Arşiv Anasayfa Gebelik ve Çocuk Bakımı
Sayfalar: 1
Masal Kitabı Deyip Geçmeyin By: Asortik Hatun Date: February 16, 2013, 12:54:28 PM
“Mutlu çocuk, yaşantı zenginliğine sahip olan çocuktur” diyor uzmanlar. Yani yaşına uygun, olabildiğince çeşitli etkinlik deneyimine sahip olmalı çocuklar ki mutlu olabilsinler


“Mutlu çocuk, yaşantı zenginliğine sahip olan çocuktur” diyor uzmanlar. Yani yaşına uygun, olabildiğince çeşitli etkinlik deneyimine sahip olmalı çocuklar ki mutlu olabilsinler. Yemeli, içmeli, uyumalı, oynamalı, arkadaş edinmeli... Başka? Beslenmesi ve beden sağlığı için dünyanın tedbirini aldığımız çocuklarımızın maalesef ruhi gelişimleri için aynı özeni göstermiyoruz. Zamanımızın çocukları ekran karşısına mahkûm edilmiyor mu? Sonuç: TV ya da bilgisayar bağımlısı, yemeğini bile onlar karşısında yiyen, gözlerinden neredeyse seyrettiği karman çorman, kontrolsüz şeylerin dökülüvereceği hayattan kopuk, sanal bireyler yığını yetişmiyor mu? Tehlike çanları çoktandır çalıyor aslında. Çizgi film, çocuğun hayal kurmasına izin vermez, hazıra alıştırır, çünkü giriş, gelişme, sonuç, kendisi çaba harcamadan önüne serilir zaten. Çocuk edilgen olan, pasif olan taraftır.  Çare? Çare çok! Biri de masal!

 

ÇOCUKLARIN HAYAL DÜNYASINI GELİŞTİRİR

Masalların çocuğa sağladığı en önemli katkı, onların hayal dünyasını geliştirmesidir. Bir çocuk için hayal etmek, düş kurmak, her şeydir! Bu yüzden oyun oynar çocuk, çünkü işi oyun oynamaktır. İçinde hayal olmayan bir oyun, oyun olmaktan çıkar. Çocuğun ruh dünyası masallar sayesinde kanatlanır, bir kuş olur uçar adeta. Dinlerken kendiyle masal kahramanları arasında bir özdeşim kurar. Aslında masal sayesinde hayatı tanır çocuk.kadinca.net

Masallar her zaman iyi olanların galip geldiği, sabırlı davrananların mutlaka amacına ulaştıkları, yapılan iyiliklerin karşılıksız kalmadığı, zekânın çoğu zaman beden gücünden üstün olduğu, sevginin, arkadaşlığın birçok şeyden daha değerli olduğu, el ele vermenin ve birlik içinde olmanın her zaman daha çok başarılar getirdiği, ümitsizliğe yer olmayan ve elimizden geleni yaptığımız takdirde başarının bizi zaten bulacağı gibi mesajlar verir. Keloğlan masalını okuyan veya dinleyen  bir çocuk çoğu zaman çok güçlü olmamıza gerek olmadığı, eğer aklını kullanırsa birçok şeyi başarabileceğini düşünür. Veya "külkedisi", "pamuk prenses ve yedi cüceler", "çirkin ördek yavrusu" gibi masallar insanların  başlangıçta zorluklar yaşasalar da sonunda mutlaka iyilerin galip geleceğini, sabretmenin önemini vurgularlar. Genel olarak masallar, içinde bütün toplumları ilgilendiren ortak unsurlar barındırsa da genellikle asıl içinden çıktıkları toplumun temel değer, tutum ve davranışlarını yansıtırlar. Bu nedenle çocuklarımızın öncelikle kendi masallarımızı okuması, diğer kültürlere ait masalların da iyi bir incelemeden sonra sunulması faydalı olacaktır. "Çocuklarımız için aldığımız kitapların kapağına, renklerine, cicisine bicisine dikkat etmekten daha çok içeriğine, konusuna, dil ve üslubuna bakılmalı muhakkak" diyor pedagoglar.

 

MASAL ANLATIRKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

- Masal için zaman çok önemlidir. Çocuğun "Hayır!" diyebileceği bir zamanda kesinlikle masal okunmamalıdır. Burada önemli olan bizim için uygun bir zamanlama değil, çocuk için doğru zamanı belirlemektir. Çocuk kendisi için önemli olan bir işle meşgul iken "Haydi sana masal anlatayım" demek yapılacak en son şeydir.kadinca.net

- Zamanlama kadar okuma esnasında takınılan tutum da belirleyicidir. Dinlerken kendisine mimik ve vurgularla, heyecan, merak, korku, sevinç gibi duygular hissettirilen çocuk için masal dinlemek, kısa zamanda tutku haline gelecektir, emin olun.

- Sorulara cevap vermek... Pek çok büyük için masal anlatırken ya da okurken sürekli soru soran bir çocuk ile karşı karşıya olmak, katlanılması güç bir durumdur; ancak verimi artırmak için varsa kitaptaki resimler üzerine konuşmak, konuşturmak, yoruldukları hissedilince masalın devamı ile ilgili sorular yöneltmek, etkin ve amacına ulaştıran bir okuma biçimdir.

- Ana fikri söylememek... Masaldan çıkarılması gereken dersi, ana fikri onlara buldurmak, "Sen olsaydın ne yapardın?" gibi sorularla yorum yaptırmak, masalı kendi ifadeleri ile anlattırmak gibi uygulamalar çocuğun gelişiminde gerçekten büyük katkılar sağlar.

Masal dinleyen, bunu alışkanlık edinen çocuğun ilerde okuma isteği ve zevki de gelişecektir. Karşısında kitap okuyan bir büyük vardır, dolayısıyla çocuk onu model alacaktır ve ileride okuyan bir birey olma ihtimali yüksek olacaktır. Bu sayede belki de ders çalışma, yeni şeyler öğrenme, doğru ve çabuk düşünebilme yetisi kendiliğinden, zaman içerisinde geliştiğinden, ileriki yaşamında ortaya çıkması muhtemel birçok öğrenme ve okul problemini de yaşamamış olacaktır. Masal, masal, masal... Masal deyip geçmemeliymiş, değil mi?



SiteMap - İmode - Wap2