Arşiv Anasayfa Kalp ve Damar Hastalıkları
Sayfalar: 1
Kalp Ve Kanserden Sonra ‘inme’ Geliyor By: Asortik Hatun Date: March 14, 2013, 08:26:55 PM
ABD’de yapılan bir araştırmaya göre, dakikada ortalama bir kişi inme geçiriyor, üç dakikada bir kişi de inme nedeniyle yaşamını yitiriyor... Dünyada kalp hastalığı ve kanserden sonra üçüncü ölüm nedeni olan inme, kalıcı sakatlık bırakmada ise birinci sırada...

Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Dr. Rıdvan Ege Hastanesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Zülküf Önal, halk arasında inme (felç) olarak bilinen hastalığın, dünyada kalp hastalığı ve kanserden sonra gelen en önemli ölüm nedenlerinden biri olduğunu söyledi.

ABD’de yapılan bir araştırmaya göre, dakikada ortalama bir kişinin inme geçirdiğini, üç dakikada bir kişinin de inme nedeniyle yaşamını yitirdiğini ifade eden Önal, hastalığın görülme sıklığının gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde ortalama yaşam süresinin uzamasına bağlı olarak arttığına dikkati çekti. Önal, Türkiye’de ortalama yaşam süresinin uzaması nedeniyle inme hastalığının görülme sıklığının yükseldiğini kaydetti.

Yaşlılık hastalığı diye bilinen beyin damar hastalığı inmenin, erişkinlerde kalıcı sakatlıklara neden olduğunu belirten Önal, inmenin beyne kan akımını sağlayan damarlardan birinin aniden tıkanmasıyla beyne giden kan akımının gidişinin yavaşlaması ya da durması sonucunda meydana geldiğini kaydetti. Önal, ayrıca beyin damarlarından birinin ani şekilde yırtılarak, kanın beyin dokusu içine akması sonucu da inmenin oluşabildiğini ve bunun halk arasında beyin kanaması olarak bilindiğini ifade ederek, inmenin sıklıkla ileri yaşlarda görülmesine rağmen, doğumdan itibaren her yaşta görülebileceğini vurguladı.

“3 SAAT İÇİNDE DOKTORA ULAŞILMALI”
İnme hastalığında tedavi şansının, hastanın en kısa sürede bir sağlık merkezine ulaşmasına bağlı olduğuna işaret eden Önal, “İnme olduktan sonra 3 saat içinde doktora ulaşabilen hastaların genellikle yüzde 20’sini tamamen düzeltme şansımız oluyor” dedi.

Önal, inme ya da inmeden şüphelenilen durumlarda, vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna gidilmesi gerektiğinin altını çizerek, inmenin belirtileri çok iyi bilinmediği için hastaların doktora ulaşmada geç kaldıklarını söyledi.

İnmenin, 60 yaş üstünde kalp hastalığı ve kanserden sonra üçüncü sıklıkla gelen ölüm nedeni olduğunu ifade eden Önal, “Bir başka özelliği de ileri yaşlarda kalıcı sakatlık bırakan birinci sıradaki hastalık olması. Yani sakatlık bırakmada birinci, ölüme neden olmada ise üçüncü sırada gelen bir hastalık” diye konuştu.

“HAREKETSİZ YAŞAM, İNME OLUŞUMUNA ZEMİN HAZIRLIYOR”
Önal, hastalığın koruyucu tedavi metotları ile önlenebilir olduğuna dikkati çekerek, aile hikayesi, sigara ve alkol kullanımı, yüksek tansiyon, diyabet, obezite ve hareketsiz yaşamın inme oluşumuna zemin hazırladığını kaydetti.

İnme gerçekleşmeden önce bir ağrı olmadığı için hastanın bunu fark etmesinin güçleştiğini belirten Önal, aniden el uyuşması, kolda güçsüzlük, konuşmada bozukluk, yüz bölgesinde kayma, baş dönmesi, başı yana çevirdiğinde kısa süreli tam görme kaybının olması, bir iki dakikayı unutmak ya da hiçbir şey hatırlamamak gibi durumların inmenin önemli belirtileri olduğunu söyledi. Önal, “Bunlar genellikle önemsenmiyor ya da başa soğuk su dökmek, bir süre beklemek gibi uygulamalar yapılıyor” diye konuştu. Bu tür uygulamaların vakit kaybına neden olduğunu ve ciddi sakatlıklara, hatta ölüme sebebiyet verebildiğini vurgulayan Önal, “Bu belirtilerin ardından inme gerçekleşmeden ancak 100 hastadan yüzde 4-5’i ilk 3 saat içinde doktora ulaşabiliyor. Oysa, beyinde damar tıkanıklığı ya da kanama durumunda tedavi şansı çok kısıtlıyken, daha basit bulgulardan sonra doktora ulaşıldığında hastalığın ilerlemesi, kalıcı sakatlıkların önlenebilmesi hatta var olan bulguların tamamen geçirilebileceği göz ardı edilmemeli” uyarısında bulundu.

“ASPİRİN KULLANIMI ÇOK ÖNEMLİ”
İnmenin engellenebilmesi için aspirin kullanımının çok önemli olduğuna işaret eden Önal, hastaların mutlaka nörologlar tarafından takip edilmesi gerektiğini belirtti.

Önal, özellikle risk altındaki kişilerin uzman hekimin tavsiyesi üzerine sürekli aspirin kullanmasının doğru olduğunu vurgulayarak, “Koruyucu tedavide, aspirin en önemli seçenek. Aspirini doktor söylemediği sürece hiçbir hastanın kesmemesi, kesilecekse de ona alternatif olan bir ilacın mutlaka kullanılması gerekiyor. Çünkü, elimizdeki en iyi seçenek bu” dedi.

Koruyucu tedavi kapsamında beyindeki damarlarda daralma ya da kapanma olması durumunda, beyindeki damarlara stent konulduğunu belirten Önal, damarlardaki kireçlenmeye neden olan plağın da cerrahi yöntemiyle çıkarılabildiğini söyledi.

Önal, inme gerçekleştikten sonra yapacak fazla bir şey kalmadığını anlatarak, “Hastanın kanamaya eğilimli durumu varsa, tansiyonu yüksekse, bilinci kapandıysa ya da komadaysa tedavi şansımız çok azalmaktadır. O nedenle tedbirleri almakta fayda var” diye konuştu.

SiteMap - İmode - Wap2