Canlı varlıklar, içinde yaşadıkları çevre şartlarına uymak kabiliyetine sahiptirler. Bu kabiliyet sayesinde uzviyetlerin cilt rengi ya muhitin rengine uyar veya dumanlarından korunacak, gizleyecek renk alır, yahutta üreme hizmetinde eşi cezbedecek parlak renkler hasıl eder. Bir de gözde uyma vardır. Gözün retina tabakası karanlxkta hassasiyetini arttırır ve ışığa karşı fazla hassas hale gelir. K aranlıkta bir müddet kalan bir insan eline bir mum alıp yürüse bir an gelir ki, kendi gözünün dibinde - geyik boynuzu şeklinde - damarlar görür. (Purkinje belirtisi) Bu, retina?nın karanlıkta dinlenerek hassaslığının art masından ileri gelir. Görünen §ey, retina damarlarıdır. Bir de bütün vücudun uyması vardır. Buna KGenel adaptasyon sendrüomu denir.» (G.A.S) Vücut bir tahrişe mâruz kaldığı zaman ACTH tesiriyle, kuvvetlerini seferber eder. Alarm savag yapar ve bunun sonunda geçici bir tükenmeye uğrar. Kan tablosuna bakt ğımız zaman bu safhaları takip eflebiliriz. Alarm safhasında akyuvarların sayısı artar, savaş safhasında ham akyuvarlar görülür - buna sola itilme denir - Son safhada lemfositlerin arttıgı tespit edilir. Bütün bu hareketler makul bir savunmaya yani bozulmuş olan muvazeneyi yeniden kurmaya yarar. Yâni ferdin ve türün bâkası amacına yönelir. Vücudun bu tepkisi özel - spesifik - olmıyan bir tepkidir. Bir de her âmile - meselâ mikrop türüne - karşı olan tepki