Arşiv Anasayfa Ruh Sağlığı
Sayfalar: 1
Hiperaktivite By: Asortik Hatun Date: January 22, 2013, 01:23:27 PM
Ergenliğe kadar uzanan çocukluk çağının tümünde,gelip geçici veya uzun süreli bir özellik olarak aşırı hareketlilik görülebilir. Hiperaktivite veya hiperkinezi de denen bu uyum sorunu içinde organik kaynaklı MBD (Minimal Brain Dysfunction) özel ve önemli bir yer tutar.

Minimal Brain Dysfunction kelimelerinin baş harflerinden oluşan MBD. doğuştan hafif motor koordinasyon kusuru olan ya da hareket sistemi koordinasyonu erken yaşlarda gecikerek olgunlaşan çocukları ifade ederken kullanılmaktadır. Zeka problemi olmayan bu çocuklar, sarsak, beceriksiz, aşırı hareketli, dikkati zayıf çocuklardır.

Özellikle okul çağma gelince daha kolay tanınan bu çocuklar, okul öncesinde de yaşıtlarından çok değişik bir görünüm içindedirler. Anneler bu çocukları ‘”Düz duvara tırmanan” çocuklar olarak nitelendirirler. Bir dakika oturmadan anneyi gün boyu ardından koştururlar. Koltukların üstünden atlar, dolaplara tırmanırlar. Boyundan büyük işlere kalkışırlar. Düşseler de. yaralansalar da taşkınlıkları sürer gider. Kuşkusuz böyle bir çocukla gün boyu uğraşmak zorunda kalan anne yorulur,sabrı tükenir. Sert tepkiler ve cezalarla çocuğu dizginlemeye çalışır. Anne-çocuk ilişkisi gittikçe bozulur, ama, çocuk durulacağı yerde daha çok azar. Böylece, anne ile çocuk, kısır bir döngü içine girerler. Kimi anne bu tür çocukların daha bebekliklerinde kıpır kıpır ve tedirgin olduklarını anımsarlar.

Hiperaktivite. dikkat süresinin kısalığı, engellemeye yönelik denetim eksikliği nedeniyle davranışlarda veya bilişte ortaya çıkan ataklık ve huzursuzluktur.

II- HİPERAKTİVİTENİN GÖSTERGELERİ

Hiperaktivite genellikle 6-8 yaşları arasında fark edilir. Tedavide önemli olan erken tanınmasıdır.

Erken Semptomları: Devamlı huzursuzluk, sebepsiz bağırma, uykusuzluk, memnun olmama,telaşlılık, hareketlilik… Bütün çocuklarda kısa süreli, gelip geçici aşırı hareketlilikler görülebilirse de şiddetli ve uzun süreli olanlara önem vermek ve tedavi ettirmek gereklidir.

Hiperaktivite bozukluğu olan çocukların ergenlik dönemini daha zor geçirdikleri belirtilmiştir. Anne-baba çocuk arasında en sık karşılaşılan sorunlar genellikle şu konularda yaşanmaktadır.

* Ders çalışma ödevlerini yapma
* Evde yapılması gereken işlere yardımcı olma. sorumluluklarını yerine getirme
* İyi arkadaş seçme
* Boş zamanlarını yaşına uygun yerlerde geçirme
* Diğer aile bireylerine saygılı davranma, onların özgürlüklerine engel olmama,
* Ev dışında olduğu zamanlarda sorumlu bir biçimde davranma
* Eve belirtilen zamanlarda dönme
* Sigara alkol kullanma

Bu konulardaki çatışmaların temelinde herkesin tahmin edebileceği gibi. gencin kendi istediği gibi davranma isteği, anne-babanın ise otorite’yi sürdürme ve kontrolü bırakmaması beklentileri yatmaktadır.
İlk farkedilişi genellikle 3 yaş dolaylarında olmakla birlikte tanı,düzenli öğrenim için gerekli dikkat süresi ve yoğunlaşmasının gelişmesinin beklendiği ilkokul yıllarında konulmaktadır.

III- HİPERAKTİVİTENİN ETİYOLOJİSİ (NEDENLERİ)

1- Genetik Nedenler: Hiperaktif çocukların ailelerinde anti-sosyal kişilik bozukluğu, histeri, alkolizm ve madde bağımlılığının daha sık olduğu ortaya konmaktadır.

Çok düşük doğum ağırlıklı çocukların ve daha seyrek olarak genetik kökenli tiroid bozuklukları gibi durumlarda da hiperaktivite görülmektedir.

2- Beyin Hasarı: Prenatal dönemde gizli yada açık minimal derece de santral sinir sistemi hasarı olduğu belirtilmektedir. Prematüre doğum oranında sık olduğu ve prenatal dönemde gelişmekte olan sinir sisteminde fiziksel hasarın bulunduğu belirtilmiştir.

3- Nörofızyoloji ve beyin görüntüleme çalışmaları: İnsan beyni belirli dönemlerde hızla büyür. Bunlar 3-10 ay. 2-4 yaş. 6-8 yaş ve 14-16 yaşlar arasındaki dönemlerdir. Olgunlaşma geriliği olan çocuklarda geçici bulgulara rastlanır.

4- Gıda ve katkı maddeleri: Her ne kadar boya maddeleri ve gıda katkılarının, şekerlerin yada kurşunun bu bozukluğa neden olabileceği öne sürülsede,bununla ilgili bilimsel kanıtlar yoktur.

5- Psiko-sosyal etkenler: Hiperaktivite bozukluğu olan çocukların sıklıkla parçalanmış ailelerden geldiği, anne-babanın sürekli geçimsizliği ve şiddet olgusunun varlığı,ana-babada psikiyatrik bozukluklar ile tek ya da ilk çocuk olma oranının kontrollerden daha fazla olduğu bildirilmektedir.

6- Risklerin belirlenmesi: Annenin gebelik öncesinde ya da gebelik sırasında tıbbi durumu, duygusal zorluğu, sigara alkol kullanımı yada doğum komplikasyonları risk oluşturan nedenler arasındadır. Çocuğun öyküsünde kafa travmalarının sıklığı ile dikkat eksikliği tanısı arasında belirgin ilişki olduğu bilinmektedir.

SiteMap - İmode - Wap2