Arşiv Anasayfa Atatürk Köşesi
Sayfalar: 1
Işte Ileri Görüşlülük Budur By: Buse44 Date: January 27, 2012, 02:21:25 PM
6 Mart 1922

Mustafa Kemal

" Efendiler!... Bir seyin zarariyla, bir seyin yok olmasiyla yukselen seyler, elbette, o seylerden zarar gormus olani alcaltir. Gercekten de Avrupa'nin butun ilerlemesine, yukselmesine ve uygarlasmasina karsilik, Turkiye gerilemis, dustukce dusmustur. Turkiye'yi yok etmeye girisenler, Turkiye'nin ortadan kaldirilmasinda cikar ve hayat gorenler, zararli olmaktan cikmislar, aralarinda cikarlari paylasarak, birlesmis ve ittifak etmislerdir. Ve bunun sonucu olarak, bircok zekalar, duygular, fikirler, Turkiye'nin yok edilmesi noktasinda yogunlastirilmistir. Ve bu yogunlasma, yuzyillar gectikce olusan kusaklarda, adeta tahrip edici bir gelenek bicimine donusmustur. Ve bu gelenegin, Turkiye'nin hayatina ve varligina araliksiz uygulanmasi sonucunda, nihayet Turkiye'yi islah etmek, Turkiye'yi uygarlastirmak gibi birtakim bahanelerle, Turkiye'nin ic hayatina, ic yonetimine islemis ve sizmislardir. Boyle elverisli bir zemin hazirlamak guc ve kuvvetini elde etmislerdir."

"...Oysa guc ve kuvvet, Turkiye'de ve Turkiye halkinda olan gelisme cevherine, zehirli ve yakici bir sivi katmistir. Bunun etkisi altinda kalarak, milletin en cok da yoneticilerin zihinleri tamamen bozulmustur. Artik durumu duzeltmek, hayat bulmak, insan olmak icin, mutlaka Avrupa'dan nasihat almak, butun isleri Avrupa'nin emellerine uygun yurutmek, butun dersleri Avrupa'dan almak gibi birtakim zihniyetler ortaya cikti. Oysa hangi istiklal vardir ki yabancilarin nasihatlariyla, yabancilarin planlariyla yukselebilsin? Tarih boyle bir olay kaydetmemistir. Tarihte, boyle bir olay yaratmaya kalkisanlar, zehirli sonuclarla karsilasmislardir. İste Turkiye de, bu yanlis zihniyetle sakat olan bazi yoneticiler yuzunden, her saat, her gun, her yuzyil, biraz daha cok gerilemis, daha cok dusmustur."

"...Bu dusus, bu alcalis, yalniz maddi seylerde olsaydi, hicbir onemi yoktu. Ne yazik ki Turkiye ve Turk halki, ahlak bakimindan da dusuyor. Durum incelenirse gorulur ki, Turkiye Dogu 'maneviyati'yla sona eren bir yol uzerinde bulunuyordu. Dogu'yla Bati'nin birlestigi yerde bulundugumuz, Bati'ya yaklastigimizi zannettigimiz takdirde, asil mayamiz olan Dogu 'maneviyati'indan tamamiyla soyutlaniyoruz. Hic suphesizdir ki bu buyuk memleketi, bu milleti, cokuntu ve yok olma cikmazina itmekten baska, bir sonuc beklenemez (bundan)."

"... Bu dususun cikis noktasi korkuyla, aczle baslamistir. Turkiye'nin, Turk halkinin nasilsa basina gecmis olan birtakim insanlar, galip dusmanlar karsisinda, susmaya mahkûmmus gibi, Turkiye'yi âtil ve cekingen bir halde tutuyorlardi. Memleketin ve milletin cikarlarinin gerektigini yapmakta korkak ve mutereddit idiler. Turkiye'de fikir adamlari, adeta kendi kendilerine hakaret ediyorlardi. Diyorlardi ki "Biz adam degiliz ve olamayiz. Kendi kendimize adam olmamiza ihtimal yoktur." Bizim canimizi, tarihimizi, varligimizi bize dusman olan, dusman oldugundan hic suphe edilmeyen Avrupalilara, kayitsiz sartsiz birakmak istiyorlardi. 'Onlar bizi idare etsin' diyorlardi."

(Meclis konusmasindan.)
İs bankasi kultur yayinlari: TBMM Gizli celse zabitlari cilt-3


SiteMap - İmode - Wap2