Arşiv Anasayfa Ruh Sağlığı
Sayfalar: 1
Depresyonun Psikoterapisi By: Asortik Hatun Date: January 23, 2013, 09:35:00 PM
Depresyon kişinin bedenini duygularını düşüncelerini çevresindeki insanlarla olan ilişkilerini kısacası hayatının tamamını olumsuz yönde etkileyen bir rahatsızlıktır. En az 2 hafta boyunca hemen hemen hergün uykusuzluk uyuşuklukyeme bozukluğu yorgunluk üzgün ve çökkün ruh hali kendini eleştirmekaramsarlık ve ölüm düşünceleri içine girme gibi semptomları vardır. Psikolojik rahatsızlıklar arasında en yaygın olanıdır. Dünya çapında hastalık yükü anlamında en sık görülen rahatsızlıkların başında depresyon gelir.

Bilişsel davranışçı terapiyi temel yaklaşım olarak kullanan bir psikolog olarak depresyonun ortalama 16 seans sürebilecek psikoterapisinin nasıl yapıldığını sizlere tanıtmak istiyorum.

Öncelikle ilk yapılan şey ayrıntılı bir değerlendirme yaparak gelen kişinin yaşadığı sıkıntıları yaşamında kötü giden şeylerin yanında iyi giden şeyleri de kapsayacak şekilde çok boyutlu bir biçimde incelemektir. Depresyona nelerin neden olduğu ve nelerin devam etmesini sağladığı bu şekilde anlaşılmaya çalışılır. Bir seanstan daha fazla sürebilecek bu değerlendirme aşamasından sonra vaka formülasyonu dediğimiz şeyi oluşturmaya çalışırız. Vaka formülasyonuyla çocukluk dönemindeki bilgiler dahil olmak üzere elde ettiğimiz tüm bilgileri bir araya getirerek mevcut sıkıntıların olası nedenlerini belirleyip bu yönde terapi planını ve hedeflerini oluşturmaya başlarız. Tüm bu süreçte terapiyi alan kişinin aktif bir rolü vardır. Kendisine daha sonra bu vaka formülasyonu açıklanarak problemlerinin nedenlerini özellikle de kendi payını daha iyi bir şekilde anlaması sağlanır. Örneğin kişinin yorgunluk isteksizlik ve çökkünlük hislerinin temelinde içine kapanmasının zevk alamayacağını düşünüp eskiden yapıyor olduğu aktiviteleri yapmamaya başlamasının ve bu yüzden de cansızlık halinin gittikçe artarak özgüveninin zedelenmeye başladığı bir kısır döngü içinde olduğu ortaya çıkabilir. Terapi planı ve hedefleri belirlendikten sonra bir hedef seçilerek o hedef üzerinde çalışılmaya başlanır. Bu andan itibaren hedeflere uygun olan özel yöntemler seçilerek terapi planı doğrultusunda ilerlenir ve terapinin sonunda tüm hedeflere belli ölçülerde ulaşıncaya kadar süreç devam eder. Yukarıdaki örnekten hareket edersek kişinin daha aktif ve canlı olmak hedefi varsa bu hedefe ulaşmak amacıyla aktivite izleme ve planlama küçük adımlar davranışsal aktivasyon gibi özel teknikler yardımıyla içinde bulunduğu kısır döngüden çıkmaya başlaması yönünde birçok adım atılabilmektedir.

Terapi boyunca temel olarak üzerinde durulan şey kişinin düşünce ve davranış alışkanlıklarını belirleyip değiştirmeye başlamaktır. Örneğin yaşadığı belirli bir durumu başarısızlık olarak gördüğüne dair olumsuz düşünceler içine girdiği durumlarda bu düşüncelerin ne kadar doğru ya da yanlış olduğu özel yöntemlerle incelenmeye ve daha gerçekçi düşüncelerle değiştirilmeye başlanır. Çoğu zaman bu tür düşüncelerin yüzde yüz doğru olmadıklarını görmekteyiz. Doğruluk payının yüksek olduğu düşüncelerde ise problem çözme yöntemleri kullanılır.

SiteMap - İmode - Wap2