Arşiv Anasayfa Engelliler Forumu
Sayfalar: 1
Özürlü Çocukla Yaşamak By: -o_o-GökhaNur-o_o- Date: March 08, 2012, 06:45:39 PM
Özürlü çocukla yaşamak…

Bir hata yapmış olmalıyım! Neden benim başıma geldi? Bir ihmalim var mı acaba ? diye sıklıkla sorarlar ebeveynler kendilerine.

Bazen bu sorular arasında sıkışır ve gereksiz bir suçluluk duygusuyla engelli çocuğun çevresinde, kendileri de içinde kalacak şekilde kalın bir koruma tabakası oluştururlar. Ama gerçek şu ki, eğer bu koruma alanından gerektiğinde çıkmazlarsa hem çocuğu hem de kendilerini toplumdan soyutlarlar ve böylece ideal aile pozisyonlarına zarar verirler.

Hastalık sebebi her ne olursa olsun, çocuğun akut sorunları ortadan kalkınca, anne-babayı farklı bir macera beklemektedir. İşte bu rehabilitasyon sürecidir. Rehabilitasyon sürecinin verimli geçmesi için engelli çocuk mutlaka profesyonel bir eğitim ve aile danışmanlığı almalıdır. Bu eğitim ve danışmanlık hizmetleri sadece çocuğu değil aileyi de kapsamalı, ailenin katılımcı , sabırlı ve hevesli olması sağlamalıdır.
Çocuğun çevresindeki insanları hayatının bir yerine yerleştirmesi gerekmektedir. Anne, baba, öğretmen, psikolog, fizyoterapist çocuğun etrafındaki ilk halkadır. Bu ilk halkadaki kişiler birbirleriyle her zaman dürüst ve devamlı bir ilişki içinde olmalı, çocuğun mental ve motor gelişim sürecini yakından takip etmelidirler. Örneğin psikolog ve öğretmen birbirlerini tanımazlar, görüş alışverişinde bulunmazlarsa çocuğun sıkıntılı geçen zamanları hemen fark edilmeyebilir. Böyle bir durum çocuğun gerilemesine ve kat edilen yolların boşa gitmesine neden olabilir, ailede ve çocukta motivasyon eksikliği meydana gelebilir. Aile danışmanı çocuğun etrafındaki profesyonel kişilerin koordinasyonunu sağlamakta en önemli görevi üstlenmeli, gerekirse bu konuda ısrarcı olmalıdır.

Anne ve baba diğer profesyonel kişilerden alacakları destekle hem çocuklarına daha iyi bir gelecek sağlayacak hem de kendi yüklerini paylaşarak daha konforlu bir hayat yaşayacaklardır. Anne ve babaya yapılan her destek aile içindeki mutluluğun ve refahın artmasına neden olur. Bu da engelli çocuğun rehabilitasyon sürecinin daha kolay, daha huzurlu, daha mutlu geçmesini sağlar.

Çocuğun çevresindeki 2.halka yakın akraba (büyükanne, büyükbaba, teyze, hala vb.) ve yakın aile dostlarıdır. Bu kişiler ,daha çok çocuğun bakımında aileye yardım eden, ailenin karşılaştığı güçlükleri beraber yaşayan, onları takdir eden çocuğun ve ailenin durumuna biraz da acıma duygusuyla karışık destek veren yakınlardır. Acıma duygusu, onların psikolog, öğretmen, aile danışmanı gibi profesyonel olmamalarından kaynaklanır. Çeşitli zorluklara katlanan aileye her konuda destek vererek, kendi üzerlerine düşen görevleri yaparlar. Anne- babaya ve çocuğa çok yakın olmalarına karşılık onların iç dünyasına girebilmeleri bazen zor olabilir. Eğer aile içinde yaşanan iyi ve kötü anlara bizzat şahit olmuşlar ise birliktelikten dolayı anne-babayı anlamak daha da kolaylaşır. Ne kadar çok yakınlık kurulur, sık ve kaliteli vakit geçirilirse hem çocuğun bu kişilere alışması kolay olur hem de anne-baba kendilerini daha iyi ifade edebilir, sıkıntılarını paylaşabilirler. Paylaşılan sıkıntı çözüm yoluna girmiş demektir.

2.halkadaki kişiler anne ve babanın biraz nefes almasını sağlarlar ise gerçek desteği vermiş olurlar. Maddi ya da manevi destek yanında, anne babanın sadece ikisinin geçireceği biraz zaman onlar için her şeyin ilacı olabilir. Bu , iş ya da alışveriş gibi evin ya da çocuğun ihtiyaçları için gerekli bir zaman değil, tamamen kendilerine ayıracakları bir zaman olmalıdır.Beraber sinemaya gitmek,yürüyüş veya spor yapmak,arkadaş sohbetlerine katılmak anne -babayı hem rahatlatır hem de birbirlerine bağlılığını arttırır. Unuttukları hayat zevklerini tekrar yaşayarak daha faydalı ve sağlıklı ebeveynler olmayı başarabilirler.

Anne-babasının iç huzuru doğrudan çocuğun üzerinde olumlu bir etki bırakır. Çocuğun mutlu olması da aileyi mutlu eder ve bu iyi bir kısır döngü yaratır. Engelli çocuğun ailesi ne kadar birlik ise yaşamın içinde tutunması, insanlara güvenip sevmesi o kadar kolay olur. Çevresinde onu seven, onunla ilgilenen, büyükanne, büyükbaba, teyze, amca, kuzenler, kardeşler vb. olunca kendisini daha rahat ve huzurlu hisseden engelli çocuk, toplum açısından kazanılmış fert sayılır.

Bir toplumdaki özürlü kişilerin mutluluğu ve refahı toplumun gelişmişlik düzeyi ile doğru orantılıdır. Özürlülere göre düzenlenen kanunlar ve belediye hizmetleri(park-bahçeler,toplu ulaşım araçları,spor tesisleri, özel eğitim ve hobi işleri vb) sayesinde, ailelerin keyifli ve güvenli zaman geçirmeleri toplumun gelişmişliği açısından önemli yer tutar. Toplum ‘bu çocuklar hepimizin’ zihniyetinde olursa özürlü çocukla yaşamak çok daha kolay olacaktır.

SiteMap - İmode - Wap2