Arşiv Anasayfa Tarih
Sayfalar: 1
Darende'nin 4 Bin Sayfalık Tarihi By: muradina Date: April 18, 2008, 04:56:52 PM
Tarihi boyunca küçük beylikleri saymazsak Türkiye ile birlikte 25 devletin hakimiyetine geçen Darende asıl önemini Osmanlı döneminde kazandı. Sadece Cebecizade Mehmet Paşa Kütüphanesi'nde 29 bin eser bulunuyor.

Kişilerle ilgili çalışmaların tarih araştırmalarının merkezine çekildiği günümüzde, bir yerin ya da bir bölgenin çağlar ötesinden gelen sesine kulak vermek pek mümkün olmuyor. Oysa, kişiler kadar mekanlar, şehirler de tarihin bir parçası ve belki de en önemli objesi. Konumu, iktisadi, sosyal ve siyasi yapılarıyla beldeler bazen bir imparatorluğun bekasında önemli rol oynarken, bazen de bir milletin herşeyi ile canlı bir şekilde geleceğe taşınmasına yardımcı oluyor. Kişilerle birlikte beldeler de anlatıldığı sürece doğru ve sağlam bir tarih değerlendirmesi gerçekleşmiş olur. Tıpkı, Somuncu Baba anlatılırken Darende'den söz etmek gerektiği gibi.

Binlerce yıllık geçmişe sahip Darende, tarihi boyunca önemli bir konumda oldu. İlk Hititler, Mintanniler, Urartular, Medler, Persler, Kapadokyalılar, Romalılar için önemli bir kültür merkezi olan Darende aynı şekilde Emeviler, Abbasiler, Selçuklular, Memlükler, Osmanlılar için de kültürün merkezi konumundaydı. Ancak bu süreç Cumhuriyetle birlikte sona erdi. Osmanlı'nın doğuya açılan penceresi konumunda olan belde gereken ilgiyi görmeyince kendi içine kapandı; içindeki kültür hazinesini ise birgün gelip araştıma yapacak ilim adamları için hâlâ muhafaza ediyor. Darende'nin sesini tüm dünyaya duyurmak tarih boyunca önemli olan bu beldenin önemini anlatmak ve hiç olmazsa birkaç ilim adamının ilgisini bu zengin arşivlere çekmek isteyen bir grup araştırmacı yaklaşık iki yıl boyunca bir çalışma yapıp Darande'nin geçmişten günümüze tarihini ortaya koydular. Üç cilt halinde anlatılan 'Darende Tarihi' bir ana kitab olmak üzere iki cilt de temettuat defterlerinden oluşuyor. Darende Osman Hulusi Efendi Vakfı tarafından basılan kitap tarihi belgeler ve fotoğraflarla yaklaşık 4 bin sayfayı buluyor.

El değmemiş el yazmaları

Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, Doç. Dr. Said Öztürk ve Araştırmacı Yaşar Baş tarafından hazırlanan kitapta Darende'nin tarihinden çok beldede bulunan tarihi kütüphaneler ve içindeki el yazması eserler dikkat çekiyor. Seyyar kitapçılık geleneğinin hâlâ devam ettiğine değinilen kitapta hemen hemen her evde de el yazması eserlerin bulunduğu ve bunların itina ile muhafaza edildiği belirtiliyor. Ortaya konulan rakamlarla bu kütüphane ve kitapların bir ilçe için çok fazla olduğunu görmek mümkün. Cebecizade Mehmet Paşa tarafından kurulan ve yaptıranın adıyla anılan 'Sadrazam Mehmet Paşa Halk Kütüphanesi' yaklaşık 29 bin kitabı içinde barındırıyor. Bu kitapların içerisinde sayısı bini bulan el yazması eser ilgi bekliyor. Aynı şekilde Şeyhzadeoğlu Kütüphanesi ve Şeyh Hamid'i Veli (Somuncu Baba) Kütüphanesi de çok sayıdaki kitap ve el yazması esere ev sahipliği yapıyor. Böylesine zengin araştırma alanına sahip Darende ne yazık ki yerli araştırmacıların dikkatini çekmiyor. Ancak ilçenin namını duyan başta Mısır ve İran olmak üzere Ortadoğu'dan çok sayıdaki yabancı ilim adamı el yazması eserleri incelemek için buraya geliyor.


Bölüm bölüm

İtina ile hazırlanmış olan kitapta Darende tarihi bölümlere ayrılmış. Kitap; siyasi tarih, idari yapı, şehrin fiziki konumu, nüfus, aşiretler ve cemaatler, şehrin sosyo'ekonomik tarihi, gayrimüslimler, vakıflar, dini, sosyal, ticari ve resmi yapılar, cumhuriyet döneminde Darende ve Darende ricali olmak üzere 11 bölümden oluşuyor. İki cilt halinde hazırlanan temettuat defterleri ise oldukça ilgi çekici. Boylar, aşiretler, köyler, camiler, kütüphaneler, önemli kişiler tek tek incelenmiş. Darende'den geçen herkesin bu kitapta kendisini bulması mümkün. Ya da kendi soyunu, köyünü merak eden her Darendeli eserden yola çıkarak şeceresini ortaya koyabilir. Tabir yerindeyse sanki Darende'nin tarihi değil de bu beldenin kalbi çıkarılmış gibi.

Kitabın tarihi bir rol oynadığını söyleyen Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, bu çalışma ile Darende'nin tanıtılmasını sağladıklarını ve tarihi boyunca sürdürdüğü önemli rolü ortaya koyduklarını belirtiyor. Akgündüz; 'Darende tarihinin, her türlü kaydın tutulmasının gelenekselleştiği uzun Osmanlı asırlarından bize intikal eden dokümanlar içerisinde inceledik. Bununla birlikte kitap, yerinde yaptığımız tetkiklerin ortaya koyduğu karşılaştırmalı veriler sonucunda hazırlanmıştır. Kitapta resimler ve belgeler de yer alıyor. Ayrıca temettuat defterleri de tek tek günümüz Türkçesine çevirilerek anlaşılır bir şekilde yazıldı' diyor.

Darende'ye gitip bütün verileri, vesikaları yerinde inceleyen Doç. Dr. Said Öztürk ve Yaşar Baş, Darendeli olan herkesin kendisine ait birşeyi bu kitapta bulabileceğini söylüyorlar.

Turhumit'ten Darende'ye

Tarihi boyunca küçük beylikleri saymazsak Türkiye ile birlikte 25 devletin hakimiyetine geçen Darende asıl önemini Osmanlı döneminde kazandı. Darende kadar isiminin de uzun bir geçmişi var. Kaynaklar Darende isminin Hititler tarafından 'Turmitta', Mitanniler tarafından ise 'Turhumit' olarak yazıldığını bildirir. Ancak Roma dönemine gelindiğinde bu beldeye 'Ladana' ya da 'Dalan' denildiğini, Bizanslıların ise daha çok 'Taranda' veya 'Taranta' dediklerini kayıtlarda görmek mümkün. Bazı kaynaklar Darande'ye 'Taranton' denildiğini yazarken Osmanlı kayanakları ise 'Derende' diye yazar. Darende şeklinde söylenmesi 19. yüzyıldan itibaren karşımıza çıkıyor. Kitapta Darende kelimesinin günümüzle bağlantısı kurularak şöyle bir yorum yapılıyor; Darende ve Derende kelimelerinin Anadolu'nun muhtelif yerlerinde üzüm ve kayısı adı olduğu da görülmektedir. Mesela Niğde çevresinde kendisi ve çekirdeği uzun, tatlı olan kayısı cinsine Darende denilmektedir. Aynı şekilde Ağrı, Keban, Elazığ çevresinde koyu kırmızı renkli az sulu bir üzüm çeşidine de Darende denilmektedir.

Tam bir kültür ve tarih merkezi olan Darende özellikle içindeki eserlerle keşfedilmeyi bekliyor. Somuncu Baba'nın diyarı, Osmanlı'nın doğuya açılan penceresi olan Darende cumhuriyet döneminde de aynı rolü üstlenmek istiyor. Hazırlanan bu kitap belki bu gerçeği birazcık olsun kamuoyuna iletebilir. Hem Somuncu Baba'nın manevi ikliminin hem de Darende'nin kapısı herkese sonuna kadar açık. Hiç olmazsa el yazmaları için araştırmacıları bekliyor.
Ynt: Darende'nin 4 Bin Sayfalık Tarihi By: zizilita Date: April 19, 2008, 08:00:41 PM
bilgiler için saol kou tasınmıstır
Ynt: Darende'nin 4 Bin Sayfalık Tarihi By: resulbaba7553 Date: April 20, 2008, 12:02:35 PM
paylaşımın için saol
Ynt: Darende'nin 4 Bin Sayfalık Tarihi By: LadyEsmer Date: April 21, 2008, 09:37:12 PM
Paylasim Icin Saol
Ynt: Darende'nin 4 Bin Sayfalık Tarihi By: By.CeZa Date: April 25, 2008, 01:26:57 AM
bilgiler için teşekkürler..

SiteMap - İmode - Wap2