Arşiv Anasayfa Edebiyat
Sayfalar: 1
Aruz By: Asortik Hatun Date: December 31, 2012, 01:11:11 PM
İslam uygarlığına katılmış bulunan ulusların ortaklaşa kullandıkları vezin aslında Arapların malıdır.Arapların aruzu hecelerin ses değerlerini, uzunluk kısalıklarını, bir başka anlatımla hecelerin kapalı veya açık oluşlarına göre belirli kalıplarla ölçülenmesini gerektiren vezni Yunanlılardan aldıkları ileri sürülmüştür.Fakat bu idda şüphelidir. Zira Yunanlılarda hecelerin ses değerleri açık ya da kapalı oluşları hesaba katılmış, uzun ve kısa seslilerin birbirini izlemesi esası konulmuş ise de Arap aruzunda olduğu gibi “takti” yoktur.

Aruzu sistemleştiren Hicri II. yüzyılda yaşayan Basralı İmam Halil oldu ve aruz bir “ilim” olarak bütün İslam beldelerinde okutuldu. Bu yüzden aruz, ister devenin yürüyüşünden, ister demircilerin muntazam çekiç darbelerinden ister çamaşır yıkayan kadınların tokmaklarından çıkardıkları seslerden esinlenerek bulunmuş olsun , Arapların öz malıdır.

Aruzu ,Araplardan ilk önce İranlılar aldılar ve pek de yadırgamadılar. Çünkü Farsçada da Arapçada olduğu gibi uzun ve kısa sesli heceler vardı. Ancak İranlılar Arap aruzunu Farsçanın özelliklerine göre değiştirdiler; bazı vezinleri attılar bazı yeni vezinler buldular ve Farsçaya ve İran zevkine uygun yeni bir Acem aruzu ortaya koydular.

Türkler ve İranlılardan sonra islamiyeti kabul eden Afganlılar, Hintliler aruzu doğruca Araplardan değil İranlılardan aldılar. Yalnız İranlıların Arap aruzunu bütünüyle benimsememeleri gibi, Türkler de Acem aruzunu bütünüyle almadılar. Türkçeye, Türk beğenisine uygun vezinleri aldılar ve yüzyıllar boyunca işledikleri aruzu bir Türk vezni haline getirmeye çalıştılar.

Ancak aruzun Türk diline uymaması, Türkçede uzun sesli hecelerin bulunmaması, yabancı kelimelerin hızla dilimize girmesine yol açtı.

Aruza göre üç türlü hece vardır :

1) Açık hece (Yarım hece,kısa hece)

2) Kapalı hece (Tam hece,uzun hece)

3) Bileşik hece

Açık Heceler : Uzun okunmayan bir sesli harfle biten hecelerdir.Takti’de bu heceler birer nokta ile gösterilir.

Kapalı Heceler : Bir sessiz harfle ya da uzun okunan bir sesli harfle biten hecelerdir. “Ec, dev, al, kal” sessiz birer harfle bittikleri için kapalı hece ya da tam hece olarak adlandırılırlar.Aynı şekilde “â, î, yâ, yî” heceleri de kapalı hece olarak adlandırılır.Bunların hepsi yani bütün kapalı heceler birer çizgi ile gösterilirler.

Bileşik Heceler:Bunlar bir kapalı ve bir açık ya da bir tam ve bir yarım hece degerinde okunan (sâd, aşk, sabr, derd, rüzgâr) gibi arapça ve farsçadan alınan kelimelerde ki hecelerdir.Bu tip heceler bir çizgi ve bir nokta ile gösterilir.

Araplar aruzu sistemleştirken faale fiilini esas aldılar. Bu fiilin türevlerindeki heceleri sebeb, veted, fasıla dedikleri üç temel şekle böldüler. Hecelerin birbiriyle sekiz türlü karşılaşmasından :

Faûlün
Fâilün
Fâilâtün
Müstef’îlün
Mefâîlün
Mütefâilün
Müfâaletün
Mef’ulât
olmak üzere 8 ana parça ortaya çıktı.(Bazılarına göre bu sayı on olmaktadır). Bunlardan 1 ve 2 no’lulardan her birine “ef’ile” , ikisine birden “efâil”, 3 ve 8 no’luların herbirine “tef’ile” altısına birden “tefâil” denildi. Sekizine birden “efail ü tefâil” adı verildi.


SiteMap - İmode - Wap2