hastalığı olanları tanımlıyor. Dr. Yücel, bu gençlerin, kontrollerde kan, kolesterol ve açlık kan şekeri düzeylerine baktırmalarını ve tansiyonlarını ölçtürmelerini tavsiye ediyor ve “Bu parametrelerin yüksek bulunması halinde daha ileri tetkiklere tedavilere başlanması gereki” diyor.
30’lu yaşlarda ölümlere son
Dr. Genco Yücel, tüm bu yaklaşımlardaki temel amacı şöyle açıklıyor:?“Amaç, değişen yaşam koşulları yüzünden artan kalp hastalığı yoğunluğunu düşük tutmak ve 40 yaşın üzerinde yoğun olan kalp ve damar hastalıkları yüzünden görülen ölümlerin 30’lu yaşlara doğru gerilemesini önlemek.”
Dr. Yücel, bunun sonucunda da hem kişilerin sağlıklı olmasının sağlandığını, hem de toplum üzerindeki ekonomik yükün azaltılabileceğini söylüyor.
