Arşiv Anasayfa Ruh Sağlığı
Sayfalar: 1
Nörolojik Psikoloji By: Asortik Hatun Date: January 21, 2013, 11:48:23 PM
Bir kuşa ya da böceğe baktığımızda,onun bizimkilere benzer zihinsel yaşantıları bulunması olasılığı bize uzak gelir. Hayat süreleri kısa olan ve kendilerininkiyle kıyasla insan yaşamının ne kadar uzun ve zengin olduğunun farkında olmayan bu canlılar,çoğu zaman keyfi ve mekanik görünen davranışlar sergilerler. Oysa,bazı böcekler bile öğrenme,planlama ve beklentileri yönünde davranma gibi yetilere sahiptirler.

Bilinç,doğuştan varolabilir,bu durumda hayvanlarda genlerle taşınan pasif bilgi ve sinir sisteminin doğuştan gelen belirli beceriler ya da uzmanlık alanları oluşturacak biçimde programlanmasını sağlayan genetik şifreler sözkonusudur. Aktif biliş ise,sürekli bir bilgi toplama çözümleme ve kullanma süreci – algılama başta olmak üzere zihinsel işlemlemenin pek çok evresini içerir.
Hayvanlar,insan gözünün algılayamadığı renkleri görebilir,insan kulağının duyamayacağı kadar düşük veya yüksek frekanslardaki sesleri duyabilir,bizim alamadığımız kokuları alabilirler. Bazı böcek,balık,sürüngen,kuş ve memeli türleri hem suda,hem karada yaşayabilen hayvanların bazıları yerkürenin manyetik alanını pusula olarak kullanırlar. Bu duyunun geliştiği türlerin ortak yanı, gerek kendi yaşam alanları içinde yön bulmak,gerekse uzak bölgelere göç etmek için görsel olmayan bir pusulaya gereksininm duymalarıdır.

Eğer hayvanların bizimkilere benzer zihinsel yaşantıları varsa,bunların da bizimkilere benzer duyusal özellikler ve sınırlılıklar tarafından biçimlenmiş olmaları gerekir.

Doğuştan Gelen Davranışlar;
Biliş,dış uyaranların algılanmasıyla başlar,bu da bir türden diğerine değişir. Bazı durumlarda duyularla algılanan ham bilgi,beyne giden yolda büyük ölçüde değişime uğrar. Beyin,duyusal algılamayı güçlendirmeye yönelik işlemleri yaptıktan sonra,kendisine iletilmiş olan verilerin,beyin kabuğunun görme bölgesinin katmanları ve alanları içinden geçişleri sırasında tekrar gözden geçirilmesini ister. Bu ikinci bilgi işleme süreci,duyusal algılama biçimlerinden bile daha büyük ölçüde türe özgüdür ve hayvanların zihinsel yaşantılarıyla davranış biçimlerini belirler. Bu süreç,doğuştan gelen yani beynin sinirsel devrelerinin doğuştan düzenlenişine dayanan davranışların yönlendirilmesinde büyük önem taşır. Bu sinirsel devrelerin görevi,veri işlemleme,karar alma ve tepki verme süreçlerini duyusal yaşantı yokken yönlendirmektir. Genetik olarak belirlenen bu düzenleniş tarafından şifrelenmiş bilgi,içgüdü olarak adlandırılır.
Bilişin,çevrede varolan uyaranların algılanması ve işlenmesinden oluşan ilk aşamasında bile,insanın çevresini algılama düzeyi,kendi duyusal yetersizlikleri ve sahip olduğu önyargılar tarafından sınırlanmıştır. Duyularımızın bizi sınırlaması nedeniyle belirli kavramları anlayabilmemiz ya da sözcüklere dökebilmemiz çok güçtür.

Bir hayvanın yaşamının ileriki aşamalarında ortaya çıkan esnek davranış biçimlerinin büyük bir bölümü,doğuştan varolan tepki örüntüleri üzerine yapılanır. Dolayısıyla hayvanlarda zeka ya da içgörü belirtisi olarak yorumlanabilecek davranışların çoğu,olağandışı durumlarda çıkmak üzere beyin devrelerinde önceden bulunan çok değişken yedek problemlerden başka birşey değildir. Diğer yandan,doğuştan gelen davranışların varlığı,hayvanın içinde bulunduğu bir durumla bağlantılı birtakım şeyleri anlıyor olma olasılığını tümüyle ortadan kaldırmaz. Bir canlının,aralarında seçim yapabileceği birden çok doğuştan tepki varsa,bu durumda bir ölçüde de olsa düşünme yetisine sahip olması yararlı olacaktır.

SiteMap - İmode - Wap2