Arşiv Anasayfa İslam
Sayfalar: 1
Mesîh ve Mehdî’nin gelişine inanmamak insanı dinden çıkarır mı? By: resulbaba7553 Date: March 29, 2008, 07:08:05 PM
 Mesîh ve Mehdî ile alakalı hadis-i şerifler ve ümmetin kabulü esas alınınca nüzûl-ü İsa’ya ve zuhur-u Mehdî’ye inanmak Efendimiz’e îtimadın ve güvenin ifadesidir denilebilir. Fakat bu mevzu Maturidî ve Eş’arî gibi Ehl-i Sünnet imamlarının eserlerinde işlenmemiş ve ele alınmamıştır. Ayrıca fer’î bir konu olduğundan ve âhad habere dayandığından dolayı bunu inkâr küfre sebep olmadığı için ilk dönem akaid kitaplarına da yansımamıştır. Bununla birlikte, Şia’nın bütün kollarında Mehdîlik önemli bir husustur ve Mehdî beklentisi sürekli işlenerek hep canlı tutulur. Şia’nın gizli imamı Mehdî’dir. Şia’ya göre bu gizlilik mutlaka bir gün sona erecek, yeryüzündeki bu zulüm ve adaletsizlikler yok olacak ve tarih boyunca haksızlığa uğratılan Ehl-i beytin intikamı alınacaktır.
           Evet, bu mevzu mü’minlerin “âmentü” erkânına inandıkları gibi inanmaları gerekli olan meselelerden değildir. Âmentü’de ifade ettiğimiz altı iman esası; Allah’a, Meleklerine, (bütün) kitaplarına, (bütün) peygamberlerine, ahiret gününe (ve ahiret ahvaline) ve kaza-kadere (hayır ve şerrin Allah’tan, O’nun yaratması ve takdiri ile olduğuna) kesin olarak inanmaktır. İmanın rükünleri kabul ettiğimiz bu altı esas arasında hurûc-u Mehdî ve nüzûl-ü Mesîh yoktur. Eğer bunlar erkân-ı imaniye ölçüsünde mutlaka inanılması gereken, inanmayanı küfre götüren meseleler türünden olsaydı, bunları da Sahib-i Şeriat erkân-ı imaniye arasında sayardı. Erkân-ı imaniye’nin sayıldığı hadis-i şeriflerde Mehdî ya da Mesîh’in zikri yoktur. Yine olsaydı, ehl-i sünnet imamları bunlara da erkân-ı imaniye arasında yer verirlerdi. Fakat, az önce de dediğim gibi ne Maturîdî ne Eş’arî ne de bir başka ehl-i sünnet imamı Mehdî ve Mesîh’e imanı erkân-ı imaniyeden biri olarak saymamışlardır. Bu sözüme itiraz edilebilir ve “Evet, mutlak mânâda erkân-ı imaniye içinde yok ama, Kitab’a inanmakla mükellef değil miyiz? Kur’ân’da dört ayetin Hazreti Mesîh’in ineceğine, Mehdî’nin zuhur edeceğine işaret ettiğinden bahsediliyor.” denebilir. Hazreti Mesîh’in ve Mehdî’nin âdil, muksıt bir insan olacağına, “kıst”ı (insaf, merhamet ve adaleti) temsil edeceğine dair işaretler varsa da bu konuda sarâhat yoktur. Şüphe ve tereddüde meydan vermeden yani sarih bir şekilde ifade edilmediğine göre bu işaretler müteşâbihtir. Müteşabih olunca da, o mevzuda mülahazaya alınabilecek pek çok mânâlar vardır. Bir kelimeyi, bir mefhumu ve bir mantuku ortaya koyduğunuz zaman, o nass ölçüsünde bile olsa, sarih ifade edilmemiş ve bir zahire bağlanmamışsa pek çok ihtimal ve yorumdan herhangi birine mutlak inanmak şart değildir. İşaret edilen, adalet vasfıyla resmi çizilen, fotoğrafı ortaya konan insan, mesela, Ömer bin Abdulaziz de olabilir, Mehdî-i Abbasî de. Öyleyse, Mehdî-i Muntazar çoktan gelip gitmiştir.
            Hatta bir başkası, hadis-i şeriflerin ortaya koyduğu fotoğrafın Hazreti Fatih’e çok yakıştığını, ona uygun geldiğini söyleyebilir. Fatih’in asıl adı da Muhammed’- dir, hadislerin ifade ettiği gibi Efendimiz’in ismine tam uyuyor. Hâkim’in Müstedrek’inde geçen İstanbul’un fethiyle alakalı hadis-i şerifi de nazara alırsanız, zaten Efendimiz’in iltifatına ve övgüsüne de mazhar olmuş bir insan. Dahası denebilir ki, şekli şemâili de Efendimiz’in şemâiline çok benziyor. Soyunun Ehl-i beyt’e dayanmadığını da kimse söyleyemez. Öyleyse, boşuna bir Mehdî-i Muntazar bekliyorsunuz. İşte Fatih; gelmiş, fonksiyonunu eda etmiş; dünyanın, hususiyle Bizans cebri ve zulmüyle inlediği bir dönemde bir sulh, sükun ve huzur devleti tesis etmiş ve adl u kıst ile doldurmuş dünyayı ki bu tam Mehdî’ye göre bir iş. Fakat, biri dese ki, “Ben Fatih’in Mehdî olduğunu kat’iyen kabul etmiyorum.” Bunu söyleyen bir insan yine mü’mindir, dinden çıkmış olmaz; zira onun mehdîliği te’vile, yoruma açık bir mevzudur ve ona inanmak dinin esaslarından değildir. Bu açıdan günümüzde de bir deli, bir ruh hastası çıksa ve “Ben Mesîh’im veya ben Mehdî’yim.” dese, onun bu iddiası bizi hiç ilzam etmez.


Ynt: Mesîh ve Mehdî’nin gelişine inanmamak insanı dinden çıkarır mı? By: Hayabusa Date: April 04, 2008, 04:23:05 PM
saol paylasımın için
Ynt: Mesîh ve Mehdî’nin gelişine inanmamak insanı dinden çıkarır mı? By: BbuSHhHeE Date: April 04, 2008, 04:40:08 PM
ya bn bunu baya bi merak ediodm  bilqiler için tşkler.
Ynt: Mesîh ve Mehdî’nin gelişine inanmamak insanı dinden çıkarır mı? By: resulbaba7553 Date: April 04, 2008, 04:52:47 PM
sen sağol arkadaş
Ynt: Mesîh ve Mehdî’nin gelişine inanmamak insanı dinden çıkarır mı? By: xxRuzqaRxx Date: April 04, 2008, 07:23:58 PM
saqol bilqiler için emeqine saqlık
Ynt: Mesîh ve Mehdî’nin gelişine inanmamak insanı dinden çıkarır mı? By: [MasaL] Date: April 05, 2008, 12:08:53 AM
ßilqiLer iÇin T$kLer.
Ynt: Mesîh ve Mehdî’nin gelişine inanmamak insanı dinden çıkarır mı? By: By.CeZa Date: April 17, 2008, 10:42:08 AM
bilgiler için teşekkürler..
Ynt: Mesîh ve Mehdî’nin gelişine inanmamak insanı dinden çıkarır mı? By: LadyEsmer Date: April 18, 2008, 10:32:22 PM
Bilgiler Icin Saol....ALLAH Razi Olsun.... Emegine Saglik

SiteMap - İmode - Wap2