Arşiv Anasayfa Ruh Sağlığı
Sayfalar: 1
Performans Kaygısı By: Asortik Hatun Date: January 23, 2013, 11:49:07 PM
Performans kaygısı hayatımızın içinde olan bir olgudur. Eğitim sistemi bağlamında bu kaygıyı her ne kadar en çok öğrenciler yaşıyor olsa da sporcularda, oyuncularda, dansçılarda, müzisyenlerde ve iş hayatı içinde yer alan çalışanlarda “Performans Kaygısı” görülebilir. Çok kritik bir karşılaşmaya çıkacak olan bir sporcu, binlerce kişi önünde konser verecek bir sanatçı, bir grup karşısında konuşma yapacak bir siyasi, iş görüşmesine gidecek olan bir kişi… Bütün bunların hepsi performans kaygısı yaşanabilecek durumlara örnektir. Kısaca 7’den 70’e herkes performans kaygısı yaşayabilir.

Yukarıda da değinildiği gibi bu kaygı performans sırasında yaşanılır. Ve söz konusu kaygı neticesinde kişi dikkatini toplamada zorlanır ve bu durum da kişinin performansının düşmesine neden olur ki sonuç beklenenden çok uzak olur. Beklenenden çok farklı bir sonuçla karşılaşan kişi depresyonda ve mutsuzdur.

Bir öğrenci, sınavda Türkçe sorularını anlayabilecek kadar zihinsel yeterliliğe sahip, matematik sorularını çözebilecek kadar konularına hakim ve başarısını engelleyebilecek herhangi bir organik rahatsızlığı bulunmadığı halde “performans kaygısı” yaşaması sonucu istediği sonucu alamayabilir. Ve evet, öğrenci performans düzeyini yükseltmek istiyorsa, becerilerini nasıl sergilemesi gerektiğini öğrenmek zorundadır. Sınav kağıtları dağıtıldığında panik yaşayıp bildiği her şeyi unutan öğrencinin ve binlerce kişi önünde heyecanlanıp penaltı vuruşunu dışarıya atan bir futbolcunun alanında donanımı mevcuttur. Ama sonuç beklenenden çok uzaktadır. Kişi becerilerini istediği şekilde sergileyememiştir.

Kişinin performansını düşüren kaygısının en önemli kaynaklarından birisi elbette hata yapma korkusudur. Burada kişi özellikle kendilik algısı ve başkalarının ne düşündüğü ile fazlasıyla ilgilenir. Bu noktada başarısız olması halinde kendisine yönelik düşünceleri ile başkalarının performansı hakkında ne düşünecekleri ve nasıl değerlendirileceği kişi için çok önemlidir. Bu nedenle kişi performansının sonucu ile fazlasıyla ilgilenir ve hata yapmamak için aşırı zihinsel çaba içerisine girer. Bu döngü yeniden kaygı yaşaması ve performansın istenilen şekilde gösterilememesi ile sonuçlanır.

Herkes alanında yaptığı işin en iyisini yapmak ve mevcut olan potansiyelini gerçekleştirmek ister. Konu ile ilgili yapılan araştırmalarda, kişilerin normal yaşam süreçleri içerisinde potansiyellerinin %5 - %20’sini gerçekleştirdikleri anlaşılmıştır. O halde kişinin potansiyelinin büyük kısmı kullanılmamaktadır. Kişi potansiyelini nasıl kullanacağını bilmemekte, kendine güvenmemekte, olumsuz kültürel ve sosyal tutumlardan fazlasıyla etkilenmektedir. Halbuki kişi deneyene kadar potansiyelinin tam olarak farkında değildir.

Performansın geliştirilmesinde potansiyelin açığa çıkartılmasının önemi kadar diğer dinamiklerinde uygun şekilde kullanılması gerekmektedir. Disiplin, istikrar, cesaret ve güven, yaratıcılık, konsantrasyon gibi… Kişi performansının farkında olup disiplinli ve istikrarlı bir çalışma ile kendisine güvenip, hataları başarıya çıkan yolda önemli birer merdiven olarak görürse sonuç istenen düzeyde gerçekleşebilir. Bu istenen sonuç performans kaygısının istenen seviyede olması, kişinin yaşanılan sürece (ve tabiî ki hayata) olumlu bakması, ileri düzeyde konsantrasyon, zihinsel sakinlik, fiziksel rahatlama ve farkındalık ile mümkün olmaktadır.

Bu becerilerin öğrenilmesi, dolayısıyla üstün performansın gerçekleşmesi için kişi kendisine en uygun ortamı hazırlamak zorundadır.

SiteMap - İmode - Wap2