Arşiv Anasayfa Kadın Hastalıkları
Sayfalar: 1
Genç Kadın Ve Stres By: Honey_Face Date: January 15, 2013, 06:50:48 PM
Genç Kadın Ve Stres

Almanyada yapılan bir araştırma, genç kadınların genç erkeklere göre strese karşı daha başarılı olduklarını ortaya koydu.
Genç kadınların strese karşı dayanıklılığının, yumurtalık tarafından salgılanan başlıca östrojen hormonu, östradiol sayesinde meydana geldiği kaydedildi. Almanyada yapılan bir araştırma, genç kadınların genç erkeklere göre strese karşı daha başarılı olduklarını ortaya koydu. Araştırmacılar, bir grup kolej öğrencisi üzerinde stres sonrası hafıza testi uyguladı. Stres sırasında erkekte kortizol hormonunun yüksek oranda salgılandığını belirten uzmanlar, bunun erkekteki konuşma mekanizmasını etkilediğine ve stres sırasında genç erkeğin, stres içindeki genç kadından daha az kelime üretebildiğini belirledi.
Daha önceki araştırmalar ise yaşlı erkeğin strese karşı, yaşlı kadından daha dayanıklı olduğunu ortaya koymuştu. Genç kadının strese karşı dayanıklılığının, yumurtalık tarafından salgılanan başlıca östrojen hormonu, östradiol sayesinde meydana geldiği kaydedildi. Menopoz sırasında adet dönemi durduğu için östrojen salgılanmasının da azaldığı belirtildi.
Yaşlı kadının da bu nedenle strese karşı, yaşlı erkekten daha az başarılı olabildiği kaydediliyor.
Her iki araştırma sonucunun, kadınlık hormonu östradiolun, anti-stres hormonu olarak görev yaptığını gösterdiği belirlendi. Uzmanlar, östrojen hormonu tedavisinin, stres içindeki kadınlarda etkili olabileceğini savunuyor.
San Diegoda yapılan Society of Neurosciences genel kurulunda açıklanan araştırma raporunun, ilk kez, kadın ve erkeğin strese karşı dayanıklılığını açıkça ortaya koyduğu kaydedildi.
Premenstrüel Sendrom ( Kadınlara Yönelik Bilgilendirme Yazısıdır..)

Pazar, 04 Kasım 2007 Adet kanaması yaklaşırken kadınların %75?inde değişen hormon düzeylerine
bağlı olarak bazı şikayetler ortaya çıkar.Bu kadınların yarısında yakınmalar
hafiftir ve kişinin günlük yaşantısını etkilemez. Diğer yarısında ise
depresyon da dahil olmak üzere çok daha ciddi şikayetler ortaya çıkar.
Premenstrüel şikayetler fizyolojik ya da psikolojik olabilir ve kültürel
farklılıklardan etkilenebilir. PMS hem fizyolojik hem de psikolojik
olayların bileşkesidir. Çalışmalar değişik kültürlerden gelen kadınlarda
farklı şikayetlerin ortaya çıktığını göstermektedir. Uzakdoğulu kadınlarda
en sık rastlanılan şikayet ağrı iken gelişmiş batı toplumlarında depresyon
en sık karşılaşılan bulgudur. Kişinin sosyal yaşamını olumsuz etkileyen ve
her ay görülen yakınmalar kadının kendine olan güvenini yitirmesine dahi
neden olabilir.
Fiziksel belirtiler
PMS bulguları veren kadınların hemen hemen hepsinde memelerde hassasiyet ve
hafif geçici kilo artışı saptanır.Diğer belirtiler ise sindirim sitemi
bozuklukları, baş ağrısı, döküntüler, kas ve eklem ağrıları, halsizlik, diş
eti kanamaları, çarpıntı, denge bozuklukları, sıcak basmaları, ses ve
kokulara aşırı hassasiyet, ajitasyon, uykusuzluk olarak sayılabilir. Adet
kanamasının ağrılı ya da fazla olması yani dismenore PMS olarak
değerlendirilmez.
Duygusal belirtiler
Duygusal hipersensitivite PMS de çok sık görülür. depresyondan endişeye ve
aşırı sinirliliğe kadar pek çok değişik duygu durumu olabilir. Bazı
kadınlarda hafif hafıza kaybı görülebilir. Konsantrasyon bozukluğu PMS?de
nadir olmayan bir durumdur. Bazı kadınlarda görülen depresyon hali,
huzursuzluk ve gerginlik tablosuna premenstrüel disforik bozukluk (PMDD) adı
verilir.
Nedenleri
PMS nedenlerini bulmaya yönelik çalışmalar bu tablonun altında yatan
faktörleri tam olarak ortaya koyamamıştır.Ancak bazı teoriler mevcuttur.
Ovülasyonu baskılayan bazı hormonların verilmesi halinde PMS belirtilerinde
gerileme olmaktadır. Buna göre üreme hormonları PMS?ye neden olabilir, ancak
bu rolün ne olduğu açıklanamamıştır. PMS?nin bu hormonlar ile sinirlerde
iletimi sağlayan bazı maddelerin ortak hareket etmesi sonucu ortaya çıktığı
yönünde güçlü bulgular vardır. En çok suçlanan maddeler GABA ve serotonin
adı verilenlerdir. Bazı araştırmacılar ise kalsiyum ve magnezyum
dengesindeki bozukluğun PMS tablosuna yol açtığına inanmaktadırlar. Bu iki
mineralin vücuttaki dağılımı sinir hücreleri arasındaki iletişimi
etkileyerek tabloya neden olabilir. Bu araştırmacılar PMS?li kadınlarda
magnezyum eksikliği ya da kalsiyum fazlalığının şikayetleri yarattığını öne
sürmektedirler. PMS etiyolojisinde öne sürülen bir diğer neden de stress
hormonlarıdır.Bu hormonların fazlalığı şikayetlerin daha yoğun yaşanmasına
neden olabilir. PMS etiyolojisinde vücutta salgılanan hemen hemen tüm hormon
ve maddeler suçlanmaktadır. Ancak kanıtlanmış bir neden bulunamamıştır.
Kimlerde görülür
PMS tüm dünyada bütün kültürlerde rastlanılan bir durumdur.Yapılan bir
çalışmada kadınların %88?inde değişik düzeylerde PMS bulgularına
rastlanmıştır. Yaş arttıkça şikayetlerin şiddeti azalmakta ancak çocuk
sayısı ile birlikte şiddet artmaktadır.Annesinde PMS olan kadınlarda da
şikayetlere daha sık rastlanmaktadır. PMS bazı hastalıkların da şiddetini
arttırabilir. Örneğin migreni olan kadınlarda atakların büyük bir kısmı adet
öncesi döneme rastlamaktadır. Yine şeker hastalarında kan şekeri düzeyleri
ve insülin ihtiyacı adet öncesi dönemde değişiklikler gösterir. Astım
atakları daha sık görülür ve pek çok kronik hastalık alevlenmeler gösterir.
Bu dönemde kişinin çevresi ile olan uyumu bozulur işte veya evde ilişkide
bulunduğu kişiler ve çocukları ile arası bozulabilir. Ergenlik dönemindeki
genç kızlarda intihara olan eğilim artabilir. Yeme bozukluklarına
rastlanabilir.
Tanı
PMS tanısı pozitif bulgulara dayanmaz. Tanı için en güvenilir yol 2-3 ay
süre ile şikayetleri kaydetmek ve şiddetlerini skorlamaktır. Şikayetler
fiziksel ve ruhsal olarak ayrılmalı ve ne zaman başlayıp ne zaman bittiği
düzenli şekil de kaydedilmelidir.
Tedavi
PMS nedeni tam olarak bilinmediği için tedavisi de kesin değildir. Bu konuda
çok değişik tedavi yaklaşımları mevcuttur.
Diet: Azar azar ve sık sık yemek yemenin şikayetleri azalttığı yönünde
raporlar vardır.Adet öncesi dönemde taze meyve ve sebze tüketilmesi, kırmızı
et ve donmuş yağlardan uzak durulması, içinde katkı maddesi içeren
besinlerin tüketilmemesi bazen yararlı olabilmektedir. Aynı şekilde kafein
ve alkol tüketiminin azaltılması da faydalı olabilmektedir.
Egzersiz: yapılan bir çalışmada egzersiz yapmayan kadınlarda PMS?ye daha sık rastlandığı bulunmuştur. Her gün yapılan 30 dakikalık bir yürüyüş yararlı olabilir.
Kalsiyum ve Magnezyum: Günlük 1200 mg kalsiyum alımının 3 ay sonunda
şikayetleri yarı yarıya azalttığını bildiren bir çalışma vardır. Bazı
kadınlarda ise magnezyum desteğinden fayda sağlanmıştır. Ancak bu konuda kesin bulgular henüz yoktur.
Vitaminler: A, E ve B6 vitaminlerinin PMS?ye neden olduğu ileri sürülmüş
olsa da kesin olarak kanıtlanmış bir bulgu yoktur.
Diğer tedavi seçenekleri arasında seratonin metabolizması ile ilgili
ilaçlar, hormon ilaçları, antidepresan ve anksiyete gibi psikiyatrik
ilaçlar, idrar söktürücüler, erkeklik hormonları sayılabilir ancak bunlardan
hiçbirinin kesinleşmiş faydası yoktur.
Diğer nadir tedavi yaklaşımları arasında ise psikoterapi ve akupunktur
bulunur

Ynt: Genç Kadın Ve Stres By: mr_xakep Date: May 10, 2013, 02:53:45 PM
butun hastaliklarin sebebi, asrin hastaligi/problemi.....

SiteMap - İmode - Wap2