Arşiv Anasayfa Fizik
Sayfalar: 1
Kuantum Fiziği Nedir? By: GUDU Date: May 11, 2012, 11:11:51 AM
Kuantum bölünemeyen enerji tutarıdır. Büyüklüğü Planck değişmezi ile kendi frekansının çarpımına eşittir.

Kuantum sözcüğü içinde bulunduğumuz yüzyılın ilk yıllarında kullanılmaya başlayan bir fizik terimidir. Bu terim, atomun yapısının ve genellikle maddenin incelenmesineilişkin araştırmaların en önemli yönlerinden birini oluşturur.

Fen bilimlerinin günümüzde ulaştığı noktaya varılmasında çok önemli bir rol oynamış olan kuantümün ayrıntısına geçmeden önce, bu terimin ortaya atılmasına ilişkin ilk çalışmalara değinmekte yarar vardır.

1873 yılında, ünlü ingiliz fizik bilgini James Clerk Maxvell (1831-1879) yeni bir kuram geliştirmişti. Bu kurama göre ışık ışınımları, kızılaltı ışınlar ve morötesi ışınlar elektromanyetik dalgalardı. Yani uzayda (tıpkı maddesel olmayan dalgalar gibi) saniyede üç yüz bin kilometre hızla yol alan elektriksel ve manyetik tedirgilerdi (pertür-pasyonlar).Bu kuram kısa süre içinde büyük bir ilgi toplayarak benimsendi.                                                           
Bunun nedeni yeni kuramın kırınma, yansıma ve ışığın yayılmasına ilişkin başka olayları son derecede yeterli bir biçimde açıklamasıydı. Çok geçmeden radyo dalgalarının keşfedilmesi Maxvell’in görüşünün doğruluğunu kanıtladı. Mawvell kuramına göre, akkor haldeki bir fitil ya da herhangi başka bir elektromanyetik ışınım kaynağı, enerjisini sürekli olarak ve gittikçe artan bir biçimde yayıyordu.

Bu enerjiyi elektromanyetik dalgalar düzenli bir biçimde dağıtıyorlardı. Maxvell kuramı ayrıca ışınımların kendilerini soğurabilecek yetenekte bir cisimle karşılaşmaları halinde, enerjilerini kaynaktan aldıkları sürekliliğe eşdeğer bir süreklilikle bu cisme aktaracaklarını da öne sürüyordu.

Ondokuzuncu yüzyılın sonlarına doğru bu görüşlerin, deney sel verilerle bağdaşmadıkları ortaya çıktı. 1899 yılında Alman fizikçi Max Planck (1858-1947), enerjinin sürekli bir akışkan gibi yayımlandığı ve soğurul-. duğu görüşünden vazgeçilmesi halinde, hiç olmazsa kuramsal olarak çelişkilerin ortadan kalkacağını gösterdi.

Planck’a göre maddenin yaydığı ya da soğur-duğu enerji sayısız “paketçiklere”, başka bir deyişle kuan-tumlara bölünmüştür. Bunlardan her biri, ufak ama belirli bir enerji miktarı içeriyordu. Bugörüş, soruna bir çözüm getirmekle birlikte yeterince etkileyici değildi.

Fizikçilerin Max-vell’in dönel kuramını terke-debilmeleri için kuantumların varlığının çok daha somut bir biçimde ortaya çıkartılması gerekiyordu. Bu doğrulamanın gerçekleşmesi için çok beklenilmedi. Gerçekten de birkaç yıl sonra yapılan bir dizi deney elektronların, aydınlatılmaları halinde ani ve kesintili bir biçimde enerji kazandıklarım gösterdi.

Aydınlatılan elektronlar sanki bir parçacık saldırısına uğramış gibi davranıyorlardı. O yıllarda henüz yirmi altı yaşında olan, çağımızın en büyük fizik bilginlerinden Albert Einstein (1879-1955) bu ışık parçacıklarına foton adını verdi. Einstein foton -ların Planck’ın öne sürmüş olduğu kuantumlardan başka bir şey olmadıklarının bilincindeydi.Einstein’in bulgusu fizikçiler için yeni bir çelişkili durum meydana getiriyordu.

Gerçekten de bir yandan ışıkla öbür elektromanyetik ışınların, hiç değilse kimi durumlarda, sanki parçacıklardan oluşmuşlar gibi davrandıklarını kabul etmek gerekiyordu. Öte yandan ise dönel kuram, ışığın yayılımına ilişkin bütün olayları çok daha yeterli bir biçimde açıklıyordu.

Birbirine karşıt bu iki görüşten hiçbirinin ışıklı olayları tümüyle açıklayamaması karşısında, elektromanyetik ışınımların biri dönel, biri dönel olmayan ikili bir yapıları olduğu sonucuna varıldı. Böylece ortaya elektrodinamik kuantum kuramı, son derecede karmaşık matematik hesaplarından yola çıkarak Max-vell’in elektromanyetizması ile Planck’ın kuantumlarını bağdaştırmayı başardı.

Bununla birlikte fizikçilerin çoğu yine de kuramı tam olarak benimsemiş değillerdi. Elektromanyetik ışınların ikili yapısı görüşünün ışıklı olayları geçici olarak da olsa açıklamada geçerli olduğunu kabul etmekle birlikte, ışığın gerçekten de aynı zamanda bir dalga ve bir parçacık demeti olabileceğini kabul etmek istemiyorlardı. Çok geçmeden fotonların bağlı oldukları mikroskopik düzenle, insan varlığının içinde yer aldığı makroskopik düzen arasında önemli ayrılıklar bulunduğu belirlendi.

Nitekim makroskopik düzende bir cismin, örneğin bir çakıl taşının davranışıyla, bir dalganın denizin üzerindeki yayılması arasında çok kesin ayrılıklar vardır. 1929 yılında Nobel fizik ödülünü kazanan Fransız fizikçi Louis Victor Broglie, yukarda sözü edilen ayrılıkların sınırını belirlemek amacıyla, hareket halindeki atom parçacıklarının da tıpkı fotonlar gibi dönel bir davranışa sahip olduklarını öne sürdü.

Bu maddesel dalgaların yayılımıru açıklamak için de bir kuram geliştirdi. Çok geçmeden Louis Victor Broglie’nin haklı olduğu anlaşıldı. Gerçekten de, elektronlarin kimi durumlarda sanki dalgaymışlar gibi yayıldıkları deneysel yoldan kanıtlandı. Broglie’nin son derecede önemli sezgisinin daha sonraki gelişme aşamaları, kuantum mekaniğinin ortaya çıkmasına yol açtı. Kuantum mekaniği atomun yapısının ve maddenin bütün kimyasal, manyetik, optik ve mekanik özelliklerinin ayrıntılı bir biçimde açıklanmasını sağladı.
                                                             ALINTI
Ynt: Kuantum Fiziği Nedir? By: M£lik£:)) Date: October 24, 2012, 03:03:42 PM
Güzel Bilgiler Okunmaya Değer Teşekkürler Gülmek :)
Ynt: Kuantum Fiziği Nedir? By: ataberk97 Date: October 27, 2012, 10:57:45 PM
değişik bilgiler paylastıgın için sağol
Ynt: Kuantum Fiziği Nedir? By: ahmetov66 Date: November 01, 2012, 04:49:03 PM
Çok Teşekkür Ederim, Güzel Paylaşım..

SiteMap - İmode - Wap2