Arşiv Anasayfa Kadınca
Sayfalar: 1
Kadınarın Kötü Huyları By: *Dantes* Date: January 09, 2012, 02:51:39 AM
Kötü alışkanlıklarınız yalnızca sizi değil çevrenizdekileri de etkiliyor.





Merak

Sanki yeminliymiş gibi durmaksızın soru soruyorsanız, her ayrıntıdan haberinizin olmasını istiyorsanız ve aklınız sürekli bir soru işaretleriyle meşgulse ya çevreniz ya da başkalarıyla ‘fazla’ ilgileniyorsunuz demektir. Biraz rahat olun; etrafınızda tüm olup bitenden haberinizin olmasına gerek yok. Hatta ne demişler: “Az bil, mutlu yaşa.”

Bir yerden sonra, meraklı insanda sırf alışkanlıktan, haybeye soru sormak da söz konusu olabilir. İşte bu yüzden öncelikle bu alışkanlığınızı yenin ve kendinizi sorulardan önce durdurmaya başlayın. Çevrenizdeki her detay hakkında bilginiz olması gerekmediğini kabul edin ve kendinizi rahat bırakın. Bazen de ağzı sıkı ve kurnaz olmakta fayda var. Hatta birşeylerden haberiniz olmayıp sürprizlere açık olmakta da!

Kibir

Kibir, bir insanın sahip olabileceği en zayıf kişilik özelliklerinden biri. Kibir Bir insanın, kendisini başkalarından daha üstün, daha büyük ve mükemmel görmesidir. Altında yatan da kuşkusuz mükemmeliyetçilik; daha da açıkçası ego. Halbuki kibir yerine; hem kendinize hem etrafınızdakilere vereceğiniz sevgiyle çok daha gerçek bir hayat yaşamanız mümkün. Hırslarınızdan, ‘aşırı’ özgüvenden, aşağılama alışkanlığınızdan ve mükemmeliyetçiliğinizden arının.

Dedikodu

Son yıllarda kimi uzmanlar arkadan konuşmanın ve dedikodunun insan sağlığı için faydalı olduğunu bile söylemeye başladı. Artık dedikoduya “kötü” diyecek bir ortam bile kalmadı. Dedikodu düşkünleri için bundan güzel haber olamaz! Halbuki, dedikodu sizin enerjinizi etkilediği gibi, arkasından konuştuğunuz kişiye ve çevresine, hatta yüzüne anlattığınız kişiye bile saygısız bir davranıştır.

Hiç dedikodu yapmamak da elbet mümkün değil. ‘pembe yalanlar’ gibi ‘pembe dedikodular’ da vardır. Ama en azından arkasından konuştuğunuz kişinin yakınlık seviyelerini, anlattığınız kişinin karakterini, konuştuğunuz konunun önem derecesini iyice bir değerlendirin ve ondan sonra bir daha düşünün. Belki de başınıza hiç iş açmamayı tercih edeceksiniz!

Savurganlık

Neden savurgan oluyoruz ki? Çünkü bir şeyleri savurmak, yani üzerinizden atmak; yükünüzü azaltmak, yani hafiflemek demektir. Eğer hazır indirim varken üç kazak, iki elbise ve bir pantolon almanın ne sakıncası var? Neden fırsatlar karşısında daha güzel veya daha rahat olmayı engelleyeyim ki? Bunları söyleyen sizseniz potansiyel savurgansınız demektir.

Harcamalarınızı daha cömertçe yapmaya özen gösterin. Elinizdekilerin değerinin farkında olun ve onlarla yetinmeye alışın. Az ile yetinmeye çalışın. ‘Fazla’nın her zaman karmaşaya neden olacağını unutmayın.

Kıskançlık

Bu büyük bir aşkın eski aşkı karşısında, iş arkadaşınızın kaldıramadığınız bir başarısı karşısında, sizin istediğiniz her şeyi elde eden en yakın arkadaşınızın karşısında bile olabilecek durum. Kıskançlık aslında altında o kişinin en büyük zayıflıklarının, özgüven eksikliğinin yattığı bir duygu. Kişiyi oldukça yıpratabileceği gibi etrafına da zarar verecektir.

Kıskançlığı yenmek çok da basit değil. Öncelikle bu durumu kabullenmeniz gerek. Sonra bu kıskançlığın altında yatan nedeni kendinizde bulmanız gerek. Kendinizde sıkıntıyı çözdüğünüzde otomatik olarak kıskançlık duygunuzun da yok olduğunu göreceksiniz.


SiteMap - İmode - Wap2