Hindistan Tarihi By: Asortik Hatun Date: December 26, 2012, 12:59:41 PM Resmi adıyla Hindistan Cumhuriyeti olan Hindistan, Güney Asya'da bulunan bir ülkedir.Dünyada ikinci büyük nüfusa sahip olan ülke yüzölçümü bakımından da dünyada yedinci sırada yer almaktadır. Hindistan nüfus kalablıklığı baz alındığında dünyanın en büyük demokrasisidir. Hindistan'ın başkenti Delhi'dir. 7.517 kilometrelik bir deniz kıyısına sahip olan ülkede, Güneyinde Hint Okyanusu, batısında Umman Denizi ve doğusunda Bengal Körfezi deniz kıyısını oluşturmaktadır. Hindistan'ın tarihi Aryalar döneminden başlamaktadır. Aryalar döneminden önceki dönemler hakkında ise çok çeşitli ve kesin olmayan bilgiler bulunmaktadır. Aryalar döneminin başlangıçı, Dravitleri yenerek Hindistan'a yerleşmeleri ile başlamıştır. Aryalar döneminin sonrasındaki safhalar sırası ile Yunan istilaları, Büyük İskender'in saldırıları, Asoka dönemi,Mouryo İmparatorluğu, Gupta Devri, Hunlar, Harşalar, Kuzey ve Güney Sülaleler Dönemi, Türk-Moğol Hakimiyeti, Arapların, Gaznelilerin, Babür Devletinin fetihleri, Avrupalıların yerleşmeleri ve bugünkü Hindistan'ın kurulmasıdır. Hindistan'da asırlarca sürecek bir hayat tarzının temelini atan Aryalılar M.Ö. 2000 yıllarında Himalayaları aşarak Hindistana gelmiş ve yerleşmişlerdir. Sonraki dönemde ise Maurya İmparatorluğu Hindistan'a hakim oldu. Maurya İmparatorluğunun yıkılmasından sonra ise hakim olan Guptaların ülkedeki hakimiyetine Hun saldırıları son verdi. Sonraki dönemler ise, ülke kurulan prenslikler dönemi ve aralarındaki savaşlarla geçti.
Müslümanlar, Hindistan'a geliş tarihi sekizinci asırdır. Muhammed Bin Kasım'ın ordusu 712 yılında Hindistan'a girmiş ve süreci takiben Müslüman Arap ordularının ve Gaznelilerin fetihleri görülmüştür. Hindistan'ın tamamının fethi ise Gaznelilerin Sultan Gazneli Mahmud zamanında başlattıkları seferleri sonrasında Muhammed Guri Han döneminde gerçekleşmiştir. Hindistan fethedildikten sonra, sonraki dönemler 1206-1290 yıllarında Memluklar, 1290-1320 yıllarında Halaciler, 1320-1413 yıllarında Tuğluklar ve 1526 yılına kadar da Ludiler Hindistan yönetimini ellerinde tuttular. Hindistan'ın Türkler tarafından fethedilmesi ise on beşinci asır başlarında Timur Han ordusuyla Hindistan'ın büyük bir kısmını topraklarına katmasıyla başlamıştır. Böylece Hindistan'da Türk-Hint İmparatorluğu başladı. Timur Han Hindistan'ın büyük bir kısmını almıştı ama Timur Hanın soyundan olan Babür Şah tarafından bütün Hindistan'ı fethederek türk hakimiyetine geçirilmiştir. Artık Hindistan'da Gürganiye (Babür İmparatorluğu) Devleti kurulmuştu. Türklerin hakimiyet, 342 sene sürmüştür. Bu hükümranlığı bitiren isee İngilizlerin Hindistan'ı işgal etmesidir. Babür İmparatorluğu zamanında Hindistan'da insanları doğru yolu göstermeyi ve ilim öğretmeyi amaçlayan yüzlerce büyük İslam alimi yetişmiştir. Bu büyük alimler arasında en meşhurlarından bazıları, İmam-ı Rabbani, Muhammed Ma'sûm Farûkî, Ubeydullah-ı Ahrar, Muhammed Zahid, Muhammed Bakî-billah, Derviş Muhammed, Abdullah-ı Dehlevi,Nur Muhammed Bedevani, Abdülhak Dehlevî, Abdülazîz Dehlevî, Mazhar-ı Can-ı Canan, Senaullah-ı Dehlevî, Muînüddîn Çeştî'dir. Avrupalıların Hindistan'a ulaşmaları ve ticaret yapmaları 16. yüzyılda gerçekleşmiştir. Bu süreç Avrupalıların Ümit Burnunu dolaşarak Hindistan'a ulaşmaları şeklinde başlamış, 16. yüzyılda burada ilk ticaret merkezinin kurulması ile ticaret yapılmaya başlanmıştır. İngilizlerin Hindistan'ı işgal etmesi ile Müslüman halk çok eziyetler çekmeye başlamıştır. 1906 yılında ise Svaraç (kendi kendini yönetme) sloganı ile bağımsızlık savaşı başlatıldı ve Hindistan Müslüman Birliği kurulmuştu. Gandi'nin öncülüğünde 1919 yılında Hindistan'da pasif direnme ve protesto hareketlerine başlandı. 1935'te ilk anayasa kabûl edilerek parlamenter düzen kuruldu. 18 Temmuz 1947 yılında ise bu direniş sonucunda Hindistan tam bağımsızlığını kazanmıştır ve dünya devletleri tarafından tanınmıştır. 26 Ocak 1950 tarihinde Hindistan Birliği olan devletin ismi bugünkü ismiyle Hindistan Cumhûriyeti olarak değiştirildi. Bağımsızlığını kazanan Hindistan, yönetim yönünden eyaletlere bölündü ve ekonominin büyük ölçüde bozulduğu bir dönemde yapılan seçimleri İndra Gandhi'nin başkanlığındaki Kongre Partisi kazandı. İndra Gandhi bu dönemde radikal tedbir sonucunda başarılı bir dönem geçirmesini sağladıktan sonra, 1971 yılında erken seçime giderek büyük bir zafer kazandı. Aynı sene içinde Doğu Pakistan yani Bangladeş'in bağımsızlığını sağlayacak olan Hindistan ve Pakistan arasındaki savaş başlamıştı. İndra Gandhi yönetimde baskı rejimi uygulaması sonucunda 1974'den îtibaren halk desteğini kaybetmiştir ve 1977 yılında ise yapılan seçimleri Canata Partisine kaybetmiştir. Yeni bir dönem başlasa da Canata Partisi, yönetimde başarılı olamamıştır ve 1980 yılında yapılan seçimler sonucunda Gandhi'nin başkanlığındaki Kongre Partisi tekrar başa gelmiştir. Yine bu dömende Sihler özerklik için büyük bir mücadeleye başlattılar. 1984 Ekimde iki Sih muhafızı İndra Gandhi'yi bir suikast düzenlemiş ve suikast sonucunda İndra Gandhi öldürüldü. Bu olay sonrasında başbakanlığa Raciv Gandhi getirildi. Ama hala iç çatışmalar hala devam etmekteydi ve Hindûlarla-Müslümanlar arasında çatışmalar büyük hız kazanmıştı. Başbakan Raciv Gandhi 22 Mayıs 1991 yılında İndra Gandhi ile aynı kaderi paylaşmış ve uğradığı bombalı suikast sonucunda öldürülmüştür.
