Arşiv Anasayfa Budizm
Sayfalar: 1
Budizm ve Karma İnancı By: mer_ve_g Date: April 20, 2008, 11:58:24 AM
Karma öğretisi, yapılan her türlü eylemin tepkilerinin er ya da geç yapan kişiye geri döneceğini ve bunun sözde "bir sonraki yaşamını" etkileyeceğini varsayar. Bu batıl inanışa göre insan dünyaya sürekli yeniden gelmektedir ve bir sonraki yaşamında bir önceki yaşamında yaptıklarının sonucunu alacaktır. Allah'ın varlığını inkar eden Budizm'e göre de herşeyi idare eden yegane kuvvet karmadır.


Karma inancına göre fakirler, sakatlar ve hastalar bir önceki yaşamlarında yaptıkları kötülükler nedeniyle böyle bir yaşam sürmektedirler. Dolayısıyla bu yaşamı haketmişlerdir. Karma inancının yaygın olduğu toplumlardaki adaletsiz sistem de bu çarpık anlayışın bir ürünüdür.
 
Sanskritçe bir kelime olan karma, "hareket, fiil" anlamına gelmektedir ve bir "sebep-sonuç kanunu" olarak gösterilmektedir. Karma inancını savunanlara göre, bir insan geçmişte ne yapmışsa, gelecekte onu görecektir. Geçmiş insanın bir önceki hayatı, gelecek ise ölümden sonra başlayacağı iddia edilen yeni hayatıdır. Buna göre bugün fakir olan bir insanın bir önceki hayatında kötülükler yaptığına ve bunun karşılığını bu hayatında fakirlikle aldığına inanılır. Bu batıl inanış kötü bir insanın bir sonraki yaşamında bitki ya da hayvan olabileceği gibi iddialara dahi yer vermektedir.

Karma inancının zararlı sonuçlarından biri, insanların acizlik, fakirlik ve zayıflıklarını, onların ahlaki kötülüklerinden kaynaklanan bir ceza gibi göstermesidir. Karma inancına göre eğer bir insan fakir veya sakat ise, bunun nedeni önceki yaşamında yaptığı kötülüklerdir ve dolayısıyla böyle olmayı hak etmiştir. Bu batıl inanç, Hindistan'da asırlar boyunca "kast sistemi" olarak bilinen son derece adaletsiz bir toplum yapısının egemen olmasının da en önemli nedenidir.

(Budizmin gerçekte Hinduizmden doğduğu, Karmanın da Hinduizm'den geldiği unutulmamalıdır.) Karma inancı yüzünden fakir, hasta, sakat insanlar hor görülmüş ve kast sistemi içinde ezilmişlerdir. Sistemin tepesinde olan zenginler ve yönetici sınıf ise, bu imtiyazlarını doğal bir hak olarak görmüşlerdir.

Oysa İslam'da insanların zayıflıkları bir suç değil, Allah'ın verdiği bir imtihan olarak kabul edilir ve dahası diğer insanların ihtiyaç içindeki bu kimselere yardım etmeleri çok önemli bir görev olarak emredilir. Bu nedenledir ki İslam -ve İslam ile aynı İlahi kaynaktan gelen ancak daha sonradan tahrif edilen Hıristiyanlık ve Yahudilik- çok güçlü bir sosyal adalet kavramına sahiptir. Budizm ve Hinduizm gibi Karma inançları ise, tam aksine sosyal adaletin karşısında büyük bir engeldir.

Karma'nın temeli reenkarnasyon inancıdır. Yani insanların aynı ruh ile sürekli olarak farklı bedenlerle dünyaya yeniden geldiği düşüncesidir. Karma bu inanca bir de "her hayatın bir sonrakini etkilediği" varsayımını eklemiştir. Ancak bu inanç, tek bir soru ile yıkılmaya mahkumdur: İddia edilen bu karma süreci nasıl işleyecektir? Budizm Allah'ın varlığını kabul etmez. Peki o zaman kim insanları bir önceki hayatlarına göre yargılayıp, buna göre yeni bir bedenle dünyaya gönderecektir? Bu soru cevapsızdır. Budistler bunun bir tabiat kanunu gibi "kendiliğinden" işlediğine inanırlar. Oysa tabiat kanunlarını yaratan da Allah'tır. İnsanların yaşamları boyunca yaptıkları işleri gözlemleyecek, bunların hesabını tutacak, sonra onları ölümlerinin ardından bu hesaba göre yargılayacak, bu yargıya göre onlara yeni bir yaşam biçimi belirleyecek, onları bu yeni yaşam biçimi uyarınca yeniden yaratacak ve bu senaryoyu dünya üzerindeki milyarlarca insan (ve hayvan) üzerinde kusursuzca yürütebilecek bir "doğa kanunu" yoktur. Ortada böyle bir doğa kanunu olmadığına göre, böyle bir süreç de elbette var olamaz.

Reenkarnasyon inancının hiçbir akılcı dayanağı olmamasına rağmen dünyanın dört bir yanında bu kadar taraftarı bulunmasının ana nedeni ise dine inanmayan, ahiretin varlığını inkar eden ve ölümden korkan insanların, reenkarnasyonu, bu korkularını yenmek için bir çıkış yolu olarak görmeleridir. Çünkü reenkarnasyon inancının temelinde de -Karmada olduğu gibi- ölümden korkmamak gerektiği ve insanın yeniden doğuşlarla arzularına ulaşabileceği yönünde gerçek dışı bir avuntu yatmaktadır.

Reenkarnasyon bir doğa kanunu gibi kendiliğinden gerçekleşemeyeceğine göre, bunun ancak doğaüstü bir yaratılışla sağlanabileceği açıktır. Ancak Kuran'a baktığımızda reenkarnasyonun bir hurafe olduğunu görürüz; Allah'ın insanlara yol gösterici olarak indirdiği Kitap, reenkarnasyonu açıkça yalanlamaktadır.

Ynt: Budizm ve Karma İnancı By: resulbaba7553 Date: April 20, 2008, 01:11:40 PM
emeğine sağlık
Ynt: Budizm ve Karma İnancı By: femox Date: April 23, 2008, 01:25:22 PM
bilgiler için tşkler.
Ynt: Budizm ve Karma İnancı By: mesut1997 Date: May 10, 2008, 01:55:20 AM
eLLeRine SaqLık.
Ynt: Budizm Ve Karma İnancı By: blue_hyt Date: December 30, 2008, 02:35:33 AM
tşkrler paylaşım için
Ynt: Budizm Ve Karma İnancı By: RiZeLi_MeHMeT Date: December 30, 2008, 08:43:24 AM
emeğine sağlık
Ynt: Budizm Ve Karma Inancı By: aruysal Date: September 23, 2010, 10:10:50 AM
Dediklerinize karşı çıkmamakla birlikte olayın birkaç farklı yönünü bilgilerinize sunmak isterim. İslam dini her ülkede aynı şeklde anlaşılmış değildir, farklılıklar vardır veya olabilir diyelim...

Örneğin bizde "Eden bulur." demezler mi? "Yarın ahirette kul hakkın insanın başına bela olur..." ifadesi de yaygındır. Diğer müslüman ülkelerde biri bir başkasına kötü bir şey yapıp ahını alırsa yarın kötülüğe uğrayanın ahı tutacağı inancı olmayabilir. Ancak müslüman olan halkımız arasında bu inanış esasen "karma" olmuyor mu?

Sizin yazınızdan alıntı yapalım: "Karma öğretisi, yapılan her türlü eylemin tepkilerinin er ya da geç yapan kişiye geri döneceğini ve bunun sözde "bir sonraki yaşamını" etkileyeceğini varsayar."

İslam dininde bu hayatta yapılanlar nedeniyle sonrasında cennet veya cehenneme gidilmeyecek mi? Bu da reenkarnasyon olmuyor mu? Sonuçta otuz üç yaşında bir bedende bu dünyadaki duygu ve yaknlıklarımızdan farklı hislerle yaşamaya devam edeceğiz... Bedenimiz değişeceği gibi duygularımız da değişecek. Bu reenkarnasyondan da ileri bir şey değil mi? Bir de cennet ve cehennemin ebedi olmayacağı, olamayacağı iddiaları var... Çünkü sonsuza kadar sürmek insanın tekelinde olamaz, o zaman kişi tanrı gibi zamandan azade olur... Hepten ruh yok edilemeyeceğine göre, o zaman cennet ya da cehennem sonrasındaki hayatımız da başka bir formda tekrar yaşama (yeniden bedenlenme-reenkarnasyon- diyemiyorum, nasıl bir surette olacağımızı herhalde kimse bilmiyordur...) olmuyor mu?

Bir de üzerine Allah'a atfedilen şu sözleri düşünelim "Ben bana ait günahlarınızı affederim. Ancak diğer kişilere karşı işlenen günahlarınıza karışmam... Karşıma kul hakkı ile gelmeyin..." Bu durumda Allah zaten başkalarına karşı işlenen günahları o kişilerden soracak bu zaten karmadan da ağır bir süreç olmuyor mu?

Saygılarımla,



Ynt: Budizm Ve Karma Inancı By: seldasahın Date: May 14, 2013, 04:43:11 PM
emeğine sağlık

SiteMap - İmode - Wap2