Arşiv Anasayfa Ziraat
Sayfalar: 1
Sütün Insan Beslenmesindeki Önemi By: Asortik Hatun Date: January 01, 2013, 11:12:42 PM
Anne sütü yeni doğan canlılar için en önemli besin kaynağıdır.
Aldığımız gıdaların çoğu ihtiyaç duyduğumuz besinlerin bir kısmını içerirken, anne sütü canlı organizma için gerekli bütün besinleri içerir. Yani anne sütü tam bir besindir.
Anne sütünde linoleik asit vardır.
Anne sütündeki protein ve demirin kullanımı iyidir, sindirimi kolaydır ve tuz az olduğu için böbrekleri yormaz.
Ayrıca büyüme faktörü ve çocuğu enfeksiyonlara karşı koruyucu bağışıklık maddeleri vardır.
Alerji yapmaz. Obezitenin önlenmesinde önemlidir. Anneyi meme kanserine karşı korur.
Çocuğu pişik ve egzamaya karşı korur.
Anne ve çocuk arasındaki ruhsal bağlantı için önemlidir.
İlk 6 ay mutlaka anne sütü verilmeli sonra ek gıdalara geçilmelidir. 2 yaşına kadar devam edilmelidir.
İnek sütü ve süt ürünleri beslenmemizde önemli bir yer tutar.
Süt; yaşlılar, çocuklar, hamileler, çocuğunu emziren anneler için önemli bir gıdadır.
Süt, çocukların hem fiziksel hem de zihinsel yapısının gelişmesine katkıda bulunur.
Süt proteini iyi kalite de bir proteindir. Tahıllar bir aminoasit olan lisin bakımından fakir, süt ise zengindir. Beraber yenirse aminoasit dengesizliği giderilmiş olur.
Süt yağı midede küçük ve yumuşak pıhtı oluşturur. Bu nedenle sindirimi çok kolaydır.
İnek sütünde bulunan karbonhidrat laktozdur. İnek sütünde laktoz % 4,7 oranındadır.
Sütte bulunan A ve D vitaminleri süt yağına bağlı olarak bulunur. Yağı alınırsa bu vitaminler de kayba uğrar.
Sütte tiamin, folik asit, B6 ve B12 vitaminleri de bulunur. Sütte bulunan riboflavin sıcaklığa dayanıklıdır. Ancak güneş ışığında kayba uğrar.
Sütte bulunan kalsiyum, fosfor ve flor, kemik ve dişlerin yapı taşıdır.
Çocuklar ve yaşlılar için süt ve ürünlerinin önemi fazladır.
6 yaşındaki bir çocuk günde 2 bardak süt içerse, günlük kalsiyum, fosfor, B2 ve B12 vitamin ihtiyacının tamamını ve günlük protein ihtiyacının 2/3’ ünü karşılar.
Her yaşta gereği kadar süt ve süt ürünü alınmalıdır. Süt yavaş emilir. Bu bağırsaklarda biotin, riboflavin ve folik asidi sentezleyen bakterilerin oluşmasını sağlar.
Laktoz da midede olması istenen faydalı bakterilerin oluşmasını sağlar. Laktoz, kalsiyum, mağnezyum ve fosfor gibi minerallerin emilimini kolaylaştırır.
Bu nedenle süt devamlı ve düzenli bir şekilde tüketilirse daha faydalı olur. Mide ve bağırsaklarda oluşan faydalı bakterilerin oluşturduğu ortam sürekli olur. Beslenme de daha düzenli olur.
Süt ülser tedavisinde ve kemik erimesinde kullanılır.
Sütte bulunan proteinler yaşam için gerekli bütün aminoasitleri içerir.
Kalsiyum ve fosfor tuzları bol bulunur. Bir bardak süt ile 25 mg kalsiyum alınır.
İnek sütünün % 3,4’ü protein, % 4’ü yağ, %4,7’si laktoz(süt şekeri), %87,5’u sudur.
Anne sütünde albumin ve globulin adlı proteinler vardır.
Hayvan sütündeki proteinlerin %85’i kazeindir.
Sütte demir az, kalsiyum ve fosfor fazladır.
Süt 5 dakika kaynatıldıktan sonra buzdolabında muhafaza edilmelidir.
Süt ve süt ürünleri yüksek ısıda çabuk bozulan, içindeki besini çabuk kaybeden bir gıdadır. Bu nedenle soğuk hava zincirinde depolanmalıdır.
Üretimi sağlık kurallarına uygun olmalı, saklama soğuk zincirde olmalı ve ambalajlama tekniğine uygun olmalıdır.
Çiğ sütlerde salmonella, listeria, E.coli, Staphylococus aureus, brucella gibi primer patojenler bulunabilir. Bu patojenler ishalden ölüme kadar değişik hastalıkların meydana gelmesine sebep olabilir. Sütler sağılınca hemen (+4 +6) derecelere kadar soğutulmalıdır.
Soğutulmazsa mikroplar hızla ürer. Kaynatılınca bu mikropların bir kısmı ölür. Ancak hepsi ölmez. Mikroplar kaynatılarak ölse bile, Staphylococus aureus toksinleri temizlenmez.
Bu nedenle soğuk zinciri içinde sunulmayan sütler satın alınmamalıdır.
Endüstride kullanılan UHT sütler laboratuar şartlarında denetlendiğinden bu sütlerde bu mikropların olma ihtimali yok denecek kadar azdır. Evde süzdüğümüz tülbent mikrop taşır. İyi yıkanmayan pet şişeler mikrop taşır. Bunlar kaynar su ve deterjanla iyice yıkandıktan sonra kullanılmalıdır. Isıl işlem geçirmemiş sokakta satılan sütü değil, pastörize süt ve UHT süt içmelidir.
Mahalle arasında açıkta satılan bir sütün yaz aylarında bozulmadan satılabilmesinin şartı kimyasal madde katmaktır. Bu da sağlığımıza olumsuz etki eder. Kullanılan kimyasal maddelerden hidrojen peroksit kaynatma sırasında parçalanmadığından kanserojen madde özelliği taşımaktadır. Bir de bu kişilerin eğitimsiz olması nedeniyle bu tür maddeleri genellikle fazla kattıkları gözlenmiştir. Yani fazla kanserojen madde alınmış olur. Çiğ süt ve mikroplu süt ishal sebebidir.
Öğrenciler sınav öncesi ve sınav sırasında mikroplu ve bozuk gıda yememeye dikkat etmelidir.
Avrupa’da çiğ sütteki toplam bakteri sayısına göre işleme ye müsaade edilmektedir. Ülkemizde de bu yönde hızla kanunlar çıkarılmaktadır.
Süt ve süt ürünleri sağlıklı büyüme ve birçok hastalığın iyileşmesinde etkilidir.
Doğal halini bozacak katkı maddeleri katılması sağlık kurullarınca ciddi bir şekilde denetlenmelidir.


SiteMap - İmode - Wap2