Arşiv Anasayfa Turizm, Gezi, Seyahat ve Tatil
Sayfalar: 1
Tarihi Dara Harabeleri By: dangeraus1 Date: January 27, 2012, 08:50:07 PM
Nusaybin’e 30 km uzaklıktaki Dara Harabeleri, içinde pek de bilinmeyen bir Mardin’i saklıyor ve hâlâ sırlarını korumaya devam ediyor.
Dara , Mardin'den 30 Km güneydoğuda, Mardin-Nusaybin karayolu üzerindedir. Mezepotamyanın bu ünlü şehri bugün orta büyüklükte bir belde haline gelmiştir.
Tarihimize Dara kalesi olarak geçmiştir. Dara su sarnıçları,tiyatrosu, su değirmeni, baraj(subent'i),mahsarası,köprüsü,kilisesi,çarşısı ,deposu,tophanesi ve 40 metre derinliğindeki yeraltı yerleşimi(sonradan zindan olarak kullanılmış) halen görülebilir. Mezopotamyanın EFES i kabul edilen Dara bir Ahamani olan Darxis tarafından M.Ö.530-570 te parsedia(dinlence) olarak inşaa ettirilmiştir. Şehir miladın ilk asırlarına kadar İranlılar ile Romalılar arasında el değiştirmiştir. 7. Yüzyılda Arapların eline geçen şehir, daha sonraki Yüzyılarda yerel beylikler tarafından yönetilmiş ve 15-16.y.y da Osmanlıların eline geçmiştir. Harabelere ve kalıntılar arasında ara sıra bulunan paralara(daryaka) bakılacak olursa zengin bir şehir olduğu kolaylıkla anlaşılmaktadır. Şehrin kurucusu Daraxis tarafından yaptırılan muteşem yeraltı yerleşim birimi sonradan zindan olarak kullanılmış, bugünde bütün heybeti ile ayakta durmaktadır.Konuşma dili olarak Aramic'e kullanılmış,İnanç olarak'ta adına ataş kuleleri yapılan Ahura Mazda ya inanırlardı.Şehir oyulmuş kent kalıntıları,su sarnıçları,su kanalları, mahsarası hala çok iyi görülmektedir. Şehirin surları ve burçlarını anlatacak olursak:
1- Asıl Şehir:Çevresi 4 Km lik surlar çevrilmiştir. Biri kuzeye diğeri güneye açılan iki tane kapısı vardır. Şehri çevreleyen sur, kuzey kapısının doğu ucundan başlayarak Zellace mevkiini takiben çayın üstünden hendek yerini mağaraları içine alarak tophaneye iner, buradan Bertevil Sarayının yanında güneye açılan kapı ile birleşir. Güney kapısının batı ucundan başlayan sur, Mahsara'yı (Eski Mezarlık) içine alırak kesik kayanın üzerinden Hakni mevkiine çıkar. Su sarnıçlarının yanından Yunus ziyaretini ve İç Kale'yi de içine alıp Kale Camiinin doğusunda birleşerek şehri çevreleyen suru oluşturur. Şehir harabeleri içindeki eski kalıntılardan kilise, saray, cami, çarşı, ev, köprü ve su sarnıçları hala mevcudiyetlerini muhafaza etmektedir.
2- İç Kale:Şehrin kuzeyinde elli metre yüksekliğindeki tepenin üst düzlüğünde kurulmuştur. Bugun tepenin üzerinde köylülerin yaptırdığı ve içinde yaşadıkları evler mevcuttur.
MEZOPOTAMYA’NIN İLK BARAJI
Antik kent, Doğu Roma’nın diğer deyişle Bizans’ın, Güneydoğu metropolü Nisibis’den (bugün Nusaybin) sonra ikinci önemli sınır kenti olarak biliniyor. Kaynaklara göre ticaretin kalbi İpek Yolu, kentin içinden geçiyordu. Bu transit ticaret merkezi, bir dönem piskoposluk merkezi de olmuş ancak sürekli devam eden akınlar sonrasında sönüp gitmişti.
Bilgilendirme tabelaları Dara’nın Mezopotamya’nın ilk barajının ve sulama kanallarının kurulduğu kent olduğunu yazıyordu. Bugün şaşırtıcı nizamıyla dikkat çeken kanallara ait izler yerli yerindeydi. Su sarnıçları, su depoları, bir su medeniyetine işaret ediyordu. Suyun akışını, oranını ya da bekletilmesini kontrol edebilen bir sistemin kalıntıları olan havuzlu salonu ve hendeği ile beraber...
Oyma kaya evler, tavanlarındaki süslemeleri, duvarlarına işlenmiş Meryem, İsa ve haç figürleriyle kaya kiliselerine dönüşmüş yapılar kentin Hıristiyanlık macerasını anlatıyordu. Fakat Dara pek çok dine farklı zamanlarda ev sahipliği yapmıştı. Din çeşitliliği, beraberinde çatışmaları getirmişti. Bu durum da bugün farklı dinlere ait simgeleri bir arada görmemizin sebeplerinden biri olarak görünüyor.
Mezopotamya’nın Efes’i olarak nitelenen Dara kentinin parçaları şu an varolan köyün inşasında kullanılmıştı. Ve bu yüzden kent hakkında net verilere ulaşmayı güçleştiriyordu.
Gönül Dara düşmedikçe bu gizemli şehri anlaması çok zor.


SiteMap - İmode - Wap2