Arşiv Anasayfa Biyoloji
Sayfalar: 1
Hipofiz Bezi Adenomları By: Anqel* Date: March 02, 2012, 03:53:31 PM
Hipofiz adenomları; hipofiz bezinin iyi huylu tümörleridir. Kötü huyluları çok nadirdir. Kafa içindeki tümörlerin %10-15′ini hipofiz adenomları oluşturur. Pek çok hipofiz adenomu klinik olarak tanımlanamayabilir, otopsi çalışmaları kişilerin %2.7-27′sinde hipofiz adenomu olduğunu göstermiştir.

Cinsiyet: Erkek ve kadınlar eşit oranda etkilenir.

Yaş: En sık otuzlu ve kırklı yaşlarda görülür.

Belirti ve bulgular:

Hipofiz tümörleri 1 cm den küçük olduklarında mikroadenom, 1 cm’den büyük olduklarında ise makroadenom olarak isimlendirilir. Hormon salgılayan hipofiz adenomları, genellikle salgıladıkları hormonun aşın miktarlannın oluşturduğu klinik tablo ile karşımıza çıkarlar. Hormon salgılamayanlar ise öncelikle, adenomun çevre dokularda oluşturduğu bası bulguları ile tanı alırlar. Büyük hipofiz adenomlarının oluşturduğu bası bulgularının en sık görülenleri başağnsı, görme sinirinin etkilenmesi ile oluşan görme kaybı-görme bozuklukları, çift görme ve hipofiz hormonlarının azalmasıdır. Bazı hipofiz adenomları (invaziv) çevre dokulara (kavernöz sinüs, kafa sinirleri, sphenoid kemik ve sinüs veya beyin) doğru yayılım gösterebilir.

Hormon salgılayan hipofiz adenomlarından en sık görüleni aşırı süt hormonu (prolaktin) salgılanmasına neden olan prolaktinomalardır. Prolaktinoma erişkin toplumun yaklaşık %5-10′unda görülmektedir. Prolaktinomalı kadın hastalarda genellikle adet düzensizlikleri, galaktore (göğüsten süt gelmesi) ve infertilite (gebe kalamama durumu) gelişir. Prolaktinomalı erkeklerde ise cinsel fonksiyonlarda azalma ve infertilite (çocuğunun olmaması) sıklıkla görülür.

Prolaktinomalar erkeklerde genellikle mak-roadenom şeklinde karşımıza çıkar. Serum prolaktin düzeyleri 150-200 ng/ml üzerinde olduğu zaman prolaktinoma tanıda öncelikle düşünülmelidir. Prolaktin düzeyleri prolaktinoma dışında gebelik ve süt emzirme döneminde, stres durumlarında, hipoti-roidi’de, böbrek ve karaciğer yetmezliğinde de yükselebilir. Bazı depresyon ilaçlarınında prolaktin düzeylerinde yükselmeye neden okluğu bilinmektedir. Büyüme hormon salgılayan hipofiz adenomları; erişkin yaştaki kişilerde akromegali hastalığına, çocuklarda ise devlik hastalığına (gigantizm) neden olurlar. Büyüme hormonu salgılayan hipofiz adenomu hastalarda el, ayak, yüz ve vücuttaki tüm organların büyümesine neden olur.

Hipertansiyona ve şeker hastalığına yol açar. ACTH salgılayan hipofiz adenomlan daha seyrek görülür ve Cushing hastalığına neden olur. Bu adenomların büyük çoğunluğu mikroadenom şeklindedir. Cushing hastalarında yüzde, boyunda ve ensede yağ depolanması yanısıra, karın bölgesinde aşırı yağlanma meydana gelir. Ciltte mor renkli çatlaklar ve kolay morarma gelişir. Hastalarda halsizlik ve yorgunluk, kaslarda güçsüzlük, şeker hastalığı (diabetes mellitus), hipertansiyon ve depresyon görülür. TSH salgılayan hipofiz adenomlan çok nadir görülür (%l-2) ve hipertiroidi tablosuna yol açar. Serumda TSH ile birlikte T4 düzeylerinde yükselme gözlenir. Bazı hipofiz adenomları da birden çok hormon salgılayarak daha kanşık klinik tablolara neden olabilir.

Tanı:

Hipofiz adenomu tanısı klinik tablo gözönüne alınarak hipofiz hormonlarının (ACTH, PRL, GH, TSH, LH ve FSH) serumdaki değerleri doğrultusunda konulur. Aynı zamanda doğru tanı için kortizol, IGF-1, östrojen, testosteron, T3 ve T4 ölçümlerininde yapılması gerekir. Hipofiz bezinin radyolojik olarak görüntülemesinin manyetik rezonans (MR) ile yapılması tanıda çok yardımcıdır. Fakat 3 mm’den küçük olan mikroadenomları manyetik rezonans ile tespit etmek çok zordur.

Tedavi:

Hipofiz adenomunun boyutu ve fonksiyonu gözönüne alınarak planlanır. Mikroprolaktinomalı hastalarda cerrahi tedaviden çok, tıbbi tedavi uygulanmaktadır. Bu amaçla hastalara dopamin agonisti olarak isimlendirilen ilaçlar (bromokriptin veya kabergolin) verilir. Dopamin agonisti tedavisi sonrasında genellikle prolaktinomada küçülme oluşur ve hastanın şikayetlerinde düzelme gözlenir.

Makroprolaktinomalı hastalara özellikle bası belirtileri var ise cerrahi tedavi uygulanır. Hastaların aynı zamanda dopamin agonisti türündeki ilaçları da kullanmaları gerekir. Akromegalik hastaların tedavisinde cerrahi tedavi ile birlikte oktreotid veya lanretotid enjeksiyonları kullanılmaktadır.

Cushing hastalarının tedavisinde; ilk planda cerrahi uygulanır. Cerrahi tedavi sonrasında hastalık tam olarak kontrol altına alınamaz ise böbrek üstü bezlerinden kortizol yapımını engelleyen ilaçlar veya ışın tedavisi (radyoterapi) kullanılabilir. TSH salgılayan hipofiz adenomu olan hastalarda tedavi için hipofiz cerrahisi uygulanmaktadır. Büyük adenomu olan hastalarda cerrahi tedaviye ek olarak ışın tedavisi (radyoterapi) gerekebilir.


SiteMap - İmode - Wap2