Arşiv Anasayfa Engelliler Forumu
Sayfalar: 1
Dinimizin Engellilere Sağladığı Kolaylıklar By: -o_o-GökhaNur-o_o- Date: March 07, 2012, 04:03:59 PM
Dinimizin Engellilere sağladığı Kolaylıklar
İnsan, varlıklar arasında şerefli bir konuma sahiptir. Yüce ALLAH insanı yeryüzünün halifesi kılmış ve yarattığı herşeyi insanın istifadesine sunmuştur.(1) İster sağlıklı, isterse müptelâ olduğu bir rahatsızlık sebebiyle engelli konumunda bulunsun, İslâmî anlayışa göre bütün insanlar mükerremdir, saygı ve hürmete lâyıktır. İslâm'a göre insanın zenginlik veya fakirliği, memur ya da âmir olması, şu veya bu renkte olması, ya da belli bir dili konuşması ALLAH katında üstünlük ölçüsü olarak kabul edilmediği gibi, engelli olup olmaması da bir üstünlük sebebi değildir. İslâm nazarında, tarağın dişleri gibi birbirine eşit olan insanlar arasındaki yegane üstünlük ölçüsü, ALLAH'ın emir ve yasaklarına yürekten bağlılık (takvâ) dır. Bu bağlamda, engelli kimseler ile diğerleri arasında haklara sahip olma açısından da bir ayrım söz konusu değildir. İslâm hukukunda hak ehliyetinin esası "hayat"tır.(2) Engelli kimseler, ister akıl hastalığı gibi zihinsel engelli, isterse görememek, işitememek veya yürüyememek gibi bedensel engelli olsun haklara sahip olma konusunda sağlıklı insanlarla aynı konuma sahiptirler.

Zira, gerek akıl hastalığı, gerekse bedensel engeller, vücup (hak) ehliyetini ortadan kaldırmazlar.(3) İslâm hukukunun genel teorisine göre- aklî ve bedenî gelişimi ne durumda olursa olsun- renk, cins ve ırk ayrımı gözetilmeksizin yaşayan her insan, insan olma vasfı sebebiyle ALLAH'ın veya hukuk düzeninin tanıdığı haklardan faydalanma (vücûb) ehliyetine sahip olduğu gibi, aklî ve bedenî gelişimine bağlı olarak bu hakları bizzat kullanma (edâ) ehliyetine, hukukî işlemleri bizzat yapma yetkisine de sahip olur. İyiyi kötüden, faydalıyı zararlıdan ayırt edemeyen akıl hastalarına hakları kullanma ehliyetinin tanınmayışı ve onların ancak kanunî temsilcileri aracılığıyla bu hakları kullanabilmeleri, öncelikli olarak bu şahısların haklarını korumayı amaçlar.(4) Aynı şekilde mümeyyiz küçüğün, malını ölçüsüzce harcayan kimsenin (sefih), ölüm yatağındaki hastanın, iflas etmiş borçlunun vb. kimselerin hukukî tasarrufta bulunma ehliyetlerinin belirli ölçüde kısıtlanması, bazen bu şahısların, bazen de başkalarının haklarını korumak için gerekli olabilir. Ancak bu ikinci grupta yer alan kısıtlama, genel kurala getirilmiş bir istisna mahiyetinde olduğundan ârızî bir tedbir konumundadır. "ALLAH her şahsı ancak gücünün yettiği ölçüde mükellef kılar.."(5), "...O size dinde bir zorluk kılmadı",(6) "ALLAH size kolaylık diler, zorluk dilemez"(7) gibi ayetlerle kolaylığı genel bir ilke olarak kabul eden İslâmiyet, engelli kimselere de güçlerinin yetmeyeceği şeyleri yüklememiştir..

SiteMap - İmode - Wap2