Arşiv Anasayfa Diyet
Sayfalar: 1
Onikiparmak Bağırsağı Ülseri Rejimi By: [B]a[R]a[N] Date: November 19, 2012, 01:05:10 PM

Perhiz uzmanları birkaç yıldır ülserliler önünde kolay başarılar kazanıyorlar. Katı öğretilere dayanan ve ulkus'ta ıstırabı «kökten» dindiren değişik kaynaklı çeşitli rejimleri bir yana bırakalım. Çünkü her şey -aralıklı olarak- ülser ıstırabını dindirir. Her şey yada hiç bir şey. Ülser hastalığının, iyice tanınalı beri, değişik zamanlarda tam dinginlik evresiyle kesilen bir dönemsel, çevrimsel evrime sahip olduğu ortaya çıktı; bu dinginlik evreleri genellikle heyecan verir, çünkü tam bir iyileşmenin olduğuna inandırır. Bir ülserli vardı, on yedi yıl sonra bizim tedavimizi göklere çıkartmaya başladı, ama bir süre sonra hastalığının evriminde ikinci bir evreye girdi, ilaçlı tedavi konusunda da, krizin kesilmesine pek önem vermemek gerekir, kriz bir süre sonra kendiliğinden ortaya çıkabilir. Yalnızca evrimsel dönemin ritmi üzerinde kürün etkisini göz önünde tutmak doğru olur. Bu güne kadar bu konuda kesin bir sonuç elde edilmedi. Bu esas noktayı belirlemede bize yardımcı olan R.A. GUTMANN'm ortaya koyduğu grafikler tıbbi sonuçların oldukça aldatıcı niteliğini gösterir. Bugün ülser hastalığına karşı, CRU VEILHIER (mide ülseri) yada BUCQUOY (on iki parmak bağırsağı ülseri) tipi ülserlere karşı belli bir rejim yoktur. Hastalığın gelip gidici özelliği de şunu gösterir: ülser iyileşen, sonra depreşen bir hastalık değildir, ama evrimi çevrimsel olan, hatta mevsime bağlı olan bir hastalıktır. Bazı yazarlar, daha ileriye giderek, çok katı bir rejimin bu alanda daha sık fışkırmalara yol açacağını bildirdiler.

Krizler üzerinde, evrimsel tepreşmenin çok şiddetli görünümleri üstünde rejimlerin etkisi yok mudur? Tersine, rejim, özellikle dinlenme ve süt rejimi kriz halindeki ülseri dindirir; öyle ki bu durum bazı radyolojik özellikler tereddüt uyandırdığı zaman ülserle kanseri ayırma testi yapılmasını sağlar. Evrimsel tepreşme çok şiddetli, çok ıstıraplı ağrıları başlattığı zaman, eğer bir delinmenin söz konusu olduğu düşünülüyorsa, yada hasta fazlaca kusuyorsa, yatakta dinlenme ve CRUVElLHİER'nin önerdiği şekilde süt rejimi çok iyi sonuç verecektir. Hatta, rejimin uzatıldığı birkaç vakada hastalığı geliştirdiği ileri sürülmüştür. Ama gene de bu konuda kesin bir bilgi yoktur. Ender görülen çok şiddetli vakaların ve delinme öncesindeki tehlikeli evrelerin (bu gibi durumlarda EÎNHORN'un «nasagestrik tüpü» ile beslenmeler, besleyici lavmanlar, serum enjeksiyonları uygulanır) daha az ilgi çekici pek çok görünüm ortaya çıkar. Bu görünümler o kadar çeşitlidir ki, daha önce gelen krizlerden yararlanarak teşhis koyabilmek için, hastaların belleğini eşelemek ve onlardan kendileri için pek sıkıntılı geçmeyen bir iki eski krizin mahiyetini öğrenmeye çalışmak uygun olur.

Orta şiddetteki krizlerde hastalar, bütün besin değişikliklerinden sonra krize tutulduklarını kendiliklerinden söylerler. Ortada hiç bir seçim olmadığı halde, hastaların etkisiz bir tedaviyi hemen bırakmaya yatkın olmaları, çok serbest bularak etkisiz saydıkları bir rejimi sıkı rejim haline getirmeye eğimli olmaları ilgi çekicidir. O zaman, sindirimi kolay besinler önermekle ve mide kasılmalarım çoğaltarak ıstırabı artırır görünen besinleri sözgelimi eti azaltmak ya da tamamen kaldırmakla yetinmek gerekir. Buna karşılık, tütünü hemen kesmek zorunludur. Dumanın getirdiği acılı sonuçlar bir yana, tütün genellikle radyografi yorumlarını güçleştiren bir aşırı salgılamaya yol açar. Ancak, ülser mide kapısı daralması, nadiren de mide ortası daralması gibi zorluklar yarattığı zaman, ameliyattan önce hastayı yatakta dinlenmeye bırakmak ve ona yumuşak yada sıvı yiyecekler vermek uygun olur.

Ülserlinin (yada kanserlinin) ameliyatında şunlar uygulanabilir:
a) Hastaya sondayla yiyecek verilir (yemek borusu kanserlerinde); bu konu bu çalışmanın çerçevesini aşar ve enerjiyle ilgili sonuçlar ortaya koyar;
b) Mide kapısı engelini gidermek için mide -incebağırsak ağızlaştırılması (gastroenterostomi) yapılır; gönümüzde, eski durumuna getirme denemeleri yapılmasına ve vagotomi uygulanmasına rağmen bu yöntemin kullanımı azalmıştır.
c) Midenin büyükçe bir kısmının alındığı mide ameliyatları (ülser vakalarında bile olabilir) geçirenler yiyecekleri çok ihtiyatlı bir yavaşlıkla çiğnemelidirler, çok küçük parçalara ayrılmış yemeklerini sık sık ve az az yemelidirler; yemeklerinde yağlar parçalanmış olmalıdır. Süte dayanıklılık elverişli bir belirtidir ve bu durumdan yararlanmak gerekir.
Bu hastalarda perhizin sürdürülmesine rağmen, genellikle ıstırap dindirici sonuçlar alınsa da (komplikasyonlar dışında) beslenme bozukluklarının düzeltilmesi (özellikle gençlerde ve Kuzey Afrikalılarda) her zaman kolay değildir. Beslenme eksikliği, kansızlık ve ishal, çok iyi düzenlenmiş bir perhizle dengelenen bir tedaviyle giderilmelidir

SiteMap - İmode - Wap2