Sizi dayak yemiş gibi halsiz bırakan, sürekli uyku isteği içine düşmenize neden olan depresyon; kalp sağlığınız için de çok ciddi bir tehdit oluşturuyor. Ruhsal bunalıma girmek kalbin ömrünü kısaltıyor..
Duygularınızı saklamaya çalışsanız da, onlar bir yerlerde ortaya çıkar. Bir araştırma; depresyon (özellikle de uykusuzluk ve iştah kapanması gibi fiziksel olanlar) semptomu gösteren insanların atardamarlarının; depresyona girmeyenlere oranla daha kalın olduğunu gösteriyor. Ve bu insanların kalp krizi ya da felç geçirme riski de daha fazla oluyor. (Tabii daha depresyona girmedilerse!)
SAĞLIĞINIZI DÜZELTEBİLİRSİNİZ Ama ruh halinizi değiştirmenin, dolayısıyla da sağlığınızı düzeltmenin birçok yolu var. Depresyon kolaylıkla gözden kaçırılabilir çünkü semptomları çok yanıltıcıdır. Üzgün ya da endişeli olabilirsiniz, uyumakta zorluk çekebilir ya da çok uyuyor olabilirsiniz. Depresyonu anlamanın bir yolu onu bir halkaymış gibi hayal etmektir. Eğer mükemmel sinirsel faaliyetiniz saat 12 pozisyonundaysa; içsel depresyonunuz (üzüntü ve yavaşlıkla bağlantılı olan) saat 8, sıkıntınız ise saat 4 pozisyonunda olmalı.
İLAÇ İÇMEK TEK ÇÖZÜM DEĞİL Her ikisinin de sınırdaki formları saat 6 pozisyonudur. 11 milyondan fazla kişinin kullandığı antidepresan ilaçların işe yaramasının yolu; beyninizi bu fikre ve saat 12 pozisyonuna yaklaştırmasından geçiyor. Tabii ilaçlar tek çare değil... Eğer hafif bir depresyon geçiriyorsanız; yeterli uyku uyumak, doğru beslenmek ve alkolden uzak durmak gibi diğer sağlıklı alışkanlıkların yanı sıra fiziksel aktivitenizi biraz artırmak da işe yarayabilir.
