Arşiv Anasayfa Türk Kültürü
Sayfalar: 12
Osmanlı Gelenek Ve Görenekleri By: h!dden-_-world Date: January 05, 2012, 07:34:07 PM
KAHVE İKRAMI :
Osmanlı saray ve konak haremlerinde misafirlere bir törenle kahve ikram edilirdi. Önce gümüş tatlı takımı ile tatlı (reçel) sunulurdu. Ardından üç genç kız kahve ikramına başlarlardı. Kahvenin soğumaması için güğüm, ortasında kor ateş bulunan stile oturtulur ve kenarlarına takılı üç zincirden tutularak taşınırdı. Stil takımları tombak, gümüş veya pirinçten yapılmıştır. Kahve ikramında ayrıca yuvarlak stil örtüsü kullanılırdı. Atlas veya kadifeden yapılan bu örtü sırma, sim, pul, hatta inci ve elmas işlemelidir. Stil takımı ve örtüsünün zenginliği ailenin varlık derecesini yansıtırdı.


KINA GECESİ
Eskiden düğün eğlencelerine pazartesi günü çeyizin güvey evine gönderilmesi ile başlanırdı. Çeyiz alayının önünde, kumaşlar, meyve ve çiçeklerle ağaç şeklinde süslenmiş nahıllar taşınırdı. Salı günü yapılan gelin hamamından sonra, çarşamba akşamı gelin evinin hareminde kına gecesi düzenlenirdi. Bu sırada beyler de selamlıkta veya damat evinde eğlenirlerdi.


Kına gecesinde gelin, genç kızlar ve yengeler, bindallı adı verilen, kadife veya atlas üzerine dival tekniğinde işlemeli ağır elbiseler giyerler, gelinin yüzüne pullu al duvak örtülürdü. Damadın akrabalarından birkaç kişi, kınayı gümüş tepsi içinde ve üzerine iki mum dikerek gelin evine getirirlerdi. Bütün misafirler yerlerini aldıktan sonra, kayınvalide kendi getirdiği ipek kumaşı yolluk gibi önüne serdirirdi. Gelin ve arkadaşları, ellerinde yanan mumlarla ve gelinin başına bereket paraları saçarak davetlilerin yanına gelirlerdi.


LOHUSA GELENEKLERİ
Türk gelenekleri içinde doğum hazırlıkları ve lohusa döneminin özel bir yeri vardır. Bu hazırlıklara hamileliğin altıncı veya yedinci aylarında başlanırdı. Yakın bir semtte oturan ebeye, işlemeli keseler içinde birer okka şeker, çekirdek kahve ve sabun ***ürülerek doğum için ebe tutulurdu.
Doğumdan sonra lohusa şerbeti kaynatılır ve doğumu müjdelemek için sürahilerle akrabalara, yakın dostlara, komşulara gönderilirdi. Bebek erkek ise sürahinin boynuna kırmızı kurdele, kız ise ağzına gaz boyaması denilen kırmızı tülbent bağlanırdı. Daha sonraki günlerde gözaydına gelen konuklara da gümüş zarflı bardaklarla şerbet ikram edilirdi.


Lohusaya evin en geniş odasında, yataklık denilen karyolada veya üst üste konularak yükseltilen altı-yedi kat şiltenin üzerinde lohusa yatağı hazırlanırdı. Yatağa atlas veya kadifeden gelin yorganı örtülürdü. Yatağın yanına mutlaka kese içinde Kur'an-ı Kerim ve parlak ömrü sembolize eden gümüş ayna asılırdı. Bir şişe sarımsak saplanıp üstü kırmızı gaz boyaması ile sarılır, sarımsak ve nazar boncukları ile süslenirdi. Bu sarımsak, 40. gün hamama gidilirken, kapının eşiğinde lohusaya ezdirilerek evin acı görmemesi ve acıların uzaklaştırılması sağlanırdı.


Lohusa yatağı yedinci gün toplanırdı. Yatağın kalkacağı gün mahalle imamı veya ailenin reisi olan yaşlı bir erkek, bebeğin sağ kulağına ezan ve Kelime-i Şahadet, sol kulağına da Besmele ile üç defa ismini okurdu. Doğumdan 40 gün sonra konu komşu, eş dostla birlikte hamama gidilirdi.


SÜNNET DÜĞÜNÜ


İslâmiyette erkek çocuklar genellikle 5-11 yaşları arasında sünnet edilmektedirler. Eskiden bu cerrahi müdahale evde, bir berber veya sünnetçi tarafından yapılırdı. Uğurlu olduğu varsayılan tek rakamlı yaşlar tercih edilir, hali vakti yerinde olanlar kendi çoçukları ile birlikte fakir çocukları da sünnet ettirirlerdi.


Sünnet kıyafetini tamamlayan iki önemli aksesuar, başa giyilen sünnet takkesi ve çapraz olarak elbisenin önüne takılan "Maşallah" yazılı kumaş şerittir. Sünnet olacak çocuk bir hafta önce akraba ve eş dosta ***ürülerek el öptürülmekte, özellikle İstanbul'da sabır ve selamet dilemek için Eyüp Sultan Türbesi ziyaret edilmektedir. Ayrıca çocuklar midilli veya ata bindirilerek davul zurna eşliğinde ve kasideler okunarak sokak sokak dolaştırılırdı. Sünnetten bir gün önce hamama gidilip yıkanılır ve sağ ellerine kına yakılırdı.



Sünnet yatağı evin baş odasında veya bahçede hazırlanırdı. Kentlere göre farklılıklar olmakla birlikte, çoğunlukla çevredeki yakınlardan ödünç alınan işlemelerle yatak süslenirdi. İpekli krepten yapılan ve çevikliği sembolize eden fare ile uzun ömrün sembolü olan kaplumbağa figürleri yatağın göze çarpan yerlerine takılırdı.
Sünnet düğünlerine çocukları eğlendirmek için hokkabaz ve çengiler çağrılır, kukla ve Karagöz gösterileri yapılırdı. Misafirler sünnet olan çocuklara saat, yazı takımı, oyuncak, para veya altın armağan ederlerdi.


İçinde kahve fincanı ve zarflar bulunan tepsiyi taşıyan kız, stil örtüsünü kenardan iki eli ile önlük gibi önünde tutar, ikinci kız stil takımını taşırdı. Üçüncü kız tepsiden porselen fincanı alır, stildeki güğümden kahveyi doldurur, fincanı altın,tombak, gümüş veya porselen zarfa yerleştirir, zarfın ayağından iki parmağı ile tutarak tek tek misafirlere ikram ederdi. Tiryakiler kahve ile birlikte nargile veya uzun çubuklarda tütün içerlerdi.


Gelin, yere serilen kumaşın üzerinde yürüyerek iyi tanımadığı kayınvalidesinin elini öpmeye giderdi. Ortaya kuruyemiş, çörek, badem şekeri getirilir, kına gecesine özgü türkü ve maniler söylenerek gelin ağlatılır, bunun bereket getireceğine inanılırdı. Daha sonra gelin bir yastığa oturtulur, kayınvaldesi avucunun ortasına bir altın koyar, mutlu evliliği olan bir hanım tarafından avuçlarına, parmak uçlarına ve ayak baş parmaklarına kına yakılırdı. Gelin avucundaki bu altını uğur ve bereket için saklardı. Arkadaşları da kısmetleri açık olsun diye kendi ellerine kına yakarlardı.



Ynt: Osmanlı Gelenek Ve Görenekleri By: kitty88 Date: January 06, 2012, 12:55:14 AM
ilginç Gülmek :)
Ynt: Osmanlı Gelenek Ve Görenekleri By: at_seems Date: March 18, 2012, 01:25:14 AM
süper:)
Ynt: Osmanlı Gelenek Ve Görenekleri By: marvels Date: March 26, 2012, 12:32:43 AM
emeğinize sağlık
Ynt: Osmanlı Gelenek Ve Görenekleri By: uiea- Date: April 01, 2012, 11:47:17 AM
Teşekkürler.
Ynt: Osmanlı Gelenek Ve Görenekleri By: ecre Date: April 11, 2012, 09:38:49 AM
gercektende iLginçmiş  Zuhahaha tesekkürLer..
Ynt: Osmanlı Gelenek Ve Görenekleri By: LLL Date: May 02, 2012, 02:10:27 PM
teşekkürler
Ynt: Osmanlı Gelenek Ve Görenekleri By: marpesa Date: July 25, 2012, 09:34:43 PM
bu gelenek göreneklerin arasında bir de evlilik ve boşanma var.. bu aralar, özellikle şu malum dizide hatice sultan'ın ibrahim paşa'yı boşama kararından sonra patlayan bir boşanma tartışması var. bildiğim kadarıyla yazıp bir katkıda bulunayım dedim Gülmek :)

Öncelikle osmanlı'da evlilikler kadı huzurunda yapılır ve kayıt altına alınırdı. kayıt altına alınmamış olan evlilikler geçersiz sayılıp zina sınıfına sokulmuştur. ayrıca evliliğin kayıt altına alınabilmesi için evlenecek hatunun rıza göstermesi şarttı. dahası evlenen hiç kimse kafasına görede boşanamazdı. yani öyle filmlerde gördüğümüz gibi boş ol boş ol boş ol dedim hadi git diye bir durum yok Gülmek :) boşanma da kadı önünde olmalı, iki tarafında rızası olmalı üstelik boşanmak için haklı sebepleri olmak zorundaydı. hatunların da erkekler kadar boşanma için kadıya başvurma hakkı vardır ki kayıtlara göre hatunlar bu haklarını sonuna kadar kullanmış, nafakalarını da çatır çatır almışlar. boşanma için haklı bir sebep göstermek zorunda olmayan tek kesim padişah ailesi imiş. sultanlar ve şehzadeler istedikleri gibi evlenip boşanabilme hakkına sahipmiş; kadın - erkek ayrımı burada da yok.
Evlenirken erkek hatuna teminat hakkı verirdi yani boşanmak istemesi durumunda hatunun güvencesini sağlamakla yükümlüydü. Evliliğin başında hatunun isteğine göre belirlenir bu; kadın ağırlığınca altında isteyebilir, iki kilo pamuk da. Boşanma için başvurulduğunda bu yükümlülüğün yerine getirilmesi şarttı. Ayrıca hatun ve mevcut çocukların geçimi için ödenen kadı'nın belirlediği bir de nafaka vardı ve bu nafakanın ödenmemesi ciddi ceza gerektiriyordu.
yani sanılanın ve kimi artniyetlilerce söylenenlerin aksine osmanlı sosyal yaşamında kadın sanıldığı kadar aciz ve madur değildir. toplum içinde bir erkek kadar hak sahibi değilse de kendini ezdirmeyecek kadar hakkını savunabiliyordu. adalet önünde ise bir erkek ile bir kadın arasında çok büyük farklar yoktu.

 bir katkı yapabildimse ne mutlu bana..

Ynt: Osmanlı Gelenek Ve Görenekleri By: arımaya Date: July 28, 2012, 01:25:22 PM
teşekkürler
Ynt: Osmanlı Gelenek Ve Görenekleri By: hajaka Date: August 13, 2012, 09:54:42 PM
Sağolasn
Ynt: Osmanlı Gelenek Ve Görenekleri By: korfezliso Date: August 14, 2012, 12:05:03 AM
teşekkürler
Ynt: Osmanlı Gelenek Ve Görenekleri By: mehmetzade Date: August 22, 2012, 12:25:59 PM
gerçekten atalamızın güzel görenekleri varmış
Ynt: Osmanlı Gelenek Ve Görenekleri By: seldasahın Date: August 22, 2012, 06:31:21 PM
İlginçmiş
Ynt: Osmanlı Gelenek Ve Görenekleri By: edizk Date: August 27, 2012, 12:01:38 PM
super bir yazı
Ynt: Osmanlı Gelenek Ve Görenekleri By: selmani Date: September 12, 2012, 02:23:49 AM
tşkkrler

SiteMap - İmode - Wap2