Arşiv Anasayfa Türk Kültürü
Sayfalar: 1
Türk Hat Sanatı By: zizilita Date: April 02, 2008, 07:52:20 PM
Türk hat Sanatı denilince, Türklerin İslamiyeti kabul
edişlerinden sonra okuma yazma vasıtası olarak seçtikleri Arap asıllı harflerle
vücuda getirilen sanat yazıları anlaşılır. Ancak şunu hemen belirtelim ki Arap
harfleri İslamiyetin zuhurundan sonra yavaş yavaş estetik unsurlar kazanarak, bu
hal VIII. Yüzyılın ortalarından süratlenmiş; Türklerin İslam aleminde oldukları
çağda zaten mühim bir sanat dalı haline gelmişti. Bu sebeple evvela Arap asıllı
harflerin bünyesi ve İslam'ın ilk asırlarında gelişmesi hakkında kısa bir bilgi
vermek gerekecektir.



Yazı sanatının İslam kaynaklarında en özlü tarifi "Hat, cismani aletlerle meydan
getirilen ruhani bir bendesedir." cümlesiyle yapılmıştır ve hat sanatı, bu
tarife uygun bir anlayış çerçevesinde asırlardır süregelmiştir. Çünkü bu yazı
sisteminde harflerin çoğu kelimenin başına, ortasına ve sonuna gelişlerine göre
bünye değişikliğine uğrar. Sanat haline dönüşüyle pek kıvrak bir şekle bürünen
harflerin, birbirleriyle bitiştiklerinde kazandıkları görünüş zenginliği, hele
aynı kelime veya cümlenin muhtelif terkiplerle yazılabilme imkanı, bu yazılara,
sanatta arannılan sonsuzluk ve yenilik kapısını açık tutmuştur.

Arap hattı, muhtelif devrelerde en fazla işlendiği bölgeye nisbetle, İslam
öncesi anbari, hiri, mekki ve Hicret'ten sonrada medeni isimlerini alarak
gelişti. İslam'ın kitap haline getirilen ilk metni olan Kur'an, işte bu mekki
medeni hatla deri(parşomen) üstüne siyah mürekkeple, noktasız ve hareketsiz
biçimde yazılmıştı ki, bu ilk örneklerde, elbette sanat mülahazası
aranılmamıştır. Zamanla bu yazı iki tarza ayrıldı: Sert köşeli olanı mushaflara
ve kalıcı yazışmalara tahsis edilerek, en ziyade Küfe'de işlendiği için küfi
adıyla anılmaya başlandı.süratli yazılabilen ve sert köşeli olmayan diğer tarz
ise günlük işlerde kullanıldı; yuvarlak ve yumuşak karakterinden dolayı sanat
icrasına uygun bir hal aldı. Yeni yazı cinslerinin bazıları, nisbet ifade eden
isimlerinden de anlaşılacağı gibi, tomar hattı esas alınarak onun muayyen
nisbette (yarımi üçte bir, üçte iki) küçültülmüş kalemiyle yazılıyor, bu
küçülmede yazılar yeni hususiyetler kazanırken, yazma aletinin adı olan kalem bu
nisbete dayanılarak hat manasına da kullanılıyordu.



Abbasiler devrinde gittikçe gelişen ilim ve sanat hareketleri sayesinde büyük
merkezlerde ve bilhassa Bağdad'da kitap merakı ve bunları yazarak çoğaltan "verrak"lar
artmıştı. İşte bunların kitap istinsahında kullandıkları yazıya verraki,
muhakkak veya ıraki deniliyordu.VIII. asır sonlarından itibaren hat
sanatkarlarının güzeli arama gayreti neticesi ölçülü olarak şekillenen yazılar
asli ve mevzun hat ismiylede anılmaya başlandı. Bu yazıları ileri bir merhale'ye
eriştirenler arasında, ayrı bir mevkii olan İbn Mukle(? - 328/940), hattın nizam
ve ahengini kaidelere bağladı " bu yazılara "nisbetli yazı" manasına mensub
hattı denildi.

Bu gelişmeler olurken küfi hattı da bilhassa mushaf yazılmasında parlak devrini
sürüyordu. Yayıldığı nisbette farklılıklar gösteren küfi, şimali Afrika
ülkelerinde daha yuvarlaklaşarak bilhassa Endülüs'te ve Mahrip'te mağribi adıyla
hükümranlığını korudu. Daha çok abidelerde görünen iri küfi hattı da, bazı
aaayini unsurlarla birlikte, dekoratif bir mahiyet kazandı. Mensub hattının
yukarıda verraki adıyla geçen ve umumiyetle kitap istinsahına mahsus olup bu
sebeple neshi de denilen şeklinden, XI. Asrın başlarında muhakkak, reyhani, ve
nesih hatları doğdu. Bu devrin parlak ismi olan İbnü'l-Bevvab (? - 413/1022),
İbn Mukle yolunu değiştirdi ve XIII. Asır ortalarına kadar da uslüb sürdü. O
zamana kadar düz kesilen kamış kalemin ağzını eğri kesmekte onun buluşudur ve bu
hal yazıya büyük letafet kazandırmıştır. Aklam-ı Sittenin bütün kaideleriyle hat
sanatındaki mevkiini alışıyla yukarıda tanıtılanlar dışında bugüne sadece
isimleri kalmış bulunan birçok hat cinside unutulmaya terkedilmiş oldu. (mesela;
sicillat, dibac, zenbur, mufattab, harem, lului, muallak, mürsel vb)

Ynt: Türk Hat Sanatı By: resulbaba7553 Date: April 05, 2008, 01:45:06 PM
paylaşımın için saol
Ynt: Türk Hat Sanatı By: LadyEsmer Date: April 06, 2008, 06:41:01 PM
emegine saglik
Ynt: Türk Hat Sanatı By: Hayabusa Date: April 09, 2008, 05:00:45 PM
Saol Bİlgiler İçin €llerine SAqlık
Ynt: Türk Hat Sanatı By: xxRuzqaRxx Date: April 19, 2008, 03:54:38 PM
cok qüzl bilqiler saqol paylaşım için
Ynt: Türk Hat Sanatı By: By.CeZa Date: April 20, 2008, 11:26:35 PM
emeğine sağlık..
Ynt: Türk Hat Sanatı By: mer_ve_g Date: May 06, 2008, 07:45:56 PM
paylaşım için tşkler =)
Ynt: Türk Hat Sanatı By: @sen@ Date: June 09, 2011, 01:22:29 AM
"isimleri kalmış bulunan birçok hat cinside unutulmaya terkedilmiş oldu. (mesela;
sicillat, dibac, zenbur, mufattab, harem, lului, muallak, mürsel vb)"

Bu sanatlar bizim kültürümüz. Unutmayalım; unutturmayalım.

Teşekkürler.

SiteMap - İmode - Wap2