Arşiv Anasayfa Atatürk Köşesi
Sayfalar: 1
Atatürk'ün Okuduğu Hutbe 1 By: ZiyaBey Date: January 13, 2013, 10:55:58 AM
Atatürk, 7 Şubat 1923 Çarşamba günü Balıkesir'deki Zağanos Paşa Camii'nde halka hitaben bir hutbe okumuştur. Halkımızca pek bilinmeyen bu konuşmayı sizlere sunmaktan mutluluk duyuyorum.

7 Şubat 1923 Çarşamba günü Zağanos Paşa Camii'nde bir mevlit programı tertip edilmişti.

Atatürk camiye geldi. Atasına ulaşabilmek için muazzam kalabalık bir o yana, bir bu yana dalgalanıyordu. Uzun uğraşlardan sonra camiye girebildi. Kur'anlar ve mevlitler okundu, devletimizin dirliği, milletimizin birliği için dualar edildi. Cemaatle birlikte öğle namazını kılan Atatürk, namazdan sonra mimbere çıktı ve şu tarihi konuşmasını yaptı:

"Ey millet, Allah birdir, şanı yüktür. Allah'ın selamı, atıfeti, hayrı üzerinize olsun. Peygamberimiz Muhammed Mustafa (s.a.v.) Efendimiz Hazretleri Cenâb-ı Hak tarafından insanlara kesin inançları telkin etmek için görevlendirilmiştir.

Peygamber Efendimiz Hazretlerinin delâlet-i peygamberanesiyle tesis etmiş olan dinimizin kanun-i aslisi cümlemize malumdur ki Kur'an-ı Azimüşşanın ihtiva ettiği öğütlerdir. Bu nüsûha istinaden tesis etmiş olan dinimiz 1300 bu kadar seneden beri alem-i beşere feyz-i ruhani vermiş son dindir ve din-i ekmeldir. Çünkü tabiata, akla mantığa tamamen muvafık, mutabık ahkamı ihtiva eder. Hakikatte böyle olması ve en son din olabilmesi için bu yüksek meziyetleri içine alması icap eder. Çünkü aksi takdirde ilahi kanunlar beyninde tezat olması lazımdır. Zira bilcümle kavanın-i dinayeyi yapan ve kuran Allah Azimüşşan'dır.

Biliyorsunuz Cenab-ı Peygamber bütün şahsi çalışmalarında iki haneye malik bulunuyordu. Birisi kendi evi, diğeri Allah'ın eviydi. Millet işlerini ekseriya Allah'ın evinde, Camide Eshab-ı Kiram ile istişare ederek yapardı. Biz bu dakikada Allah'ın evinde bulunuyoruz. Allah'ın huzurunda, Peygamberimiz Aleyhissalatü Vesselam Efendimizin ehl-i iman ile beraber ictima ettiği dâr-ı kudside bulunuyoruz. Böyle bir sevaba beni kavuşturan Balıkesir'in dindar, çok kıymettar ve kahraman insanların huzurudur. Bundan dolayı çok memnunum. Çünkü Cenab-ı Hakk'a karşı en kıymetli bir vazife ifa ettiğimizden dolayı en büyük sevaba nail olacağım. Ey Balıkesir Halkı! Camiler yalnız birbirimizin yüzüne bakmaksızın yatıp kalkmak için değildir. Camiler bilhassa din ve dünya için neler yapmak mecburiyetinde olduğumuzu düşünmek, fikir alışverişinde bulunmak içindir. Her şey ancak fikir alışverişiyle iyi yola sevk edilir.

Biliyorsunuz ki Cenab-ı Peygamber ekseriya çalışma arkadaşlarıyla fikir alışverişinde bulunur, dünya işlerinde kendinden kuvvetli, daha zeki arkadaşları olduğunu teslim buyururlardı. Binaenaleyh, sizin de kendi işlerinizde her birerlerinizin beyinleri mutlaka ayrı ayrı çalışma halinde bulunmalıdır.

Bugün burada memleketimizin mamuriyeti için, bütün bunların dayandığı tam bağımsızlığımız kayıtsız şartsız egemenliğimiz için neler düşündüğümüzü açıkça söyleyelim, konuşup dertleşelim. Ben size yalnız kendi düşündüklerimi söylemek değil, sizin düşündüklerinizi bilmek istiyorum. Esasen milli emeller, milli iradeler, milli meyiller demek, halkın içerisinden şu veya bu birkaç kişinin emelleri değil, bütün bir milletin özü demektir. Bu sonucun üstüne çıkmak ve altında kalmak mutlaka yanlıştır. Hakiki yolu bulabilmek için halkın fikri duygularını daima bilmek lazımdır. Buna binaen sizden çok rica edeceğim:

Bana ne sormak istiyorsanız sorunuz, dinleyeceğim. Cenab-ı Hakka tekrar hamd ve sena ederek burasını terk ediyor ve sizi dinlemek üzere aşağıya iniyorum"

Evet, okuyan kişi... Devamını ilerleyen zamanlarda paylaşacağım.

SiteMap - İmode - Wap2